90'lı yıllardı.
Şimdiki New Center'in yerinde eski Pazar içi vardı.
Yerli, Yabancı, yazlıkçı herkesin çarşı Pazar alışveriş işlerini gördüğü buluşma noktasıydı.
Kimi manav, tuhafiyeci, ayakkabıcıydı ama bir futbol takımı ile vardı.
Silivrispor'a da yıllarca hizmet ettiler. Çoğuyla beraber oynadık.
O zamanlar kulüp binasında kamp yapılabiliyordu bazıları oda arkadaşımız oldu.
Bunlardan biri de Murat'tı…
Babası pazariçinde kasaptı. Biz de ona Kasap Murat derdik. Hızlı, çabuk deli dolu birazda gazla çalışıyordu!!!
İçerde Keşan maçımız var. Keşan'ın hocası Nedim hoca. Müthiş yağmurla saha göle dönüşmüş, 3-1 gerideyiz. Çıkış tüneline yakın tam da tribünün önü Murat topla, suyla rakiple boğuşurken tribün bir anda vur vur diye bağırmaya başlayınca Murat durur mu? Vurdu…
Belki de gördüğü ilk kırmızı karttı.
Bir gün babasının dükkâna iki kişi gelmiş Murat'ı transfer etmek istiyorlar. Beni aradı, “Abi beni Arnavutluğa götürmek istiyorlar” dedi. Bende, “Çok istiyorlarsa git şartları ortamı gör ama giderken üzerinde pasaporttan başka bir şey taşıma” dedim ve gitti.
Yakın dönemde yurt dışına giden ilk futbolcu Hakan Şükür diye biliyoruz ama Silivri'den Murat ondan önce gitti.
Böylesine renkli futbol hayatı sonrası çeşitli şirketlerde amirlik, müdürlükle geçen iş hayatı, evlilik derken dejavu yaşayarak tekrar eski Pazariçi günlerine döndü.
Artık gerçekten Kasap Murat…
Bayburtlu İnşaat Çarşısı'nda açtığı dükkânla kendi işinin patronu oldu. Açılış daveti de ilginç, “Abi yıllarca Kasap Murat dedin sonunda olduk” dedi.
Bizden de hayırlı olsun. Allah bol bereketli kazançlar verdin diyoruz…
