“Biz sizleri korumak için elimizden geleni yapıyoruz, lütfen siz de yapın”

“Biz sizleri korumak için elimizden geleni yapıyoruz, lütfen siz de yapın”

19.11.2020 11:16:50

Küpe FM'in Sabah Haberleri programına konuk olan Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi, Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Deniz Heppekcan, “Sağlık çalışanları olarak halkımızı korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Lütfen sizler de sevdiklerinizi ve bizleri korumak için elinizden geleni yapın.” dedi.

Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi, Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Deniz Heppekcan, 16 Kasım 2020 Pazartesi günü telefon bağlantısıyla konuk olduğu Küpe FM'in Sabah Haberleri programında Turhan Alyakut'un sorularını yanıtlayarak Pandemi süreci ve Organ Bağışını anlattı.
Söyleşi Dr. Deniz Heppekcan'ın kendisini tanıtmasıyla başladı.
Turhan ALYAKUT: Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Yoğun Bakım Uzmanı Hekimiyim, aynı zamanda Organ Nakli Koordinatörü olarak çalışmaktayım. Sağlık Bakanlığına bağlı bir hastanede çalışmaktayız.

YOĞUN BAKIM UZMANLIĞI NEDİR?
Turhan ALYAKUT: Yoğun Bakım Uzmanlığı nedir, diğer uzmanlıklardan nasıl bir farkı var?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Sorunuz için öncelikle teşekkür ediyorum. Türkiye'de daha yeni yeni duyulan, özellikle pandemiyle beraber duyulan bir uzmanlık çeşidi. Ülkemizde 2012 yılından beri Yoğun Bakım Uzmanlık eğitimi var. Yoğun Bakım Uzmanı ne yapıyor? Kritik hastaların yönetiminde ve tedavilerinde yetkin bir şekilde eğitilmiş bir tıp hekimi kendisi. Ağır tıbbi, cerrahi doğum ile alakalı, doğum sonrası pediyatrik hastalarla ilişkili rahatsızlıkları tanımak, bunların yoğun bakımdaki yönetimi, neden olan durumların teşhis ve tedavi edilmesini içeren klinik beceriye sahip olan bir bölüm.

TÜRKİYE'DE HANGİ UZMANLIKLAR BU YAN DALI YAPABİLİYOR?
Türkiye'de hangi uzmanlıklar bu yan dalı yapabiliyor? Öncelikle anestezi ve reanimasyon uzmanları, ben de anestezi uzmanıyım. Ayrıca dahiliye, nöroloji, enfeksiyon hastalıkları, genel cerrahi uzmanları da Yoğun Bakım Uzmanlık dalında başarılı olmak suretiyle Yoğun Bakım ihtisas alanı yapma hakkı kazanıyor.

“İŞ HARİCİNDE EVDEN ÇIKILMAMALI”
Turhan ALYAKUT: Şu sıralar hastanelerin Yoğun Bakım bölümlerinin oldukça yoğun oldukları bilgisi geliyor. Sizin çalıştığınız hastanede durum nedir?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Yoğun Bakım yatak kapasitemiz tam doluluğa ulaşmak üzere. Hastanenin kapasitesi de öyle. Halkımız kendine çok dikkat etmesi gerekiyor. Maske, mesafe, hijyen ve herhangi bir yasağı beklemeden, iş haricinde, evden çıkmamaya davet ediyorum.

“ÇOĞUMUZ ENFEKTE OLDU, BİZ DE ÇOK ENDİŞELİYİZ”
Turhan ALYAKUT: Siz Covid-19 testi pozitif çıkmış ve durumu çok ağır olan hastalarla çalışıyorsunuz. Onlara şifa veriyorsunuz. Siz kendinizi nasıl koruyorsunuz?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Sağlık Bakanlığınca sağlanan ekipmanlarımız, N95 maskelerimiz, tulumlarımız var. Hijyen kurallarına uyuyoruz. Tüm bunların giyilme ve çıkarılma sırasına her an dikkati kaybetmeden, sakin bir şekilde bunları uygulayarak kendimize dikkat etmek zorundayız. Yoksa her an enfekte olmanız işten bile değil. Çoğu hekim ve hemşire arkadaşımız, diğer sağlık personelimiz enfekte oldu ve saygı gittikçe artıyor. Biz de çok endişeliyiz.

ORGAN NAKLİ KOORDİNATÖRÜNÜN GÖREVİ NEDİR?
Turhan ALYAKUT: Geçtiğimiz günlerde güzel bir haber vardı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın önerisiyle Dünya Sağlık Örgütü sağlıkçılara adanan Sağlık Yılı olarak kutlamayı kabul etti. Bütün sağlıkçılara bu şekilde teşekkür etmiş olacağız. Siz aynı zamanda Organ Nakli Derneği Koordinatörüsünüz. Tam olarak
göreviniz nedir?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Canlı ve ölü donerlerin temin edilmesini, hazırlanması, donerlerden alınan organların korunması, paketlenmesi, nakile girecek olan hastaların eğitimi, protokollerin oluşturulması ve yayınlanması, organ nakliyle alakalı datalar toplamak, araştırmak ve bu konuda hem sağlık personellerinin eğitimini hem de halk eğitimini yapmakla sorumlu olan sağlık profesyonelleri Organ Nakli Koordinatörleri. Kısaca söylemem gerekirse organ bağışı ve naklinin tüm aşamalarındaki birim ve çalışanlarının koordinasyonunu sağlayan kişi.

ORGAN NAKLİ KOORDİNATÖRLERİ DERNEĞİ'NİN AMACI
Turhan ALYAKUT: Organ Nakli Koordinatörleri Derneği yeni mi kuruldu?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: 2005 Yılında kuruldu, merkezimiz Antalya'da. Organ Nakli Koordinatörlerini temsil eden bir sivil toplum kuruluşuyuz. Derneğimizin amacı; Organ Nakli Koordinatörlerinin mesleki gelişimini sağlamak, organ bağışı ve nakil alanında ülkemizdeki kaliteyi artırmak ve organ nakli hizmetlerinin gelişmesine katkı sunmak.

BAĞIŞ ÇEŞİTLERİ HAKKINDA
Turhan ALYAKUT: Organ bağışı ve çeşitlerinden söz edebilir miyiz?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: İki çeşit organ bağışı var; ölüden ve canlıdan. Kişi hayattayken hür iradesiyle öldükten sonra kendi organlarını ve dokularını başka hastaların tedavileri için kullanılmasına izin vermesi ölüden bağıştır. Bunu belgelendirmesidir. Sağlık Bakanlığına bağlı ve Yoğun Bakım hizmeti veren hastanelerin Organ Bağış birimlerine, Türkiye Organ Nakli Vakfı'na iki şahit eşliğinde başvurarak organlarımızı bağışlayabilir ve oradan Bağış Kartımızı alabiliriz. Bir de canlıdan bağış mevzusu var. Türkiye'de canlıdan bağış, dünya ile karşılaştırıldığında ölüden bağışa göre maalesef daha fazla. Kişi kendi rızasıyla yaşarken başka birine organını veriyor ve bu sadece böbreğinin birini ve karaciğerinin bir kısmı oluyor. İster istemez kendimizi de riske atmış oluyoruz. Bütün sağlık profesyonellerinin amacı ölüden bağışı artırmak.

“ORGAN BAĞIŞI YASAYA UYGUNŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİYOR”
Turhan ALYAKUT: Diyelim ki ben organlarımı bağışladım. Organlarım ben ölmeden beden alınabilir mi?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Yok. Kesinlikle alınamaz. Özellikle insanların en önemli çekinceleri olan sorulardan biri bu. Bu yasayla yasak. Organ ve dokularınız rıza dayalı nakil edilebiliyor. 2238 Sayılı kanunda öngörülen usullere uygun bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Yaşayan bir kişinin rızası olmadan, bu canlıdan dediğimiz nakil, yada merhumun kendi yaşarkenki rızası ve yakınlarının rızası organ ve dokularının alınması, saklanması, ticaretinin yapılması Türk Ceza Kanunun 97. maddesinde suç olarak tanımlanmış ve cezai yaptırımı var. Ayriyeten ölü donör kuralı kavramından bahsediyoruz. Hasta sadece ölümünden sonra donör olabiliyor ve organlarının alınması ölümüne sebep olmuyor.

“ORGANLARINIZI BAĞIŞLADIĞINIZI TEDAVİNİZDEN SORUMLU HEKİMLER BİLMİYOR”
Turhan ALYAKUT: Peki şöyle bir şey olabilir mi? Diyelim ki hastalandım ve hastaneye yattım. Doktorlar benim organlarımı bağışladığımı görürse ya bana bakmazlarsa?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Bir rahatsızlıktan dolayı hastaneye yattığınızı söylediniz. Öncelikle bir kişinin organlarının alınabilmesi için beyin ölümü tanısıyla vefat etmiş olmalı. Bunun için de beyninde çok ciddi bir hasarla Yoğun Bakıma yatmış olması lazım. Yoğun Bakımda yatan kişi kalp durmasıyla da ölebilir. Aslında bütün insanlar beyin ölümüyle ölüyor ama Yoğun Bakım şartlarında beyinde ciddi hasarla, kalbi durduktan önce beyinin öldüğü kanıtlanan kişiye beyin ölümü diyoruz. Yasa olarak bu bir beyin ölümü, dinimizde de son nefesten bahsediyoruz. Beyin ölümü tanısında da kişinin son nefesinin çıktığı yaptığımız testlerin bir tanesi. Hastaya beyin ölümü teşhisi koymadan önce yakınlarının onayını almadan da organlar alınamıyor.
Ayrıca organ bağışı sistemde kayıtlı. Bu bilgi sistemine ulaşma yetkisi tedaviden sorumlu hekimlerde yok. Sizin organlarınızı bağışladığınızı hekimler bilmiyor.

SADECE BAĞIŞLANAN ORGAN MI ALINIYOR?
Turhan ALYAKUT: Diyelim ki yaşarken böbreğimi bağışladım. Ben öldükten sonra sadece bağışladığım organ mı kullanılıyor başka bir hastada yoksa kalbimi, gözümü de başka hastalara nakledebilirler mi?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Evet, sadece bağışladığınız organ. Eğer yaşarken organ bağışı yaptıysanız kartınız oluyor. İster tek organ, ister tüm vücut bağışlayabiliyorsunuz. Ariyetten sizin onay vermeniz dışında ailenizin de buna onay vermesi gerekiyor. Bunu deklare ettiğiniz zaman, vefat ettiğinizde hasta yakınlarından izin alıyoruz.
Çıkarılan bütün organlar karantina altına alınıyor ve Sağlık Bakanlığının kayıt sistemine kaydediliyor.

“SALGIN SÜRECİ, ORGAN BAĞIŞINI OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Turhan ALYAKUT: Yaşadığımız salgın süreci nedeniyle birçok hasta hastaneye başvurmaktan çekiniyor. Bu yaşadığımız süreçte canlı yada ölüden organ bağışı konusunu olumlu veya olumsuz şekilde etkiledi mi?
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Olumsuz bir şekilde etkiledi. Tüm dünyada yaşadığımız sosyal izolasyon, sağlık hizmetlerinin ertelenmesi nedeniyle canlıdan canlıya acil vakalar nedeniyle ertelendi. Ölüden bağışlarda düşüş oldu. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de canlıdan canlıya ve ölüden bağışlarda ciddi bir düşüş yaşandı.

“LÜTFEN SİZ DE SEVDİKLERİNİZ VE BİZLER İÇİN ELİNİZDEN GELENİ YAPIN”
Turhan ALYAKUT: Umarım bu süreci hızlı bir şekilde atlatırız ve sizler bu olağanüstü koşullarda değil en azından salgın öncesi koşullarından çalışabilirsiniz.
Dr. Deniz HEPPEKCAN: Umarız. Biz sağlık çalışanları olarak halkımızı korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Lütfen sizler de sevdiklerinizi ve bizleri korumak için elinizden geleni yapın. Çok teşekkür ediyorum.
Haber: Renginar SALİ

YORUM YAP