Adil Sirkecioğlu

KOLTUK KORUMA


Geneldeki koltuk kavgalarını hep birlikte izliyoruz. "Muhtar bile olmaz” denen Erdoğan, alması gereken koltukları birer birer aldı, en tepe noktaya ulaştı. Engelleme uğraşı verenler (sivil, askeri, adli, dini şahsiyetler) hep hayal kırıklığı yaşadılar. Son tahlilde cesaret edip aday olmayanlar, aday çıkaramayanların yaptıkları cumhurbaşkanı tarifleri vatandaşın tarifiyle örtüşmedi.

Cumhurbaşkanı tarifi konusunda sınıfta kalanlar genel başkanlıkları, hatta siyasi kabiliyetleri için yeniden tarif yapmak mecburiyetinde kalacaklar. Millet, vatandaş, partili, teşkilat desteğini kaybedenler bin civarındaki delegenin isteğiyle tarif yapmaya, ahkam kesmeye devam edecekler. Memleketi yönetmeye talip olmanın acı ve acıklı hatta acınası yolu bu olmamalı.

Cumhurbaşkanlığı seçimini yerel siyasi temsilcilerimiz de yorumlamışlar. Eee yorumlayacaklar tabi, herkes onlardan bir iki kelam etmelerini bekliyor. Yorumlama hakkını en fazla hak eden HDP temsilcisinin açıklamasını göremedim. Yaptıda Hürhaber haber değeri bulmadıysa üzülürüm. Şayet Ağustos böcekleri bildikleri şarkıları söylesinler ben işime bakarım anlayışla gerek duyulmadıysa tebrik eder, şapka çıkarırım. Türkiyeli olma, Türkiye’ye hizmet etme çizgisini herkes gibi bende takdir ediyorum.

Işıklar, Demiral ve Türkyılmaz’ın açıklamaları tam olarak koltuklarını korumaya yönelik. ‘Milli irade seçimde sandığa güzel yansıdı’ diyebilecek bir MHP ilçe başkanı, ‘Silivri’ninde Türkiye gibi olmasını isterdim’ düşüncesindeki belediye başkanı, ‘Türkiye de Silivri gibi olsun’ dil sürçmesi yaşayacak AK Parti ilçe başkanı koltuklarında kalabilir mi? Partileriyle ilişkileri ciddi sarsıntı yaşar. O yüzden yapılan açıklama ve yorumları resmi görüşleri kabul edip, şahsi düşüncelerini dost sohbetlerinde öğrenmeye çalışın.

"Milli irade seçimde sandığa yansımadı’’ Silivri MHP’nin resmi görüşü. Saygı duymak istiyorum ama saygısızlık yapıldığı için vazgeçiyorum. ‘Milli iradeyi sandığa yansıtacak adayı belirleyemedik’ yaklaşımı daha doğruya yakın olurdu. Sorgulamama, sorgulanmama arzuve isteği artarak devam ediyor. Vatandaş sorgulayamadığı kişi ve gelişmelere niye destek versinki?

AK Parti’de, Kaynarca’dan sonraki ilçe başkanları emanetçi görüntülerini yok edemediler. Aslında Kaynarca da emanetçiydi ama kamufle becerisi olağanüstüydü. 2004 seçimlerini kazanmayla başlayan kaybetme trendi yerleşmiş temayül oldu. Silivri’nin temayülüne karşı, kendi temayüllerine öncelik verenlerin başarısını alkışlamak zorundayız. Bundan sonraki süreçte de onurlu davranış sergilenebileceği hususunda ciddi şüpheler var.

İki ilçe başkanının muadili ilçe başkanı olması gerekirken Silivri’nin her şeyi (belediye başkanı, ilçe başkanı, meclis üyesi, çocuğu, abisi, babası, el öptüreni v.b.) Işıklar görevi üstlenmiş. Teferruata girip ortalık bulandırma niyetinde değilim, ama Tuğlu "İnanmadığım şeyleri söylemek istemem” dediyse saygı duymak gerekir.Tıpış tıpış çalışan Işıklar,"Türkiye de Silivri gibi olsun’’ buyurmuş. Aman derim aman, hoca efendi bile böyle beddua etmedi! Işıklar kendine gösterilen sevgi ve hoşgörüyü böyle cömertçe harcamasın!

Benden sıkılanlar Cuma gününe dönüp Hasan Kurt kardeşimin yazısını okusunlar.Yazmak isteyip de, yazamadığım imrendiğim bir yazı. Eline, kalemine sağlık. Koltuk korumayı öncelik görenler Silivri’ye Hasan Kurt gözüyle baksınlar. Bütün Silivri’nin hissettiği, yaşadığı, gördüğü manzara çok güzel ifade edilmiş. Yetkililer anlar ve gereğini yapar her halde.Belediye başkanı 2016 tarihini verdiği için sabırla bekliyorum.Hepiniz, hepimiz Hasan Kurt’a kulak vermek zorundayız.

Bir bardak su içmemek için…

Koltuksuz kalın, Silivri’siz kalmayın!


YORUM YAP