Seçim sürecini geride bırakalı 17 gün oldu ama belirsizlik ile birlikte komplo teorileri her saat başı farklı bir varyasyonla gündemimizde.
İstanbul'da seçimin yenilenme durumu ile ilçelere etkisi hakkında görüş farklılıkları çokça, netlik az.
Hukukçuların aksine gazeteci Abdulkadir Selvi, 16 Nisan tarihli “İstanbul'da düğüm çözülüyor” başlıklı köşe yazısında Hürriyet'te sürece ilişkin şöyle bir öngörüyü paylaştı: “Bu arada eğer YSK, İstanbul seçimlerinin iptaline karar verirse, bu kararın sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri için geçerli olacağı, ilçelerde seçimlerin yenilenmeyeceği söyleniyor."
Çok mantıklı bence!
***
Yine de ilçelerde de seçimin yenilenmesi durumunda Silivri'de yaşanabileceklere bir göz atalım mı?
Cumhur İttifakı 31 Mart'ın kazananı olduğu için başkan adayı ve meclisi ile ilgili değişiklik beklentisi fazla yok. Başkanlık adaylığı gönlünde olanlar var tabi ama ufukta henüz fırsat yok gibi birşey...
Ancak CHP'de aynı adayla devam edilip edilmemesi ile ilgili tartışma yoğun. Partilerin seçimin yenilenmesi durumunda olağan dışı durumlar haricinde aynı adayla seçime girmesi öngörüsüne karşı çıkanların Bora Balcıoğlu ve Melih Yıldız ihtimali üzerinde durduğunu dün aktarmıştım. Her iki ismin hali hazırdaki meclis listesinde yer alması ve CHP'nin listesinin de rakibine karşı kaybetmiş olmasını öne süren yaklaşımlar farklı bir aday seçilmesi gerektiği görüşüne işaret ediyor. CHP'nin aday adaylarından Selami Değirmenci DSP'ye geçti. Mümün Koçoğlu adaylığı hiçbir kayıp sorumluluğuyla bağdaştırılamadan, parti görevlerinin gereğini yerine getirmiş olarak pürü pak hazırda : )
Özcan Işıklar seçimi kaybetti diye meclisinden iki alternatifin yerine değerlendirilmesine karşı çıkanlar, “E meclis de kaybetti üstüne üstük meclisin toplamı Işıklar'dan sayı olarak daha az oy aldı” gerekçesini haklı olarak öne sürüyor…
Seçimin yenilenmesi durumunda Sol'da tam bir birlik görüntüsüyle ancak kaybedilen seçimin geri kazanılabileceği genel kanı.
Diğer yandan 31 Mart'ta MHP'li ve Cumhur İttifakının adayı olduğu gerekçeleriyle Volkan Yılmaz'ı kişi bazında takdir etseler de oy vermeyen seçmenlerin seçildikten sonra sergilediği tavır karşısında, seçimlerin yenilenmesi durumunda destekleme eğiliminde olduğu gözlemine gündemi takip edenler katılacaktır.
CHP'nin Silivri'de seçimi kaybettiğinin yarattığı pişmanlık duygusuna kazananların ılımlı, yapıcı ve partizanlıktan uzak tavrı iyileştirici etki yapıyor.
İlçemiz açısından CHP'nin adayı İBB ve genel manada epey avantajlı, Cumhur İttifakı adına MHP'nin adayı bu hususta yine şansız girecek olası bir seçim yenileme sürecine.
CHP'nin İstanbul'u kazanmasını isteyen ancak AK Parti'nin kaybedeceğini düşünmediği için fazla umutlanmayan kesim için 31 Mart neticeleri hoş bir sürpriz oldu kuşkusuz. Silivri'nin İBB ile aynı siyasi anlayışa kavuşup hizmet ile yatırımlar hususunda farklı bir süreç yaşamasını isteyenlerin ortaya çıkan tablo karşısında seçim yenilemesi durumunda ilçe belediye başkan seçiminde tercihlerinde ne kadar farklılığa gidebileceğini düşünmek gerek! Adayların ikna kabiliyetine dayanan bir şey esasen…
Bu kadar bilgi kirliliği ve yoğunluğu arasında şahsi kanaatim sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için Haziran ayında yine sandık başına gideceğimiz yönünde. İlçeler, meclis ve muhtarlıklar da bu seçim yenileme sürecine dahil edilirse İBB neticesinin değişmesi çok muhtemel görünmüyor bence. İlçe teşkilatları farklı angajmanlarla meşgul edilmeden sadece İBB seçimine odaklanırsa sonucu etkilemek için güçler dağılmadan, istenilen etkinin elde edilmesi daha olası görünüyor.
Yine kişisel fikrim; AK Parti seçim öncesi ve sonrası süreci İstanbul Büyükşehir Belediyesi ayağında doğru yönetemedi. Seçimin yenilenmesi de sonucu lehlerine değiştirmeyecek, aleyhlerinde daha net bir neticeyle yüzleşmeleri kaçınılmaz. Seçimler, siyasiler için sınavdır ve telafisi bir sonraki seçimdir, yenilenmesi değil!
