“Kadınlar iş hayatından kopmamalı”

“Kadınlar iş hayatından kopmamalı”

19.04.2016 12:03:24

Silivri Kadın Girişimciler Derneği Üyelerine yönelik yazı dizimizin bu haftaki söyleşi konuğu avukat Belma Bulut. Babadan örnek alınarak yapılan meslek seçiminde ilk beş yıllık dönem izlenimleri ile adalet ve toplumumuzda kadın kavramları üzerine konuştuk.

Sevginar SALİ: Kendinizi tanıtır mısınız?
Belma BULUT: 1988 yılında Silivri'de doğdum. Annem Bulgaristan göçmeni, babam İzmirli. Babam İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandıktan sonra İzmir'e gidip gelmeleri zor olduğu için İstanbul'a taşınmışlar. Ben de burada dünyaya gelmiş o yüzden kendimi aslen Silivrili gibi hissediyorum. İlkokulu ve liseyi burada okudum sonrasında Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandım. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra tekrar Silivri'ye döndüm. Stajımı burada yaptım. 2011 yılından beri de burada fiilen avukatlık yapıyorum. Evliyim, eşim de avukat. Son bir aydır o da bizimle beraber çalışıyor. Bir de Allah kısmet ederse bir aya kadar anne olacağım, kızımızı karşılamaya hazırlanıyoruz inşallah.“BABAMI ÖRNEK ALARAK 

AVUKAT OLDUM”
Sevginar SALİ: Avukatlık mesleğini seçmenizde babanızın avukat olması etkili oldu anlaşılan.
Belma BULUT: Evet. Küçüklüğümden beri evimizde veya babamı ziyarete gittiğimde avukatlık cübbesi görürdüm. Bu o dönemlerden beri bende hayranlık uyandıran bir şeydi. Hatta giyerdim onu evin içinde dolaşırdım. İlkokulda Okuma Bayramında herkes kendine bir meslek seçmişti. Ben avukat olmuştum. Küçüklüğümden beri süregelen bir şey aslında. Babamı örnek aldım. Üniversite tercihlerim arasında da sadece Hukuk Fakültesi vardı. Ben bu işi yapmak istiyorum kararlılığıyla yola çıktım, Allah'a şükür Allah da utandırmadı, yapıyorum. Babamla, artık eşim de bizimle ortak hukuk büromuzda avukatlık yapıyoruz.

“HUKUK ALANINDA İŞ YAPMAK ZOR”
Sevginar SALİ: Üniversite eğitimi ve düşündüklerin ile gerçek hayattayaşadıkların arasında fark var mı?
Belma BULUT: Dağlar kadar fark var. Okurken teorik bilgi veriliyor bize fakat iş uygulamaya gelince o teorik bilgilerin yetersiz kaldığını ya da uygulamayla arasındaki çelişkileri fark ediyorsun. Hatta zaman zaman ‘ben bu konuda haklıydım neden bu dava böyle sonuçlandı' diye sitem ediyoruz ama hiçbir zaman umutsuzluğa düşmüyoruz. Çünkü burası Türkiye ve burada hukuk alanında iş yapmak zor. Alışarak, tecrübe edinerek ve öğrenerek devam ediyoruz.

“KİŞİ KENDİNE GÖRE HAKLI OLABİLİR FAKAT DAVA AÇTIĞI KAZANACAĞIANLAMINA GELMİYOR”
Sevginar SALİ: Adalet sizce nedir? Neye ve kime göre en tarafsızşekilde tesis edilebilir?
Belma BULUT: Adalet herkese göre değişen, göreceli bir kavram fakat bizim yaptığımız mevcut hukuk sistemindeki kuralları uygulayarak insanlara yardımcı olmak ve yol göstermek. O yüzden bize gelen müvekkillerimiz durumu anlattığında ilk olarak hukuki anlamda o davanın kazanılabilir tarafının olup olmadığı hakkında gerçek bir bilgilendirme yapıyorum. Kişi olayında kendine göre çok haklı olabilir fakat dava açtığı takdirde bu onun her zaman kazanacağı anlamına gelmiyor. Dolayısıyla insanları en başında doğru bilgilendiriyoruz ki ‘siz bana böyle demediniz', ‘ben haklıydım neden böyle sonuçlandı' demesinler diye.

Sevginar SALİ: Avukatlık süresince karşılaştığınız ilginç bir olay oldu mu?
Belma BULUT: Bir tane çok enteresan anım var. Tesadüfen bir kişi geldi. Maalesef rahatsızmış, ruh sağlığı bozuk biriymiş. Bana Acun Medya'dan bir takım alacakları olduğunu, bununla alakalı bir ihtarname çekmek istediğini söyledi. O kadar hararetli anlatıyor ki adamda bir anormallik olduğunun farkındayım ama ‘bir insanda bu kadar detaylı bir şekilde anlatamaz' diyorum. Adamla görüştüm ama iletişiminden ve davranışlarından rahatsız olduğum için işi almak istemedim. Daha sonra diğer meslektaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla bu kişi Silivri'deki avukatların çoğunu gezmiş ve gerçekten ciddi bir psikolojik rahatsızlığı varmış. Avukatlara gidip ‘Acun Ilıcalı'ya dava açacağım' diye gezen biriymiş. Beni en şaşırtan o olmuştu. Mesleğinde çok başındaydım.

Sevginar SALİ: Yeni üyelerimizdensiniz. Silivri Kadın Girişimciler Derneği ile tanışmanız nasıl oldu?
Belma BULUT: Eşim Silivri Rotary üyesi. Aynur Hanım da Rotary'de. Eşli toplantılarında Aynur Hanımla tanışma imkânımız oldu. Sohbet ettik. Sağ olsun, ‘Derneğimize üye olmayı düşünmez misiniz?' diye sordu. Ben de çok isterim dedim. Rotary Kulübünün vasıtasıyla oldu.

Sevginar SALİ: Başkalarında kıskandığınız bir şey var mı?

Belma Bulut: Özellikle hamilelik döneminde ev hanımlığına özendiğim söylenebilir. Belli bir saatte işe başlamam lazım. Erkenden kalkıyorum. Bebeğin hareketlerini hissediyorum. Kahvaltı yapmam ve giyinmem lazım. Şu 8 aydır hep bir telaş içerisindeyim. Ev hanımlarına özeniyorum bu dönemde... Bizim öyle bir imkânımız olmadı. Bu süreç için gerçekten çok özeniyorum.

“CANI TEZ BİR İNSANIM”
Sevginar UYGUN: Bir iletişim mercii olacak olsanız mektup, telefon, telgraf ne olmak isterdiniz?
Belma Bulut: Herhâlde telefon olmak isterdim en hızlısı o çünkü. Mektubu ulaştırmak zor, telgraf çekmek gayret isteyen bir şey. Ben biraz canı tez bir insanım. İstediğim şey hemen olsun isterim hatta bu huyumu da sevmem çünkü her zaman her şey ve öyle hızlı olmaz insanın hayatında, doğru zamanı beklemek gerekir. O yüzden telefon olmak isterdim. En uygun olan o.

“ÖMER KAVİLİ'Yİ ÖRNEK ALIYORUM”
Sevginar SALİ: Avukatlık mesleğinde örnek aldığınız ünlü hukukçular var mı?
Belma BULUT: Ömer Kavili var. Para kazanmak anlamında değil de medyada bilinen davaları gönüllü olarak takip etmesiyle bilinir. Avukat haklarını savunmakla alakalı İstanbul Barosunda Avukat Hakları Merkezinde bir fiil çalışıyor. Ünlü avukatlar arasında onu örnek alıyorum.

“ARTIK HER ŞEYİ ÇOCUKLA BİRLİKTE İŞ HAYATINA UYDURMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Sevginar SALİ: Annelik heyecanı nasıl bir duygu? İş hayatına yeni atılmış kadınlarımız çocuk için biraz beklerler. O süreci siz nasıl ayarladınız?
Belma BULUT: Plansız gelişti. Eşim çocuk sevgisiyle dolu bir adam. Onun yoğun isteği üzerine oldu fakat olduktan sonra iyi ki de olmuş dediğim bir şey tabi ki. Artık her şeyi çocukla birlikte iş hayatına uydurmaya çalışıyoruz. Ofisimizi Adliyeye yakın daha geniş bir yere taşıyacağız. Orada bebeğim için bir oda yapacağım. Annemin de yardımlarıyla hem çalışmaya hem anneliğe devam benim için. Çalışma hayatına alışmış bir bayan için evde oturup çocuk bakmak, tabi ki çok güzel bir duygu, ama yapılabilecek bir şey de değil çünkü belli bir süre sonra insan köreldiğini hissedebilir ya da sosyal anlamda hayatı da kısıtlanır. O yüzden bebeğim oldu diye 1 yıl 2 yıl çalışmayayım mantığında değilim.

Sevginar SALİ: Yoğunluklardanarınmak istediğinizde ne yaparsınız?
Belma BULUT: Genelde geziyorum. Bunaldığım anlarda eşimle birlikte, sağ olsun o da bu anlamda beni hiçbir zaman kırmamıştır, İstanbul'un çeşitli yerlerinde geziyoruz. Eve kapanmayı sevmiyorum. Deşarj olmak, bir şeye canım sıkkınsa moralimin yerine gelmesi için gezmeyi tercih ediyorum.

“KADINLAR İŞ HAYATINDAN KOPMAMALI”
Sevginar SALİ: Sizin gibi hayatla baş edebilmeleri ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için kadınlara ne
söylemek istersiniz?
Belma BULUT: Her şeyden önce meslek sahibi olabilmeleri çok önemli. Bir aile kursalar da hiçbir zaman çalışmaktan, kendi paralarını kazanma duygu ve isteğinden vazgeçmemeleri lazım. Bu bizim hayata daha güçlü adımlarla yol almamız ve tutunmamız demek. Evim, eşim, çocuğum diye düşündüğünde insan kendini hayattan soyutlamaya başlıyor. Bunların hepsinin bir arada yürütülmesi lazım. Bu pek de meslek sahibi olmayan bir kadının yapabileceği bir şey değil o nedenle öncelikle kız çocuklarının okutulması lazım. Bir kız çocuğu annesi adayı olarak bundan sonra hayatımda en önemli şey kızımın eğitim süreci olacak. Mümkün olduğunca en iyi şartlarda eğitim almasını istiyorum ki onu hayata doğru hazırlayabileyim.

“BÜYÜK VE UÇUKHAYALLERİM YOK”
Sevginar SALİ: Gelecekle ilgili hayalleriniz/hedefleriniz var mı?
Belma BULUT: İstediğim mesleği yaptığım ve âşık olduğum adamla evlendiğim için gelecek adına bu ana kadar planladığım her şey kademe kademe gerçekleşti. Bundan sonra hayatımda istediğim huzur ve sağlık. Onun dışında büyük ve uçuk hayallerim yok.

YORUM YAP