Sevginar Sali

Kesin o dalı!

Siyasette çok sık kullandığımız bir deyim var, “Bindiği dalı kesiyor” diye… Uyarı veya eleştiri olarak değerlendirilir çoğunlukta. Bu deyimin genel manada ifade ettiği yaklaşımın aksi durumunu anlatan bir hikaye okudum, çok hoşuma gitti…
Bir göz atın isterseniz : )

***

“Günlerden bir gün, bir krala iki harika şahin hediye edilir. Kral, bu zamana kadar böyle ihtişamlı şahin görmemiştir. Bu değerli kuşları eğitmesi için bir eğitici çağırır.
Aylar geçer, şahinlerden birisi gökyüzünde asil bir şekilde süzülerek uçuyor, ancak diğer şahin, üzerinde bulunduğu daldan geldiği günden beri bir türlü ayrılmıyordur.
Bunun üzerinde kral, ülkedeki pek çok şahin eğiticisini seferber eder ama kimse bu şahini uçurmayı başaramaz.
Ülkede denenmemiş tek bir eğitici kalmıştır. Sonunda kralın emriyle o eğitici de saraya getirilir ve çalışmaya koyulur.
Kral ertesi gün uyandığında camdan bakar ve her iki şahinin de muhteşem bir şekilde uçtuğunu görünce gözlerine inanamaz. Koşar adımlarla eğiticinin yanına gider ve sorar “Nasıl başardın bunu? En az 10 eğitici geldi başaramadı. Sen nasıl yaptın?”
Şahin eğiticisi de cevap verir: “Çok basit kralım. Sadece kuşun üzerinde durduğu dalı kestim.”

***

Bazen güvenlik alanlarımızın dışına çıkamadığımız için, istediğimiz yönde bir değişim gerçekleştiremeyiz. Böyle durumlarda, rahatlık alanımızın dışına çıkmak için üzerinde durduğumuz dalı kesmek gerekir. İstediğiniz muhteşem uçuşu gerçekleştirebilmek için, daha fazla beklemeyin. Kesin o dalı!

GÖRÜNMEYEN YÜKLER EN AĞIRLARIDIR
Bir insanın taşıdığı en ağır yük kilosuyla ölçülmez, ifade edilmez bence… Kişinin en ağır yükü kimsenin bilmediği, anlayamadığı, göremediği, hissedemediğidir! Böyle olunca sorumlu olduğunuz ağırlığı kimse kolay kolay kestiremez ve bunun dışındaki koşullar ile size yaklaşır, hakkınızda fikir yürütürler.
Sorunları hakkında konuşanı bir süre sonra muhatapları dinlemekten sıkılır; herkesin kendine yetecek kadar derdi vardır çünkü. Konuşmayan zaten baştan ‘anlaşılmamayı' göze alandır…
Kızdığınız, eleştirdiğiniz, küstüğünüz insanlara bir de bu gözle bakmayı deneyin bu aralar… Anlamak ve anlaşılmak ise derdiniz. Mevzu maraz çıkartmak ise bildiğinizi okuyun, zaten bu anlattıklarım da öyle bir durumda size bir şey ifade etmez! Ama anlayış göstermediğiniz kimseden anlayış beklemeyin! Tıpkı saygı göstermediğinizden saygı beklentinizin boşluğu gibi düşünün…
Bir de şöyle bakabilirsiniz meseleye; ektiğinizi biçmekten başka yol yok bu hayatta…
Yapıp etmelerinizi sonucunun dönüp dolaşıp sizi bulacağınızı hesaba katarak gerçekleştirin…

YORUM YAP