Hayat kısa kuşlar uçuyor

Öğrendim ki bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek.

Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun!...

Hayatı ne kadar değil nasıl yaşadığın önemlidir. Dünyaya gelen herkese verilen süre ortalama 30.000 günmüş. Yaklaşık 80 yıla denk geliyor.

Bu süreyi kimin nasıl kullandığına bakmak lazım.

Nedim hoca 89 Bulgaristan göçmeniydi.

Kendisi futbol antrenörü, eşi öğretmendi.

İsteseler İsveç'e, Norveç'e gidebilirlerdi ama milli manevi değerleri ağır basmış vatan toprağına gelmişlerdi.

89 göçmenleri şimdiki göçmen, mülteci, sığınmacılar kadar şanslı değildi. Ne maaş, ne ilaç, ne iş yardımı almıyorlardı.

Barınacak yerleri bile yoktu.

Hayata tutunmak o kadar zordu ki dayanamayıp dönenler olurken Nedim hoca, ‘Ben Türk'üm başka yerde yaşayamam' deyip kalanlardandı.

Yaşamın tüm zorluklarına rağmen nasıl başarılı ve mutlu olunabileceğini gösterdi. Silivrispor'a hoca olduğunda ben balayından dönüp kampa katılmıştım. Kilomda biraz fazlaydı. ‘Abe bu göbekli beya' diye şaşırmış umudu kesmişti. Hocam üç, dört hafta sonra görüşürüz demiştim. 30 yıldır görüşüyoruz.

Özellikle futbol, futbolcu, kulüp, antrenörlük konularında sık sık istişare ederdik. Her seferinde Cemil abi senin yerin ayrı derdi.

Silivrispor'da ve futbol piyasasında beklediği ortamı bulamayınca Gümüşyaka Belediyesinde çalışmaya kamp çadırlarında bekçilik yapmaya başladı aynı zamanda Gümüşyaka takımını da çalıştırıyordu.

Bir seçim sonrası beni işten çıkarıyorlar demiş ben de seçimin ilk kurbanı Nedim hoca diye yazı yazmıştım. Birkaç gün sonra arayıp tekrar çağırdılar devam ettirecekler demiş ve çok mutlu olmuştu. Onun döneminde Gümüşyaka kendi çocuklarıyla amatör kümenin en dikkat çeken takımı olmuştu.

O kadar çok ortak anımız var ki.

Mesela Kumburgazspor'da inanılmaz efsane hikâyelerimiz var.

Nedim hocayla yemek yemek, yolculuk etmek, maç oynamaksohbet etmek çok keyifliydi. Keyfi yerinde olduğunda marşlar okur, şarkılar söylerdi. En önemli özelliği samimiyetiydi. İnsanlar iyi yaptığı şeylerle anılmak ister. 85 yıllık ömründe yaptığı her şey iyilik üzerineydi.

Gidenin arkasından konuşmak yermek kolay aslında bunları yaşarken anlatmak lazım. Neyse ki ben herkesin bir hikayesi var, yazılarımdan birinde Nedim hocanın sağlığında bu yönlerini anlatmıştım.

Birkaç gün önce telefonda aradı sesini duymak istedim dedi.

Hanımı, çocuğun işini, kızın okulunu sordu, uzun uzun konuştuk. Tatilden yeni dönmüştü. Yengeye sürpriz olsun diye bu yaş gününü kutlamak için Kırcalı'ya gitmişlerdi. Yemekler, kutlama, sohbet, muhabbet derken kimin aklına gelir ki Nedim hoca veda turlarına çıkmış…

Koltukta otururken bir anda başı arkaya düşmüş ve doğduğu yerde ruhunu teslim etmiş. Zorlu yaşam mücadelesinde yemedi içmedi, gezmedi, görmedi şu yapılmadı, bu eksikti diyecek hiçbir şey bırakmayacak şekilde yaşadı ve hiç kimseye eziyet çektirmeden huzur içinde veda etti.

Allah rahmet eylesin.

Mekânı Cennet olsun…

YORUM YAP