Adil Sirkecioğlu

Senenin Sonu


Estirilen hava gereği bütün sıkıntıların ve kötülüklerin sona eren seneyle biteceği, önümüzdeki yılın güzellik, mutluluk ve iyilik dolu olacağına inanılır. Bütün olumlu, olumsuz sorumluluğun bir tek geceye yüklenmesi ağır bir yük. Saçma gelse de bu atmosferden etkilendiğimi kabul ediyorum.  
İyilik ve güzelliğin, kötülük ve çirkinliğin insanların yaptıklarından çıkan sonuçlar olduğunu bile bile suçlanacak veya yüceltilecek gün aramanın anlamsızlığı ortada. İstedikten sonra sene içindeki herhangi bir günüde aynı mertebeye yükseltebiliriz. 27 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Mart, 12 Eylül her birimiz için farklı anlamlar taşısa da; o farklılıkları yükleyenlerin yine bizler olduğunu unutmayalım. İyiyi iyi, kötüyü kötü yapan insanoğlunun kendi davranışları. Günler bahane…
Bütün olumsuzluğuma rağmen yine de kısa bir 2009 değerlendirmesi yapayım.  Silivri’de kazanan da, kaybeden de hazırlıklı olmadığından 2009 hazırlık sınıfı düzeyinde geçti. CHP geçmişteki hesap hatasını düzeltmiş gözükse de, iktidarda ki hesapsızlığın girdabına sürüklenmiş gidiyor. Ciddi manada bir rakip bulamadığından, kendi içlerinden rakip çıkartma gayretindeler. Bütün hizmetleri İBB yapıyor diyerek seçim kazananlar; sözlerinin doğruluğunu iliklerine kadar hissetmiş oldular. Beş yıl boyunca ve de seçim kampanyalarında vatandaşı inandıramamış olmanın ızdırabını yaşıyorlar. Sıkıntı, şikâyet ve dertler için çözüm üretmek bir yana; vatandaşa adres göstermek ve yazmak tercih ediliyor. Keşke seçilmeden önce "Kılıçdaroğlu kazanamazsa, biz bir işe yaramayız" deseydiniz. Bu günkü sıkıntılarınızın hiçbirini yaşamazdınız! 2010 yılı Silivri’de oy veren vermeyen her vatandaşın, İBB siz SBB'nin hiçbir iş yapamayacağını öğreneceği yıl olacak.
2009 yılına garanti umutlar ve vurdumduymaz tavırlarla giren Ak Parti tam bir kâbus yaşadı. Kötü geçen günlerin sorumluluğu; günlerde, takvim yapraklarında, vatandaşta arandı. CHP de hesap hatası yapıldığı kabul edilirken, Ak Parti hesap bile yapmadığının farkında değil. Tabandaki isyan duvar olmuş ifadelerle dinleniyor. Öyle bir duvar ki; kat kat mantolama yapılmış. Ne sıcaklığın, nede soğukluğun diğer tarafa geçmesine müsaade etmiyor. 30 kişi bir araya gelse; sohbet edebilme, tartışabilme kültürünü geliştirse birçok konu halledilecek. Ne yazık ki 2010 yılına tam bir otorite boşluğu ve toplantı yapamayan teşkilat yapısıyla giriliyor. Aman bırakma, bırakırsan bizim hatalarımız ortaya çıkar mantığıyla engellenen bir ilçe başkanıyla hoş geldin yeni yıl. Rakibindeki ayak oyunlarından, sürtüşmelerden, birbirine üçkâğıt açmalarından medet uman, ellerini ovuşturarak izleyen bir iktidar partisi Silivriye faydalı olmaktan çok uzak. Bu durumda kalıpta partime ve Silivri'ye faydalı oluyorum demek ne kadar doğru? Neyin doğru olduğunu yüz yüze söylemek isterim. Tabi o cesaret varsa!
Her şeye rağmen 2010 yılı için beklenen ve yüklenen iyi niyet temennilerine katılıyorum. Yeni yılın bereket, bolluk, kazanç dolu olmasını diliyorum. Bunu yaparken belli kalıplarda kalmaktansa, her bireyin gönlüne göre karşılık bulmasından yanayım deyip, şerh koyacağım. Silivri de iyi, Türkiye de kötü bir yıl temenni edenle; Silivri de kötü, memleketin genelinde çok iyi bir sene beklentisi içindekinin hiçbir farkı yok. Bilesiniz ki iki niyette aşağılık ve hainlik. Bu durumda ki kişilerle, benim dileklerim karıştırılmasın istiyorum. Tekrarlıyorum; karşısındakinin de iyiliğini isteyebilecek yüceliğe ulaşabilenlerin her şey gönlüne göre olsun.
2009 benim açımdan kaybetmeyi değerlendirip, sindirebildiğim bir yıl olarak geçti. Yazmadığım dönemde, neden yazmıyorsun sorularının yanında benimle ilgili komplo teorilerini bol bol dinlediğim bir yıldı. Ha bu arada Hürhaber'le ilgili eleştirileri göğüslemeye çalıştığım bir yıl da oldu. Aşağıda "Senin gazeten hep CHP'yi ve Özcan'ı yazıyor" sitemlerine, siz ne yaptınız da yazılmadı karşılığını verebilirken; yukarı çıktığımda "Hürhaber hala Hüseyin'de ne buluyor?" sorusu karşısında afallıyordum. Demek ki Hürhaber iyi yolda. 2009 her şeye rağmen Hürhaber için iyi geçti. SUS ve PUS benimle ne kadar övünseniz azdır. Köşe yazarlığınız yanında avukatlığınızı da yapıyorum. Anlamasanız da ben sizlerle övünüyorum. SUS, PUS olsanız da doğru yoldasınız.
PUS'dan özenti olarak görülse de yazacağım. 31 Aralık evlilik yıldönümüm. 28 yıl boyunca bana sabırla katlanan bir eşe helal olsun demek gerekir. Okuduğunda "Yaza yaza bunu mu yazdın" diyeceğine eminim. Adım Hıdır, elden gelen budur. Kastamonulu olduğumu hiç gizlemedim ki! Hemşerilerim alınganlık göstermesin, tabi ki her Kastamonulu benim gibi değildir. Bütün sıkıntılarımıza rağmen mutlu bir hayat yaşadıysak, karımın rolü benden çok daha fazla. Allah herkese bizimki gibi evlilik nasip etsin dersem, dua olarak kabul edin lütfen.
Biten yılı kendinizle birlikte yargılayarak kalın, Yeni yıl için güzel ve kalbi temennilerden uzak kalmayın. 

YORUM YAP