Yıldız Aydın Zık

OKU-MU-YORUZ!

Milletimiz, tarih sahnesine çıkışından bugüne değin dünyanın en önemli medeniyetlerinden birini oluşturmuştur. Büyük ve köklü kültürümüze sahip çıkıp onu daimi kılmak hepimizin görevidir. Bu görevi yerine getirebilmek için bilgiye ihtiyacımız var. Düşünmeye, üretmeye ihtiyacımız var. Tembellik, bizi kitap okumaktan alıkoyduğu gibi her türlü ilerlemenin de önüne set olmaktadır.
Dünya, her geçen gün hızla gelişim ve ilerleme kaydetmekte. Tüm bu gelişmeleri takip etmek ve ilerleme katkıda bulunmak, hepimizin üzerine düşen bir mesuliyettir. Okumayan nesiller, gelecek adına bizlere kaygı vermeli. Bilgisi olmayan, fikri olmayan, kelime dağarcığı sınırlı bireyler; Türkiye'yi hak ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaştıramayacağı gibi pek çok sıralamada arka sıralara geriletecektir.
Dünya çapında yapılan önemli araştırmalar, maalesef Türkiye'nin kitap okuma sıralamasında oldukça gerilerde olduğunu gösteriyor. Şöyle bir baktığımızda öncelikle gençlerin, kitap okumaya ayırdıkları zaman her geçen gün artıyor gibi görünse de hala beklenen seviyelerde olmadığı bir gerçek.
Unuttuk, kitapların en güzel dostların olduğunun bize sınırsız bilgiler veren, ufkumuzu geliştiren en kıymetli kaynaklar olduğunu…Şimdi, sanal, samimiyetten uzak gerçekliği sorgulanır bilgi kirliliği içinde zamanımızı çalan sosyal medyanın güdümüne kapılmış gençlerimizi gördükçe, geleceğim ve ülkem adına kaygılanıyorum.
Sosyal medyanın kitap okumaya ayıracağımız zamandan çaldığını kabul etmek zorundayız, internette gün içinde saatler geçirebiliyorken elimize aldığımız kitaptan dakikalar içinde sıkılıyoruz.
Kitap okuma; ailede erken yaşlarda kazanılması gereken alışkanlıklardan biridir. Bu yönlendirmenin okul dönemi geldiği halde desteklenmemesi veya ertelenmesi çocukların okul başarısını da aşağı çekiyor.
Peki neden OKU-MU-YORUZ?
Kabul edelim ki, rol model eksikliği bunun temel nedenlerinden. Ebeveynler olarak telefon ve tabletler elimizdeyken çocuklarımızdan kitap okumalarını beklemek son derece
Hayalci bir yaklaşımdır.
Çocuklarımıza kitap okuma kültürünü ve sevgisini kazandırmak adına hepimizin sorumlulukları var. Sevgiyle yapılan her eylem daha güzel geri dönüşleri olacağı gibi devamlılık da arz edecektir. Küçük yaşlardan itibaren onlara kitaplar hediye edebiliriz. Evlerimizde kütüphaneler oluşturabiliriz. Ailece kitap okuma saatleri planlayabiliriz. Zaman zaman, birlikte kitapçıları ve kütüphaneleri dolaşarak çocukların kitaplara dokunmalarına imkan verebiliriz.
Bırakalım çocuklarımız kitapla hemhal olsunlar!

YORUM YAP