Handan Demirkıran

Cinsel işlev bozuklukları: Vajinusmus

Vajinusmus, cinsel ilişkiye girme korkusudur. Kadınlarda görülen bu cinsel problemin %90'ı psikolojik, %10'u ise yapısal faktörlere bağlıdır. Kadınlar bazen bu sorunu görmezden gelerek zamanla kendiliğinden düzeleceğini düşünmektedirler veya utandıkları, korktukları için bu konuda yardım almaktan kaçınmaktadırlar. Vajinusmusun nedenleri insan yapısının çok derinlerinde yatmaktadır ve tedavi edilmesi için bu derinliklere inilip nedeninin kaynağına ulaşmak gerekir.
Cinsel ilişki sırasında vajinal kasların refleksif olarak yani istemsiz kasılması ile cinsel ilişkinin olamaması ya da çok zor olmasına vajinusmus denmektedir. Bunun nedenleri kişiden kişiye değişmektedir. Gerekli jinekolojik muayene yapılıp da nedenin yapısal bir sorundan kaynaklanmadığına karar verildikten sonra psikolojik açıdan değerlendirilmesi gerekir. Cinsel kimliğin oluşmaya başladığı dönem 3 - 6 yaş arasındaki ödipal dönemdir. Bu dönemde anne babadan ya da çevreden alınan yanlış, eksik, abartılı cinsel mesajlar ileride bir kadında vajinusmusa neden olabilmektedir. Geleneksel aile yapısında yetişen çocuklarda daha fazla görülen bu sorunda, ahlaki tabular, cinsellikle ilgili şehir efsaneleri, kızlık zarının korunması ile ilgili korkular, cinselliğin ayıpla, günahla, suçlulukla bağdaştırılması, aşırı korumacı aile yapısı gibi nedenler vajinusmusun ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Diğer taraftan ilk gece ile ilgili abartılı bilgiler, ağrı, çok kanama korkusu konusunda önyargılar, hamile kalma korkusunun yanı sıra çocukluk döneminde taciz, tecavüz, ev içi şiddet ve katı ebeveyn tutumları da sayılabilir.
Günümüzde en sık tercih edilen psikolojik tedavi yöntemleri arasında bilişsel ve davranışsal cinsel terapi yöntemleri kullanılmaktadır. Bilişsel yöntemlerle çocukluktan gelen yanlış bilgilerin yarattığı korkuları ortadan kaldırmak ve yerine yeni doğru düşünceleri geliştirerek çözüm sağlanmaktadır. Davranışsal yöntemlerle kişilerin hem bireysel hem çift olarak kendilerini cinsel yönden keşfetmelerini sağlanmaktadır. Bu yöntemde kişinin kendisi ve eşiyle ilgili cinsel ödevler söz konudur. Son zamanlarda uygulanan hipnoz yöntemi de vajinusmusla ilgili bilinçaltındaki korkuları yenmek, yüzleşmenin sağlanması, iç görü kazandırmak, farkındalığın ve özgüvenin arttırılması ile olumlu sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Ancak hipnoz çok uzun ve önemli eğitimler sonucunda kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca cinsel konulardaki sorunlarla ilgili bir destek alınması gerekildiğinde psikologun ya da psikiyatristin cinsel terapi konusundaki eğitimi oldukça önemlidir. Bu konu ayrı bir eğitim ve mahremiyeti açısından hassasiyet gerektirir.
Cinsel ilişki evliliklerde önemli bir yerdedir ve eğer çözüme ulaşmazsa çiftler arsında başka sorunlara da yol açmaktadır. Depresyon bu psikolojik sorunlara bir örnektir. Her iki çiftte de vajinusmus nedeniyle depresyon görülebilir. Bu yüzden böyle bir sorunla karşı karşıya olan çiftlerin mutlaka cinsel terapi eğitimi almış olan bir psikologa ya da psikiyatriste başvurmaları gerekir.

YORUM YAP