Ferhan Tezcan

Aurelio ''kimin'' habercisi?

1970 yılıydı. O  yıl  dunya  kupası  Meksika'da düzenlenecekti. 1966 dünya kupasından  ''hüsranla'' ayrılan Brezilya  kupanın  favorisiydı. İtalyanlar, Almanlar, İngilizler de  iddialıydı  ama  Brezilya  bir  başkaydı. Kalede Felix gibi  müthiş  bir   kaleci vardı . Savunma da Carlos  Alberto, Brito, Pıazza, Everaldo  gibi  muhteşem  bir  dörtlü. Orta  saha Gerson  ve  Clodoaldo'dan  soruluyordu. Forvet ise öyle  böyle  değildi. Jairzinho, gol  kralı  Tostao, efsane  Pele ve Rivelino. İşte  o  Brezilya  rakiplerini birer birer devirip  şampiyonluğu alınca  bütün  dünya  ayağa  kalktı.

Brezilya'nın  futboldaki  bu  rüzgarı  bizi de  etkiledi. Fenerbahçe'nin  başında  Emin  Cankurtaran vardı. Cankurtaran  Brezilya'a  hayrandı. Fenerbahçe  iyi  bir  hoca  arıyordu. 1958  dünya  kupasının büyük  yıldızı, Pele'nin  ülkesinde ''benim  idolüm'' dediği  Didi hocalık  yapıyordu. Paraya kıydı  ve  ''usta” bir  hoca olan  Didi'yi Türkiye'ye  getirdi. Didi  ile  birlikte  Türkiye'de  Brezilya  furyası  esmeye  başladı. Sonra  kimler  gelmedi ki.

Brezilya  futbolunun  büyük  futbolcusu  Roberto  Carlos'dan, Malatyasporlu  Carlos ve Serginho'ya, Fenerbahçe'li  Alex 'den  daha  nicelerine kadar  Türk  takımlarının  formalarını  giydiler. Brezilyalılar  Türkiye'ye  çabuk uyum  sağlıyor, özellikle  gıda  konusunda  hiç yabancılık  çekmiyorlardı.

TRABZONSPOR'DAN BREZILYA ATAĞI

2001  yılıydı. Trabzonspor'un  başında  Özkan  Sümer  vardı. Özkan  Sümer  o  yıl  Brezilya'yı  iyi  takip  etmiş  ve  ''Olara'' takımında  forma  giyen, eski  Flamengolu  Aurelio'yu  gözüne  kestirmişti. Transfer  etti. Aurelio  çabuk, mücadeleyi seven, inatçı, gol atma  konusunda da  becerili  bir  orta  saha  oyuncusuydu. Trabzonspor'da  iki yıl  futbol  oynadı. 64  maçta  tam  15  de gol  attı. Fenerbahçe'nin  takibine  girdi.

Aurelio  İstanbul'daydı. Tam  beş  yıl  Fenerbahçe'de  oynadı O  arada  adı  ''Beyaz  Pele'' olarak  anılan  Zıco'da  Fenerbahçe'nin  başına  geçmişti. Fenerbahçe  hem  ligde  fırtına  gibi  esiyor, hem  de  Avrupa'nın ''tozunu'' alıyordu.

Bu  arada  Fatih  Terim  Milli  takıma  orta  sahaya  oyuncu  arıyor  ama  istediğini  bulamıyordu. Aklına  Aurelıo  geldi  Ülkesinde  Milli  olmamıştı. Hemen  önce  Türk  yaptılar, adını da  Mehmet  koydular.

Türkiye'nin  hedefi  2008  UEFA  Avrupa şampiyonasıydı. Fatih  Teriim  ilginç  bir  takım  oluşturdu. Hem  tecrübeliler, hem  de  Arda  gibi  genç  yıldızlar da kadrodaydı. Türk  milli  takımı  maçlara  otobüsle  mehter  marşı  ile  gidiyor, sonra  da  kampta  bir  odada  toplanıp  eğleniyorlardı.

Milli  takım  Aurelio'nun da  katılımı ile  müthiş bir ''ivme ''  kazanmış, Çekoslovakya, Hırvatistan  gibi  ülkeleri  ''adeta'' döverek  saf dışı  bırakmıştı. Avrupa  üçüncülüğü  Almanya  yenilgisi  ile  gelmiş, oysa  Avrupa  şampiyonluğu  İspanya'ya  kaçırılmıştı

Aurelio  o sezon  İspanya'nın Real  Betis takımına  transfer  olmuş  ve  tam  bir  yıl  ''La Liga'' da  top  koşturmuştu .

AURELIO ''İSABETLİ'' SEÇİM

Aurelio  bir  yıl  sonra  Türkiye'ye döndü. Ama  bu  kez  Beşiktaş'ın  kapısını  çaldı. Beşiktaş'dan  sonra  da  futbolu  bıraktı. Bir  süre  Kayseri Erciyes, Göztepe, Sakarya'da dolaştı. Boş  biri değildi. Milli  takımda  tam  38  kez  forma  giymişti. 3  de golü vardı. Fenerbahçe'de  ise  forma  giydiği  beş yıl  için de  20  gol atmıştı. Ama  Brezilyalıydı. Damarlarında  olmasa  bile   ruhunda  da  Türklük  vardı. Sadece  Futbol  Federasyonunun  pro-lısansı  yoktu. Futbolu  da  iyi  bildiğini  bütün  yakınları  söylüyordu…

Fenerbahçe  tam  4 aydır  takımın  başına  hoca arıyordu. Dolaşmadıkları  yer  kalmamıştı. Ali  Koç  bu  kez  ''yaş tahtaya'' basmak  istemiyor, takımın  başına  kaliteli  ve  Türkiye'yi  tanıyan  bir  hoca getirmek  istiyordu.  Emre  Belözoğlu  sportif  direktörlük  için  kolları  sıvamıştı. Ama  ilk  adımı  Aurelio'yu getirerek  yaptılar. Belki de  gelecek  hocanın  eline  kuvvetli  birini vermek  istiyorlardı . .Emre  Belözoğlu  İtalya'da, İngiltere 'de  yıllarca futbol  oynamış, futbolculuğunun  yanında  ''akıllı” biriydi  de.

Aurelio  şimdi  Fenerbahçe'nin  ikinci  hocası. Gelecek  hocasını  bekliyor. Sadece  o  mu? 25  milyona  yakın  Fenerbahçeli  de  aynı  beklenti  içinde…

YORUM YAP