Sevginar Sali

Işıklar’ın gündemi

Vekil ziyaretlerini satır satır kaleme aldıktan sonra Asil ile buluşmayı es geçmek olmaz… Ben bir haftadır Silivri’den uzak kaldım; gündeminden diyemeyeceğim… Teknoloji sayesinde artık nereye giderseniz gidin güzide ilçemizden haber alma ve gelişmeleri öğrenmede eksik kalmıyorsunuz…
Yeni haftaya başlarken, şehri eminimizden gelen çay davetini kırmadım…
Başkan Bey’in bir haftalık gündemi sakin ama yoğunluktan uzak değil… 28-30 Ağustos tarihleri arasındaki Tarım Fuarı, Kadıköy Karpuz Festivali etkinlikleri için hazırlıklar devam ediyor. Tabi festival kısmı üretim ve üreticilerin onurlandırılması şekliyle, eğlence kısmı iptal.
Yeni eğitim öğretim dönemi hazırlıklarına veliler gibi Başkan Bey de benimsediği sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında devam ediyor…
Ziyaretçilerin kabulü, belediye işleyişi hakkındaki karar ve uygulamalar zaten asli vazifesi biçiminde sürüyor…
***
Uzun bir aradan sonra Silivri ve Türkiye gündemi üzerine de sohbet ettik… İnandıklarını savunmadaki cesareti (ya onun gözü çok kara ya benim ki kör o konuda tam anlaşamadık doğrusu), bilgi ve birikimini aktarmadaki kısmi ihmalleri, özeleştiri kabiliyetine (böyle adamlarda bulunmaz nimettir sakın küçümsemeyin)  bir kez daha şahit oldum…
Işıklar’da garip bir şey var; bir bakmışınız Silivri’nin Belediye Başkanı, bir bakmışsınız fikirlerinizi eşit düzeyde tartıştırabildiğiniz bir arkadaşınız…
Silivri’yi çok iyi tanıyor da, biz de ona artık epey alıştık galiba… Öteki gündemi olmadan, düşündüğünü pat diye ortaya koymasından rahatsızlık uyandırmayan, bize yanlış ve hata gibi gelen zaaflarına gösterilen hoşgörüyü besleyen nedir diye düşünüyorum… Tek ve de net yanıt yok aslında. Bir tarafıyla ortalığı toz duman eden, diğer yönüyle garip bir şekilde bizleri bir arada tutan, Silivri’yi aile olarak benimsememize, özümsememize yol açan orijinal, ezber bozan tutumlarının hakkını teslim etmek gerek...
Toplum hafızası, psikolojik algısını çözdüğü için bireysel etkileşimler konusunda ciddi bir üstünlüğü var… İnsanları, olayları kitap gibi okuyuşu hem rahatsız edici, hem de güven veriyor.
Her baktığınızda başka bir yönüyle karşılaşmak, tam yüzyılın bilmecesini çözdüm özgüvenine sahip olmuşken sizleri yeni sorularla baş başa bırakmış; el sallayarak yanınızdan uzaklaşıyor…
Hakkında düşündüğüm pek çok şeyi rahat ifade etme lüksüne sahip ender insanlardan biri olduğumu düşünüyorum. Ama yüzüne karşı söylemekten çekindiğim şeyin tıpkısının aynısını ifade edince; akıl okumaya başladığından şüphelenmedim değil : )) Özcan Işıklar’ın başarısı ona karşıdan bakıp kolayca alt edebilecekleri bir rakip olarak görenlerin yanılsamasında saklı esasen… Rakibi küçümsemenin kaybettirme kuralı yani… Bu tüyoyu da verdik rakiplerine Işıklar’ın kazan kazan dönemi biter mi? O kadar basit değil… Çünkü kendini geliştirme ve çevresini daha iyi anlamak üzere bilgi edinmede sınır tanımıyor…
Belediye başkanlarının seçimden seçime rakipleri olur da Silivri siyasetinin ‘kedini hissettirmeyen’ başaktörü konumunda Özcan Işıklar’ın tahtını sallamayı hedefleyenler iyi düşünsün, taşınsın…
Seçmenin aklıyla oynamak siyasetçilere kaybettirir ama bunun farklı bir aşaması var ‘yönetmek’ onu başarabilme ustalığına Işıklar artık kavuştu sanıyorum.
Allah bize kolaylık versin : )

YORUM YAP