Ali Gülcü

İyilik yardım politika


Türk Dil Kurumu’nun
sözlüğüne baktığımız zaman, iyilik kavramanın şöyle açıklandığını görüyoruz;
Karşılık beklenilmeden yapılan yardım.
Yardım kavramı da; Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma manasına geliyor…
Güneşin yüksek binaların ardında kaybolmasının ardından, üzerime uzun kollu bir şeyler alıp, tekrar balkona dönüyorum…
Çocuk parkında oynayan iki çocuğun çıkardığı patırtıdan başka nerdeyse ses yok…

Lou Marinoff’un bir kitabını okuyor,
kareli defterime, ileride lazım olur diye notlar düşüyordum…
Ta ki; bugün dışarıya çıkın ve iyi bir şey yapın ama önce kendinize sorun; "Yapacağım şeyi iyi yapan nedir?” cümlesini okuyana kadar…

Sabah dışarıya çıkmış, bir sebepten evde yıkanmayan öteberiyi kuru temizlemeciye vermiştim ardından Desa’ya gittim, yıllar önce aldığım deri paltoyu tamir etmelerini istedim…
Kasada oturan gözlüklü çocuk, farklı gömlek giyen, tavırlarından oranın amiri olduğunu düşündüğüm sarışın bir adamı çağırdı.
Tokalaştık, derideki yırtık bölümü gösterdim.
" Bizden mi almıştınız?” diye sordu, "evet” dedim…
" Ne zaman?”
Yeri geldiğinde fil hafızam olduğunu söyler, azıcık da bununla böbürlenirim…
Beyin nasıl çalışıyorsa artık? Neredeyse otuz beş sene önce yaşadıklarımı dünmüş gibi bütün ayrıntılarına kadar hatırlıyor fakat düşün düşün deri paltoyu hangi yıl aldığımı anımsayamıyorum!
Cevap bekleyen adama; "beş seneyi geçmiştir” diyorum gülümseyerek…
"İki seneyi geçen ürünlerde yardımcı olamıyoruz” diyor sonra bana deri tamiri yapan bir dükkânı tarif ediyor…
Teşekkür edip ayrılıyorum, Migros’a uğruyor, eve balkona dönüyorum…
Yaptıklarım içinde iyilik var mı?
Yok, gibi dursa da kendi iyiliğim için yaptıklarım var…

Sözlük anlamlarını karşılaştırdığımız zaman, iyilik ve yardım kavramlarının iç içe geçtiğini görüyoruz…
Birine iyilik etmek istiyorsan, karşılıksız yardım et!
"Yardım” deyince, ilk olarak; ihtiyaç sahibi birine para vermek akla geliyor…
Zor durumda olan birine para verirsiniz, o da verdiğiniz para ile evinin ihtiyaçlarını karşılar, çocuklarının önüne sıcak yemek koyar, yardım tutarı biraz yüklüyse, elbise, ayakkabı alır…
İyilik yapmış olursunuz!

Senaryo böyle olursa; evet… Ya sırf iyilik olsun diye para verdiğiniz adam, ne zamandır içemiyordum deyip, eve zilzurna sarhoş gider, karısı ve çocuklarını döverse?

Bir çobanın sürüsüne kurt dadanmıştır, gözü gibi baktığı koyunları birer birer parçalıyordur, evde duran çiftelerden birini iyilik olsun diye çobana verirsiniz, kurt geldiği zaman ateş eder, koyunları kurtarır…
Ya aynı çoban verdiğiniz çifteyle bir arkadaşını öldürürse?
Tüfeği kimden aldığı sorulduğu zaman ya sizin adınızı verirse?

Başı sıkışan bir arkadaşınız gelir, kredi kartı borçlarını ödeyemediğini, düze çıkana kadar yardım etmenizi ister, sizinde durumunuz müsaittir, yardımcı olur, sorunu çözdüğünüzü düşünürsünüz… Aradan geçen aylar sonunda bir de öğrenirsiniz ki; arkadaşınız har vurup harman savurmaya devam etmiş, borçları iki katına çıkmış!
İstisnai durumlar olsa da genellikle öyle oluyor…

Seçim öncesinde seçmenlere; beyaz eşya, kömür ve para yardımı yapıyor, hem kendinizi iyi hissediyor, saygı görüyor, bir taraftan da seçimlerde size oy vermelerini garanti altına almaya çalışıyorsunuz...
Bunu yaparken seçmenlerin neden o halde olduklarını düşünmüyor, neden geçici çözümler üretiyorsunuz?
Veya hepsini en ince ayrıntısına kadar düşünüyorsunuz!

Seçmenlerin kömür karşılığı oy vermesi için o halde olmaları gerekiyor!

Bahçeli, havuzlu bir evde oturan, altında arabası olan bir vatandaşa, oyunu size atması için ne vermeniz lazım?
Kömür mü?
Beyaz eşya mı?
Para?
Belki para olabilir fakat ne kadar para?


Sorunun cevabı; menfaat sağlamak olabilir mi?
Eğer oyunu bize verirsen, yıllık cironu ikiye katlarsın, altında üç araban, evin daha büyük, bankadaki paran daha çok, refah düzeyin daha yüksek olur!
Demek ki yardım, iyilik, menfaat karşılığı da yapılabiliyor…

İyilik ve yardımın karşılıksız yapıldığı düşüncesine katılmıyorum, günümüz bireyleri kendilerini iyi hissetsinler, saygı görsünler, farklı muamele yapılsın diye yardım ediyor, iyilik yapıyor…
E bunda ne var?
Kişinin iyi hissetmek, saygı görmek, farklı muamele için yardım etmesi de, bir nevi kendine sağladığı menfaat değil mi?
Kimileri buna ödül de diyebilir…

O zaman balık veren el, size olta kullanmayı öğretmiyorsa… Yoksa sizi sömürüyor mu?
Yardım alabilmeniz için yardım edilecek durumda olmanız lazım…
Siz bu durumdayken birilerinin de yardım edecek pozisyonda olması gerekiyor…

O zaman bazı durumlarda yardım; köleleştirebiliyor, tembelliğe teşvik ediyor…
Bir yıl boyunca balık vermeyi garanti ettiğiniz adam çalışır mı?
Çalışmadığı için size bağımlı hale gelir mi?
Size bağımlı olduğu için istediğiniz gibi yönlendirebilir misiniz?

Güneş battı, balkon iyice soğudu, hasta olmamak, çalışmam gereken günlerde yorgan döşek yatmamak, sorumluluklarımı yerine getirebilmem için, içeriden montumu almam gerekiyor…
Evde biri olsaydı, seslendiğimde montumu getirseydi, montumu almak için rahatımı bozar mıydım?

YORUM YAP