Ali Gülcü

Güneş gözlüğü ve gözlük üzerine


Zamanında meraklanmış, ilk güneş gözlüğünü acaba kimler kullandı diye araştırmış, Çinlilerin bulduğunu öğrenmiştim…

Fikirleri göz ifadelerinden belli olmasın diye icat etmiş adamlar gözlükleri, iyi mi?

Televizyonlarda söyledikleri anlaşılmasın, dudakları okunmasın diye bir elleri ile ağzını kapatan önemli şahsiyetler düştü aklıma!

Aynı konuya elin Çinlisi takılsaydı şimdi renkli ağızlıklarla geziyor olurduk!

Fikir olmayınca göz ifadelerinin pek bir önemi kalmıyor, günümüz insanı da güneş gözlüklerini umumiyetle nereyi kestiği belli olmasın diye kullanıyor…

Özellikle plajlarda!

Adam romantik, içli, şair ruhlu, seriliyor sere serpe sahile, imkanı varsa kemiklerine iyi gelsin düşüncesi ile yakın bir arkadaşına kafa dışarıda kalacak şekilde kuma gömdürtüyor kendini, martılara, gökyüzüne, kayalıklara baktığı anlaşılmasın diye güneş gözlüğü takıyor!

İnceliği, kırılganlığı, çadırı saklamak için bu kadar eziyete, cefaya katlanmak?

Bayanlarda vaziyet biraz daha karışık!

Yakışıklı, kılık kıyafetten ilk bakışta düzgün bir adam olduğu kanısına varılan ağabey diyelim ki; güneş gözlüklü bayanın sol tarafında oturuyor, kadının vücudu ve başı sağa dönük, fizik kurallarına göre kadının adamı görmesi mümkün değil…

Benzer bir olayı yaşamadığım ve şahit olmadığım için sanki oradaymış gibi yazacağım kusuruma bakmayın! Adam kalktı ağabey bayanın masasına yaklaştı; " bir süredir sizi izliyorum" dedi…

Cevap?

" Fakındayım!"

Arkadaaaaş gel de çık işin içinden!

Kalkülüs'ün Temel Teoremi, bu gizemi bol yaşanmamışlık karşısında solda sıfır kalır…

Sen, öteye bakarken beriyi nasıl gördün?

Sen, öteye bakanın verdiği sinyali nasıl aldın?

&&&

İlk güneş gözlüğü 1430'larda Çinliler tarafından kullanılmaya başlanmış ama gözlükçü dükkanı açmak 1783 yılında Amerikalıların aklına gelmiş, Philadelphia'da Francis Mc Allister isimli bir adam ilk gözlükçü dükkanını açmış…

O zaman şimdiki gibi teknoloji yok tabi, gözlükler bir sepete konuyormuş, alıcı, deneye deneye uygun olduğunu düşündüğü gözlüğü satın alıyormuş…

Şimdi yine şahit olmadığım bir olayı aktaracağım!

Uzunköprü'de bir kahvede oturuyorum, zayıf, bıyıklı bir adam girdi içeriye, kucağındaki numaralı gözlükleri masalara göz kararı bırakmaya başladı!

Bir avuç gözlük de benim masaya düştü…Acaba ne olacak diye meraklı gözlerle bakıyorum!

Film bu platoda daha önce defalarca çekilmiş lakin ben yeni oyuncuyum…

Amcalardan biri çıkıştı gözlükçüye;

" İbraaam gel bakam burayı, geçen hafta bu gözlükleri kaktırdın bana, ingen de denedi, göstermiyo bunlar! Değiştir çabuk bunları, eşantiyon bi de kılıf ver…"


YORUM YAP