Engin Akın

Hazirana Çok Var Demeyin

Ne kadar acayip dimi. Başkan işlerinin yoğunluğunu bahane ettiyse de bu işin aslının farklı olduğunu sağır sultan biliyor. Bu işin Türkçesi Rıdvan Sırdaş’ı yediler. Alaşağı ettiler. İndirdiler. Arkadan vurdular. Hançerlediler. Kulüplerimize yakışmayacak bir şekilde yönetim baskısı ile görevinden ayrıldı. Liglerin başladığından bu zamana kadar hiçbir işe yaramayan hatta stada bir ambülâns bile getiremeyen birlik kendine yakışanı yaptı ve kendi başkanlarının kuyusunu kazdılar. Öyledir böyledir ama yapılan bir haksızlık var ortada. Bu duruma Muharrem Eren’in de ortak olması olmadı. Yakışık almadı. Madem başkanı devirdiniz o zaman yönetimde var olan fakat hiçbir kulüpte aktif bir çalışması olmayan isimleri neden hala içinizde barındırıyorsunuz? Baştan beri yazdıklarım var ya işte hepsinin doğruluğu bir kez daha kanıtlanmış oldu. Yazdıklarımı doğrulayanlardan Allah razı olsun. Bir kez olsun haksız çıkmadım ya, beni bir kez olsun yanıltmanız dileği ile görevinizde başarılar dilerim. Ha bu arada yönetimde bulunan ve hiçbir kulüpte yöneticiliği bulunmayan isimler de ayıklanmadan şu birlikle işim olmaz.

Neredeyse tüm kulüplerimizin bu aydan itibaren başlamak üzere Haziran ayının son haftasına kadar kongreleri olacak. Şimdiden yapılan ve yapılacak olan tüm kongrelerin kulüplerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Bununla birlikte Silivrispor’un da Haziran ayında olağan kongresi olacak. Bu durumda yapılması gerekenler ise bir an evvel toplanıp durum değerlendirmesi yapılıp yeni sezon için çalışmalara başlanması gerekmektedir. Yeni sezonla birlikte yeni hedefler kendini belirlemesi gerekir ki bu en önemli durumdur.

Silivrispor’un bir an evvel altyapısını koordine etmesi gerek. Bir zamanlar böbürlenerek anlatılan altyapıda sorunlar baş göstermektedir. Özellikle son sınıf olan A gençler tamamen fiyasko. Bu takım küme düşme potasında gezip duruyor. Allah’tan Batıköy’ü geçtiler de bir az olsun uzaklaştılar küme düşme potasından. En alt kategoriden en üste kadar iyi bir çeki düzen verilmesi gerekiyor. Bilmem fark ettiniz mi ama her grupta bir laubalilik göze çarpmakta. Hoca tanımamazlık ve saygısızlık diz boyu. Bu tür durumlar hem gençlerin geleceklerini hem de kulübün geleceğini olumsuz yönde etkilemektedir. Konuyu örneklendirmeyeceğim. Örneklendirmem demek bir başka kulübü övmem demek olur ki bu da hiç hoş olmaz. İvedilikle bu sorunun çözülmesi gerek. Bana göre A takımın oluşturulmasından önce altyapının düzene girmesi için gerekli yatırımlar şimdiden yapılması tek şarttır.

Yeni sezonda daha kriterler belli olmadı. Fakat bilinen odur ki artık federasyon özellikle üst kümelerin yaş sınırını daha da aşağılara çekeceği kesin. Deplasmanlı Amatör Lig’de 24 yaş kriteri iyi bir düşüncedir. Liglerimizde yaş sınırını ne kadar aşağılara çekersek o kadar da kalite geleceğine emenim. Yani bir anlamda da tüm kulüpler altyapıya daha da çok önem vermek zorunda kalacaklardır. Bundan dolayı da daha çok gencimize spor yaptırma imkânı doğacaktır.  Kaşarlaşmış futbolcular bu duruma tepki gösterseler de onların tek tepkisi para kazanamamak dürtüsünden ileri gidemeyecektir. Altyapısı güçlü olan kulüpler her zaman da ayakta kalarak kaşarlaşmış futbolcuların da miadını doldurması lazımdır. Düşünün bir kere yaş gelmiş 25 hala amatördesin, bu yaştan sonra bir şey olmayacağı gibi en azından geleceği aydınlık olan gençlerin de önü açılmış olur. İlçemizdeki tüm kulüplerin bunu böyle düşünüp hareket etmesi gerek. 25 yaşına gelmiş ve hala dikiş tutturamamış bir futbolcu ile uğraşmaktansa gençlerle uğraşmak daha zevkli ve akılcı olur. Gençleştirme projelerini her zaman desteklemek gerek.

Aynı durum hocalar için de geçerlidir. Özellikle alt yapı hocalarına da bir kriter getirmeleri gerekir. Başarı ya da başarısızlık sonuçlar üzerinden ele alınıyorsa eğer bu konuda yol gösteren çok olur. Çünkü herkesin gözü orada… A takımın aldığı kötü sonuçlar güven kaybına yol açıyorsa şayet Genç Takımın durumuna ne demeli? Genç takım uzun zamandır ilk defa gruptan çıkamıyor. Finallere katılamamak çocuklar için büyük kayıp değil mi? A takımı zorlayacak teknik taktik mental yeterliliğe sahip oyuncu da çıkmıyorsa esas başarısızlık budur…

Hamili kart yakınımdır, her zaman işe yaramıştır ama futbolda torpil olmaz… Bugün o kaleciyi de aldırabilir bu adamı antrenör yapabilirsiniz ama sonuçlar torpili ele verir eninde sonunda.

Gücü ele geçirenler genellikle her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır, ben yaptım oldu mantığıyla hareket eder. Kulüplere sporculara ilgi destek imkan sağlamak belediyenin asli görevlerindendir, ancak Başkan Yardımcısı HAMİLİ KART yakınımdır diye genç takıma antrenör tayin ediyorsa burada bir sıkıntı var demektir…

Sıkıntı yönetimde mi, antrenörde mi, çocuklarda mı, yoksa alt yapıyı angarya gören zihniyette mi???

Öncelikli olarak tartışılması operasyon yapılması gereken konu budur… Zira kulübün işleyişi bakımından olumsuz etki oluşturuyor… Yani demem odur ki yeni yönetimin oluşturulmasından hemen önce altyapıya acil bir neşter vurulmalıdır…

YORUM YAP