Ali Gülcü

Silivri Gündem


Özel ve meslek yaşamlarında “sapına kadar” liberalizmi savunan, zengine ve güçlüye tapan bazı dümbelekler, yeri geldiğinde öyle bir “halkçı” öyle bir “sosyalist” kesiliyor ki, hafsalam almıyor...

Sıklıkla sığındıkları liman da “emekçi halkım yemeye ekmek bulamazken...” peşrevi ile başlıyor.

En son bunlardan birinin internet sitesinde okudum, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, haftasonunda Yunanistan'a şöyle bir uzanmış, tatil yapmış, safahat sürmüş, “emekçi halkımın parasını çar çur etmiş”, gelmiş...

(Aynı haftasonu, ben Özcan Işıklar ile Piramit'te çay içtim, gecesinde de bir saat telefonda konuştum. Yoksa benimle olan “klonu” muydu, hani Amerikan Başkanı'nın, bir zamanlar Saddam'ın falan dublörleri olduğu iddia edilirdi ya, Işıklar'ın da “dublörü” mü var acaba?)

Daha önce, bu sefer “yalandan” değil, gerçekten gidilen yurtdışı seyahatleri için de aynısını söylediler.

Utanmasalar, işi Engin Ardıç ile Hıncal Uluç'un polemik noktasına getirecekler. “Otursun oturduğu yerde, eskiden Avrupa'ya, dış ülkelere gitmek mi vardı?” Hem Atatürk görevi boyunca hiç yurtdışına gitmiş miydi, nasıl CHP'liliktir bu?

Hani Atatürk'ün yurtdışına hiç çıkmaması (Haydi canım, “imparatorluk” zamanından değil, Cumhuriyet sonrasının “yurtdışı”sından bahsediyoruz, Trablusgarp'a gitmesi falan sayılmıyor yani.) için “O gitmiyordu, bütün dünya onun ayağına geliyordu.” derler ya, o hesapla Özcan Başkan için “o gitmesin, diğer ülkeler bizim ayağımıza gelsin.” diyecekler diye korkuyorum.

 
Devamı 23 Şubat 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP