XXXXX

Haftaya İyi Bir Başlangıç Yaptık Sayılmaz..

Silivri'de esnaflık ve siyaset yaşantısı nedeniyle çok azdır onu tanımayan… Sürekli hareket halini, bitmeyen enerjisine yoruyorduk, oysa hayatın ona tanıyacağı zamanın kısa oluğunu içten içe hissederek hazlı yaşamaya çalıştı demek ki!
Çok ani, çok zamansız her ölüm gibi diyemiyorum bu gerçekten çok beklenmedik bir zamanda oldu… Sevgili arkadaşım Mustafa Perçemli ve geride kalan çocuklarına Allah büyük sabır versin! Ateş onların yüreğinde yanarken, bizler halen olup bitene inanmakta güçlük çekiyoruz.
Ömrümüzün bittiği noktada geriye söylenecek ne kalıyor ki!?

Şimdi böyle bir sabah ne zaman ölüme uyanacağımızı bilmeden ve bunu unutarak hiç ölmeyecekmiş gibi yürüttüğümüz hayat kavgası büsbütün anlamını yitiriyor. Zaten dert ettiğimizin çok azı kadar değeri var ya neyse… Dün kavga ettiklerimiz ile bir süre sonra barışıyoruz, hataları, yediğimiz kazıkları, çektiğimiz acıları zamanla unutuyoruz… Keşke olduğu gibi unutsak! Ya da hiç yaşamasak! Bu her halde ölümsüz olmayı istemek gibi oldu!
Selma Ablacığım, mekanın Cennet olsun! Siyasetin, iş ve günlük hayatının stresinden belki gittiğin yerde huzur bulursun!

BEN TARAFIM, GAZETEM
OLAMAZ, OLMAMALI!
Silivri Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nın malum kongre yarışı var! Sağda, solda sitemler duyuyorum… Bunun için bu konuyu kökten çözüme kavuşturmakta yarar görüyorum. Bazı konuların anlaşılması görünen o ki günler, aylar değil yıllar alacak. Bir köşe yazarının taraf olmaması diye bir durum yok. Bu işi yapan olarak ben de tarafım. Doğru ve mantıklı bulduğumdan yanayım. Kendi bakış açım ve akıl süzgecimde doğru ve yanlışları değerlendirip size yorumumu aktarıyorum yıllardır. Bu yorumlar da sadece beni bağlar. 10'a yakın köşe yazarımız var hepimizin aynı düşünmesine imkan var mı?! Yok. Olmasın da zaten. Her kes kendi fikrini ortaya koyarak seçtiği olay ve kişileri yorumluyor, bunlara ilişkin düşüncelerini sizlerle paylaşıyor. Gazetenin yayın anlayışı çok daha farklıdır. Burada tarafsızlık değil ama her fikre eşit şekilde yer verilmesi gayreti vardır. Gazetenin sahibi bir kişiyi sevmiyor diye onun haberi, yapılmayacak anlayışına aldanmak saçma. Kişisel düşünmekten ziyade bunu 7. yılını doldurmaya hazırlanan Hürhaber'e yapmak kendi elimizle büyüttüğümüzü kırmak, yıkmak olur!
Bendeniz İlhan Uygun olarak ne siyasetçiyim, ne de oda başkan adayı… Herkes sınırlarını ve hedefini doğru belirlesin! İlhan Uygun'a zarar vermek maksadıyla Hürhaber'e kalkan elleri indirmek için ben sınırlarımı tekrar gözden geçiririm. O zaman genel yayınıyla, köşe yazarlarımızla biz bir oluruz! Bunu göze alanı cesaretinden dolayı kutlayabilirim ama zekasından şüphe etmeden geçemem!
Neyse, Necati Özkök'ü çokça okudunuz, mevcut oda başkanı da lütfedip açıklama yollamış. Pis yerden vurmuş Özkök'ü itiraf etmek lazım! Ama Özkök de bildiğimiz Özkök ise bunun altında kalmaz! Seçimler Mart'ta da olsa rekabet aylardır tam hız. Bu arada Tabakoğlu Çarşı Meydanı'nı meskan tutan oğlundan hiç söz etmemiş açıklamasında… Karşı taaruz bu açıdan epey eksik kalmış…

EREN, ÇİKOLATALARI
YİYİNCE ŞEKER GİBİ OLDU
Her fırsatta seçilmişlerin vefasızlığında dem vuran Silivri Köy ve Mahalle Muhtarları Dernek Başkanı Muharrem Eren, dün Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın ziyaretinde getirdiği çikolatalardan yiyince şeker gibi olmuş! Misafirperverlik duygusu ağır bastı diyeceğim, bu durumda haşladığı pek çok bürokrat ve siyasetçi biliriz… Işıklar'ın getirdiği çikolatalarda keramet fikrimce… Ambalajcı bile bi janjanlı bi janjanlı… Başkan, tepki aldığı çevrelere kapsın çikolatasını gitsin! Valla bütün acı sözler, şeker olacak!

YORUM YAP