Sevginar Sali

İktidar dersi vermek varken niye muhalefet dersi!?

Ocak Meclisinde görüldü ki eski defterlerin hesaplarını tam olarak kapatamamışız… Kavaklı'daki tahsis olayı üzerinden alevlenen KİPTAŞ ve İBB projelerinin, yönetim değişiklikleri sonrası, tartışmalarının yeni perdesini izledik.
2,5 saatlik oturuma meclis üyelerimiz ve Başkan Bey pek çok şeyi sığdırdı, ayrıntılarını haberlerinden okursunuz kendi gözlemlerimin özetini geçeceğim.
Salgın süreci düşüşe geçerken bundan da beteri deprem riski hala gündemimizde gerekli yeri tam olarak almış değil. Çünkü ilçe belediyesinin yapacakları sınırlı, çünkü tek başına kimse bir şey yapamaz tam bir fikir, güç ve eylem birlikteliği gerekli. Bora Balcıoğlu'nun gündem dışı parantezi son derece isabetli ve yerindeydi. İyi çalışılmış, değerli bir sunum…
Melih Yıldız ile Başkan Bey'in karşılıklı diyalogları giderek ilginç bir hal almaya başladı. Kim ne derse desin polemikler siyasetin tadı tuzu. Hele bunların hizmet ve eylem noktasında karşılığı da varsa tadından yenmez!
Yıldız'ın, Başkan Bey'e dayatmacı yaklaşımından dolayı bulunduğu üslup eleştirisi aslında çok ince ama yerinde bir nüans. “Teşekkür edeceksiniz!, “Teşekkür etmeyi öğreneceksiniz!” vs… Muhalefetin, iktidardan ne yapacağını öğrenmeyi kabul etmesi düşünülemez ve beklenemez de. Aslına bakarsanız buna tepki göstermemeleri çok kötü bir şey olurdu. Dik durmak sadece iktidardan istenen değildir, muhalefetin de en önemli kıstasıdır.
Yılmaz acaba muhalefeti 10 yılda yapılmayan, yapılamayan, ‘yaptırılmayan'lar üstüne üstük iki yılda yaptıkları ile yeterince güçsüzleştirmediğini mi düşünüyor!? Siyasi profiline uymayan küçük düşürme çabalarına neden girmeye ihtiyaç duyar anlamış değilim. Bilerek yapmıyor, kendini kontrol edemiyor desek o da bir eksiklik! Öyle bir eksiklik ki karşınızdakini azaltmaya yönelirken, kendiniz kaybediyorsunuz!
Her şeyi ortalamanın üstünde iyi yaparak beklenti çıtanızı yükseltirken hata şansınızı da yok ettiğinizi hesaba katmanız gerek.
Yılmaz, ‘iktidar dersi' vermeyi neden ‘muhalefet dersi' vermeye tercih eder!? Hem de ilkinde çok iyiyken, ikincisinde hiç de parlak olmayan performansla niye sahne alma konusunda ısrar eder?
Uzun lafın kısası CHP'nin Yıldız'lı başkaldırısı çok yerinde… Yılmaz'ın neredeyse ‘kusursuz iktidar performansına' yakışmayan bu talimatlı performansını izlemesek de olurdu, hatta daha iyi olurdu…
Yıldız'ın, üst geçitler üzerinden toplumsal ayrıştırma tespiti ve uyarısı da çok yerindeydi… En az Sultan Aşkın'ın cevabı kadar… “Belediye Başkanı, ilçesinde yapılan yatırımları (her kim yaparsa yapsın; hükümet, İBB) denetlemek zorundadır, yapılışından sorumludur…” CHP'ye İBB'nin hizmet ile yatırımlarını sahiplenmesindeki çaba hatırlatması ve uyarısı hedefi 12'den vurdu.
Ve gelelim asıl meseleye… 2019'daki denk bütçeyi Yılmaz, 2020'de artıya geçirme başarısını paylaştı. Silivri Belediyesinin elektronik kayıtlarına göre 2006'ya kadar giden zaman diliminde görülmemiş şey… Öncesinde görüldüğünü tahmin etmiyorum, yanılıyorsam düzeltmeye hazırım…
Borçlanmadan, borç ödeyerek üstelik… Bu ülke ve dünya şartlarında, yapılan onca işe rağmen mali açıdan belini doğrultan bir yerel yönetim olarak bence Silivri değil, Türkiye genelinde bile önemli bir iş başarmış olabiliriz.
Bunların yanında da “Hizmetlerimiz de, gelirlerimiz de artacak” sözünü veren ve söylediklerini şimdiye kadar yapan bir Başkan...
Adayken “Silivri kazanacak” demişti...

YORUM YAP