Silivri Eğitim Sen Temsilcilik Başkanı Erdoğan: Kamu emekçilerinin ortak sesi olarak mücadeleyi büyütüyoruz

Silivri Eğitim Sen Temsilcilik Başkanı Erdoğan: Kamu emekçilerinin ortak sesi olarak mücadeleyi büyütüyoruz

08.08.2025 10:12:28

Eğitim-Sen Silivri Temsilcilik Başkanı Caner Erdoğan, toplu iş sözleşmesi sürecine ilişkin açıklamasında, kamu emekçilerinin temel hak ve taleplerini dile getirdi. “Grevli, güvenceli, adil bir çalışma hayatı için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Eğitim-Sen Silivri Temsilcilik Başkanı Caner Erdoğan, hükümet ile memur sendikaları arasında başlayan toplu iş sözleşmesi sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Eğitim -Sen Silivri Temsilcilik Başkanı Caner Erdoğan, “Hükümet ile Memur Sendikaları arasında toplu iş sözleşmesi süreci başladı. Fakat meydan da alanlarda sadece KESK var. KESK olarak bizler, geçmişte olduğu gibi bugün de fiili ve meşru mücadele hattında ısrarcıyız. 16–27 Temmuz 2025 tarihleri arasında dört ayrı bölgede kamu emekçileriyle birlikte yürüttüğümüz alan çalışmalarında yüzlerce talep topladık. Bugün bu talepleri bir kez daha KESK'in alternatif toplu sözleşme masasında kamuoyu ile paylaşıyoruz.

“TALEPLERİMİZ KAMU EMEKÇİLERİNİN VE KAMU EMEKLİLERİNİN ORTAK SESİDİR”
Kamu emekçilerinin ortak taleplerini şu başlıklarla özetliyoruz:
Özgür bir toplu sözleşme için grevli toplu sözleşme hakkı, anayasal güvence altına alınmalıdır.
4688 sayılı Sendika Yasası, tüm emek örgütlerinin katılımıyla demokratik bir biçimde yeniden yazılmalıdır.
Hiçbir kamu emekçisinin maaşı yoksulluk sınırı altında kalmamalıdır.
Bunun için toplu sözleşme sürecinin başından beri en düşük kamu emekçisi maaşının Temmuz ayı itibari ile yoksulluk sınırı olan 85 bin TL'nin üzerine çıkarılmasını talep ediyoruz.
Ancak iktidar bu talebimize kulak tıkadı. Diğer konfederasyonlar ise maaş artışı taleplerini 5 ay sonrasına yani Ocak 2026'ya göre açıkladı.
Bu durumda mevcutta 85 bin TL olan yoksulluk sınırının 5 ay sonra en az 100 bin TL olacağını öngörüyoruz. Buradan hareketle Ocak 2026 itibari ile en düşük kamu emekçisi maaşı 100 bin TL üzerine çıkarılmalıdır.
Buna göre en düşük kamu emekçisi maaşında yapılacak oransal artış tüm kamu emekçilerinin maaş artışlarında da esas alınmalıdır.
Kamu emekçilerinin maaşını oluşturan; başta ilave seyyanen ödenek olmak üzere tüm ek ödemeler, ek ders ücretleri, döner sermaye payları temel ücrete dâhil edilerek kamu çalışanlarına emekli aylıklarında esas alınmalıdır.
Ücretli, vekil, taşeron ya da sözleşmeli adı ne olursa olsun güvencesiz istihdama son verilmelidir. Tüm kamu emekçileri güvenceli-kadrolu istihdam edilmelidir.
Dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir.
Vergi adaleti sağlanmalı; az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
Maaşlarımızdan kesilen Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmelidir. Gelir Vergisi 1. dilim oranı %15 ten %10'a düşürülmeli, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerden kesilen Gelir Vergisi bu oranda (%10) sabitlenmelidir.
OHAL KHK'leriyle hukuksuzca ihraç edilmiş kamu emekçileri derhal görevlerine iade edilmelidir.
Kamuda görevde yükselmelerde ve personel istihdamında MÜLAKAT kaldırılmalı, liyakat esas alınmalıdır.

“KAMU EMEKÇİLERİNİN HAKLARINI BÜYÜTMEK İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Bu talepler yalnızca KESK üyesi kamu emekçilerinin değil, bütün kamu emekçilerin ve kamu emeklilerin toplumsallaşmış ortak talepleridir. Nitelikli, ulaşılabilir anadilinde ve eşit kamusal hizmetlerin sunumu, ancak kamu emekçilerinin insanca koşullarda çalışmasıyla mümkün olacaktır.
Sonuç Olarak Diyoruz ki;
KESK olarak bizler, emeğin hakkını savunmaktan, grevli toplu sözleşmeli bir çalışma rejimi için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kamu emekçilerinin sesi olmaya, haklarını büyütmek için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Haber Merkezi

 

YORUM YAP