Cemil Kenar

Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur!

Silivri Stadı kapatıldığından bire Silivri de maç izlemiyor, ligleri takip etmiyordum. Geçen hafta Mimarsinan Başkanı aradı, hocaları bırakmış bu hafta yanımızda olur musun dedi.

Uzun bir aradan sonra Müjdat Gürsu'ya gittik.
Önce Silivrispor altyapı takımının maçı vardı.
Çocukların başında Göksel'i görünce sevindim.
Çünkü Göksel, Belediye Futbol Akademisi Sorumlusu Özgür ve Mimarsinan altyapısı hocası Selçuk ile birlikte Silivri'de oyuncu eğitimi, yetişmesi, gelişmesi bakımından önemli değerli ve doğru isimlerdir.
Onların çalışmalarını görünce umutlarımız artıyor.
Önce onların emeklerinin hakkını teslim edelim ve Mimarsinan-Alipaşa maçına geçelim. İlk maçları da biraz gergin geçmiş. Bu maça Mimarsinan hocasız, Alipaşa'da lider olarak gelmiş, dolayısıyla tansiyon yine yüksekti…

Tribündekilerin çoğu, kulübedekilerin hepsi tanıdık eş dost.
Sahadakiler Mimarsinan'nın eski takımıyla yeni takımı çift kale idman maçı gibi. Çoğu hem mahalleli hem de takım arkadaşı ama düdük çaldıktan sonra kimse kimseyi tanımıyor.
Birazda kötü zemin ve maç topu etkisiyle maç vurdulu kırdılı filme dönüşüyor.
Düşen kalkmıyor, kalkan hakeme koşuyor, tribüne sataşıyor, küfürler, hakaretler yankı yapıyor.
Diyeceksiniz ki hakem yok muydu?
Vardı.
Genç, cılız, acemi bir çocuktu… Oyunun bu hale gelmesinde onun da etkisi büyüktü.
Uzatmalarda atılan son golü verirken, sağlıkçı, gözlemci, polislerin yanında çıkışa yakındı. Golü oradan verip maçı bitirdi ve içeri gitti. Sahada gösteremediği kartları soyunma odasından göstermiş!...

Böyle bir maçta biraz daha sakin kalmayı becerebilen Alipaşa kazandı.
Sonrasında Ortaköy'ün maçı vardı. Biraz da ona bakalım dedik. Bizim dönemin gol kralı Arap Hakan da kulübedeydi. Hakan ile İlhan Tekin'le bir araya gelip zenci mi daha iyi İranlı mı daha iyi yoksa rakip kaleci mi derken maç 2-0 olmuştu bile…
Kenardaki gırgır şamata kısmı güzel ama aslında amatörlerin durumu pek iç açıcı değil…
Hala vur kır parçala zihniyetiyle oynanan maçlar.
Adım Hıdır elimden gelen budur diyen Hakemler.
Sadece Ortaköy değil 2. Amatörde bile birçok takımda forma giyen yabancılar.
Sözde menajerlerin getir götür işleri.
Emektarları bunaltmış ne amatörlük ruhu kalmış ne de heves…

Bazıları hala anlamamakta kabul etmemekte direniyor ama tabanıyla bağı kopmuş kulüplerin yaşam damarlarından biri kopmuş demektir.
İşte tam bu nedenle Özgür, Göksel, Selçuk önemlidir. Yaptıkları iş çok değerlidir.
19 Mayıs Gençlik Oyunları Futbol Şöleninde çocuklar ve aileler ve tüm altyapı çalışmalarında sıvı takviyesinin önemi hakkında bir konferans planlanıyor. Gereklidir ve son derece yararlıdır.
Çocuklar iyi şeylere layıktır…

YORUM YAP