Sevginar Sali

Bizi öldürmeyen darbe, daha güçlü yapar...

“Allah'a şükürler olsun ki başımız dik, alnımız açık, onur ve şerefimizle yaşamamıza sebep olan bir Liderimiz var…”
İmza: MHP Silivri İlçe Teşkilatı…
***
Valla ne kadar övünseler az doğrusu… Yeni Kapı'ya bu tarihi birlikteliğe şahitlik etmek için gitmek isterdim doğrusu. Ama bende ne o kalabalığın içine girecek cesaret ne sabır ne de işten dolayı vakit vardı.
Yeni Kapı'da görüntü muhteşemdi… Sergilenen birliktelik ve dayanışma olağanüstüydü.
MHP Liderinin konuşmasından sonra kim ne dese hep eksik kaldı; Devlet Bahçeli etkinliğin yıldızıydı…
Türk tarihi ve devlet yönetimi adına adeta bir ders niteliğindeydi konuşması… Hani derler ya kolay zamanlarda herkes kahraman, bir bak bakalım zor zamanlarda ne eyler kişi diye… Devlet Bahçeli'yi siyasi lider yapan her şey Pazar günkü duruşunda net ve tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortadaydı.
Şöyle 20-15 yaş daha genç ama şu anki olgunluk ve aklıyla olsa Türkiye'yi uçurur diye geçirdim içimden… Hayaller, hayaller, hayaller tabi…
Geçelim genel görüntüye… Silivri olarak biz 15 Temmuz'da olup bitenleri de tam anlamadık, hissedemedik… Çünkü görmedik. Televizyondan izledik ama bir film gibi, başka bir dünyaymışçasına adeta.
15 Temmuz'un ardından birkaç kez yana gördüğüm Kadir Topbaş, Özcan Işıklar, Rıfat Kutlu, Suna Göçengil ve Şenol Türkyılmaz (öncesinde varlık sebepleri adeta birbirlerini ötekileştirmek ve eleştirmekmiş algısının ağlarında avlanmış ve kaçışı olmayan balıklar izlenimi veren yönetici ve siyasetçilerimiz) inanılmaz umut ve güven duygusu yarattı. Bunun farkına varmalılar. Tabi ki farklılar öyle de olsunlar ama bu onların bir araya gelişine asla mani olmamalı. Gerektiğinde kişisel veya siyasi çıkarlarını bir kenara bırakıp millet adına güçlerini birleştirme iradesini gösteremeyen politikacılar kaybetmeye ve kaybettirmeye mahkûmdur.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk etapta Yeni Kapı Mitingine katılmayacağı açıklamasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ardından Merkez Yürütme Kurulundan çıkan kararla Pazar günü Demokrasi ve Şehitler Mitinginde yer alması çok iyi oldu. Bana sorarsanız Cumhurbaşkanımız, Kılıçdaroğlu'nun Taksim'de yaktığı birliktelik ateşini kıskandı : ) Ana muhalefet liderinin birliktelik alevine karşılık, kendisinden beklendiği üzere (konumu daha yüksek ve önemli) kocaman bir dayanışma ateşini İstanbul'da yakarak dünyada, kötülüğümüzü isteyenlere aydınlık bir mesaj yolladı : ))) Kötülüğümüzü isteyenler üzüldü, dostlarımızın yüreğine su septiğini de atlamayalım…
Kimileri Kılıçdaroğlu'nun fikir değişikliğini siyasi zaafa yordu… Bence değil. Bu ara siyasetçilerimiz öz eleştiri kabiliyetleriyle övgülere mahzar olmakta… Yanlışta ısrar etme inadının yarattığı prestij kaybı ile yanlışın neresinden dönerseniz dönün kârı kıyas dahi kabul etmez bence.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Cumhurbaşkanın bulunduğu ortamda sivrilme, dikkat çekme, olumlu puan toplama çabası olması düşünülemezdi zaten. Çok incelikli bu konularda, biraz da olmaz zorunda tabi. Binali Yıldırım'ın varlığı, sükûneti, relaks hallerine çok ihtiyacımız var tartışılmaz…
Cumhurbaşkanımızın, Atatürk'ü anlama ve örnek alma yaklaşımına çok seviniyorum...
Başbakanımızın sözleriyle bitirelim mi; “Bizi öldürmeyen darbe daha güçlü yapar!”
Severim bu sözü…
Son sevimsiz deneyimimize böyle uyarlanınca da epey iç açıcı oldu doğrusu : ))

YORUM YAP