Engin Akın

Yasaklar, Fiili Saldırıyı Getirdi

Hazımsızlık gaz halini alınca yerinde duramadı. İnsanoğlu hazımsız olunca birilerinin başarısı karşısında kendi yetersizliğini gördüğünde midedeki hazımsızlık gaza dönüşebiliyor. İşte aldığı bu gazla da kendini kulübün başkanı ve fedaisi olarak görüp fiili saldırıya geçebiliyor. Anlayacağınız, geçtiğimiz günlerde hazımsızlığı olanlar olarak kast etmediğim kişi olsa da yazımı fazlaca üstüne almış olan kulüp müdürü Hüseyin Yaşar, dün içinde barındırıp büyüttüğü hazımsızlığını dışa vurdu.

BAŞKANA YARANMA ÇABASI
Dün Silivri Stadı’nda Silivrispor ve Tekirdağspor arasında bir hazırlık maçının olduğunu öğrendim. Bir spor basını emekçisi olarak bu karşılaşmanın önemini bilmemek ahmaklık olurdu. Bu hazırlık maçı hafta sonu oynanacak olan maçın önemli bir provası olduğunu anlamak için de kâhin olmaya gerek yok. Hafta içi sakat oldukları için Akyazı maçı kadrosunda bulunan ve oynamayan oyuncuların performanslarının ölçüleceği çok ama çok önemli bir hazırlık maçıydı. Bu maçı takip edip gazeteme haber yapma arzusundaydım. Ofisten çıkarken sayfa operatörü arkadaşıma bekle bu maç önemli takip edip yarınki sayıya yetiştirmem lazım demiştim. Neyse bindik aracımıza vardık Silivri Stadı’na. Stada girdiğimde selam sabah faslının ardından patronumdan aldığım puroyu da iki dudağımın arasına sıkıştırdım. Anlayacağınız her zamanki gibi keyfim yerinde. O anda her iki takım da saha içinde ısınıyorlardı. Hatta kaptan ile göz göze geldim ve kendisine; “Bu puroyu bu hafta saha içinde içmeyi planlıyorum. İnşallah içirtirsiniz” dedim. Kaptan samimi bir dille bana; “Ne demek abi dakka beş sen o puroyu yakarsın” dedi ve gülüştük. Takımlar ısınmaya devam ettiği sırada stadın emektarlarından Reşat abi; “Engin, Hüseyin sen stattan çıkmazsan maçı başlatmayacakmış” dedi. Bende; “Paşa gönlü bilir” dedim. İster başlatır isterse de başlatmaz. Bu konu benim mevzum değil. Bu olayın ardından bende Hüseyin Yaşar’a “Bir derdin varsa bana anlat” dedim. Bana hitaben; “Ben bu stattan seni çıkarmasını bilirim, seni buradan çıkarmayan Hüseyin bilmem ne olsun. Bu stat Silivrispor’un tapulu malıdır. Kulübü bunca zaman yönettiğin yeter bundan sonra başkan da benim müdür de hoca da benim. Bu kulübü ben yönetiyorum ardık. Benim istemediğim hiçbir şey olmayacak. Ben istersem olur istemezsem olmaz” gibisinden sözler sarf etti. Bende kendisine beni çıkartabiliyorsan çıkar dememe kalmadan saldırdı. Biraz itiştik, sürtüştük derken futbolcular araya girdi ve olayın daha da vahim bir duruma varmasını engellediler. Olay bundan ibarettir. Sonrasında ise ben stattan çıkmadım, kulübün maaşlı müdürü beni stattan çıkartamadı ve maç başladı. Hüseyin Yaşar da bana saldırdığıyla kaldı. Eline ne geçti bilmiyorum başkana yaranma çabasından başka.

KRALDAN ÇOK KRALCILAR VAR
Dün Silivri Stadı’nda yaşanan olay üstte anlatmaya çalıştığım gibidir hatta eksikleri vardır fazlası yoktur. Bu satırları da sakinleştikten sonra yazdığımın bilinmesini isterim. Aslında ben böyle bir olayın yaşanacağını biliyordum da bugüne patlak vereceğini ve bana saldıranın da Hüseyin Yaşar olacağını tahmin etmiyordum. Geçtiğimiz sezon bu kulübün kapısından, stattaki idmanlarına varıncaya kadar hatta oyuncularla telefonda muhabbet etmesi bile yasaklanmışlığı bulunan bir ismin kulübe yeni sezonda birden bire müdür olarak atanması düşündürücüdür aslında. Kulüp Başkanı Mustafa Saral’ın bizzat verdiği talimatla gerçekleşen yasaklama olayı nasılda birden bire kulübe müdür olarak atandı? Neyse olabilir. Yine geçtiğimiz sezonlarda kulübe onca sallayanları protokole oturtan bir başkandan fazla bir şey bekleyemezsin zaten. Silivri’de kraldan çok kralcı var. Durum böyle olunca da istenmeyen olaylar yaşanabiliyor. Bu olayda Mustafa Saral yetersizliğini bir kulüp yöneticisi olarak göstermiştir. Mustafa Saral benim kulübe ve stada girmemi yasakladı ya, şimdi ben de bir sonraki sezon içinde müdür olarak atanabilirim sanırım. Atanırım atanmasına da ben kimseye saldırmam bunun da bilinmesini isterim.

BU STADIN TAPUSU KİMDE?
Silivri İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Fikret Özdemir’e sormak isterim. Silivri Stadı kamuya açık bir tesis midir? Silivri Stadı Silivri-spor’un ve Hüseyin Yaşar’ın tapulu malı mıdır? Stada kimlerin girip kimlerin girmeyeceği kararını verme yetkisi kimdedir? Silivri Stadı’ndaki maganda davranışlardan sorumlu kimdir? Benim merak ettiğim Silivrispor bu tesisi kullanmak için İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün İş Bankası hesabına ne kadar ücret yatırıyor? Şayet bir ücret yatırılıyorsa eğer bu ücret karşılığı stada kimlerin girip kimlerin giremeyeceğine kim karışıyor? Stada kimlerin girip girmeyeceği konusunda karar mercii parayı yatıranın mı? Birde Silivrispor, İl Başkanlığı hesabına ne kadar para yatırdı sizde bunun hesabı vardır sanırım. Evet, müdürüm sizin gibi bir kamu emekçisi olarak bunları merak ediyorum.

Haberin devamı 28.10.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP