Eleştiriyor olmak kulüpleri sevmediğimiz, futbola karşı olduğumuz anlamına gelmez…
Zaman içinde kulüpler için neler yapmadık ki? Kimimiz ter döktük, kimimiz nutuk attı…
Alman, Fransız, İspanyol, Portekiz, Brezilya, Hollanda gol krallarını getirdik, kör kaleciler, sakat efsaneler aldık. Futbolu kurtarıyoruz derken kulüpleri batırdık…
Rolü olanlara keşkelerini sorsanız anlatacak kırk türlü keşkeleri, bin türlü bahaneleri vardır, ama liglerimizdeki entübe kulüp sayısı Covit vakalarından fazla…
….Yaz Gönder, yardım kampanyalarıyla hayata tutunmaya çalışıyorlar. İlham yazıp göndersek alanlar olur mu acaba?
Yıllar önceydi. Tahir Sert, Çantaköy Belediye Başkanıydı. Otobüs maç günleri köyden boş olarak çıkıyor, güzergâh üzerinden takımı toplayarak stada gidiyor maçı oynayıp oyuncuları yine aldığı yere bırakarak köye boş olarak dönüyor.
Ben bu otobüsün köyden dolu olarak çıkıp dolu olarak dönmesini istiyorum, bunu yapabilir misiniz demişti… Köyün çocuklarına Silivrispor'un gözden çıkardığı Selim, Okan, Cüneyt ve Orkun'u takviye ederek yola çıktık. İlk üç hafta sonunda nereye gidiyoruz diyenler oldu ama sonra bu takım nerde duracak demeye başladılar.
O zamanlar maçlarımızı Çanta'da oynuyorduk. Çok iyi maçlar oynadık. Müthiş goller attık. Otobüs dolu gidip geldiği gibi içerdeki maçlarda tribünlerde dolmaya başlamıştı.
İstesek çıkabilirdik ama bizim hedefimiz bir üst kümeye çıkmak değil içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarmaktı.
Nitekim aynı formüle Mimarsinan takımıyla amatör kümenin en çok gol atan takımı olarak şampiyon olmuş Play-Off oynamıştık.
Ben sadece forma ve cesaret verdim.
Başka hiçbir şey yapmadım
Ne yaptıysa o köyün bu mahallenin çocukları yaptılar.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana çuvalla hara versen az…
