Şahin Dirik

Kendini çok mu farklı sanıyorsun?

Gündelİk hayattaki herkesin kendini çok farklı, eşsiz sanması durumunun ego ile doğru orantılı olarak azalıp arttığı düşünülmektedir.
Yan yana dizilmiş onlarca koşu bandı… Hepsinin üzerinde birbiriyle yarışan ama aynı yerde duran kadınlar… Aynı numara saç boyası, aynı marka ayakkabı, aynı kesim eşofman altı… Hepsinin önünde aynı mp3 çalar, hepsi aynı şarkıyı çalar: "Bu mp3 çalar değil, ipod!", "Bu farklı".Dolaplarda, pardon "locker"larda aynı eşyalar… Aynı çantaların içinde aynı cep telefonları… Asla kullanılmayan yüzlerce fonksiyonu olan, aynı melodiyle çalan oyuncaklar... Sahip olmak için aynı insanlarla (biri de ben) aynı kuyruğa girilen, "farklı" telefon.
Menüleri birbirinden farklı, masaya konan yemek birbirinin aynı yüzlerce "farklı" cafe… Aynı salatayı yiyen, aynı saç modeline sahip yüzlerce insan… Adı farklı, huyu suyu, saçı sakalı aynı erkekler hakkında aynı dertleri yanan; isimleri farklı birbirinin aynı kadınlar… Aynı diziyi izleyip, aynı şarkıyı dinleyip farklı olduğunu hisseden; buna rağmen kendini iyi hissetmeyen farklı kadınlar…
Herkesinkinden farklı gördüğü çocuğunu, herkesin göndermek için can attığı aynı okulda okutabilmek için çırpınan; kendisi yemeyen, çocuğunu herkesle aynı fast food zincirinde yediren; kendisi giymeyen, çocuğuna herkesle aynı kıyafeti alan aileler…
Aynı gün, aynı saatte, aynı kıyafetlerle aynı işin başına koşan ve o işi yaptığı için "farklı" olduğunu düşünen aynı servisin yolcuları… Aynı marka monitör ve klavyelerin başında, aynı mouse'ı oradan oraya döndürüp tüketilen aynı gençlik…
Aynı farklı insanlarda; aynı stres, aynı bunalım aynı depresyon ve tüm bunları ortadan kaldırması için gidilen aynı doktor, yutulan aynı kimyasal leblebi…
Aynı malzemeyle yapılmış, birbirinin aynı bloklardan oluşan siteler... Aynı mimari, aynı mutfak, aynı salon… Aynı ebeveyn banyosunun aynı klozetine oturup kendini "farklı" binlerce insan…
İçiniz rahat olsun, hepiniz farklısınız...

YORUM YAP