Hüseyin Kuru

Habitat ve 2.el piyasası notları…

Türkiye'de kendi konutunda yaşayanların oranı yüzde 58..!

TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre kendilerine ait bir konutta oturanların oranının sadece yüzde 58,8 olduğunu belirtilerek, “Kirada oturanlar yüzde 25,6 olduğu açıklandı.

Birleşmiş Milletler tarafından her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü herkesin yeterli barınma hakkı üzerine düşünmek için Dünya Habitat Günü olarak belirlenmiştir.

5.Ekim, Dünya Habitat gününün 2020 Teması “Herkes İçin Konut - Daha İyi Bir Kentsel Gelecek” olarak açıklandı. Konu ile ilgili yapılan açıklama da; “En temel ihtiyaçlardan olan barınma hakkı anayasamızda da belirtildiği üzere insan haysiyetine yakışır bir biçimde olmalıdır. Her yıl aslında bu sorumluluğu tüm insanlığa hatırlatan Dünya Habitat Günü ile bizler de daha güvenli şehirler oluşturmak, gecekondu olmayan şehirler ile geleceğimizi planlamak zorundayız. Özellikle pandemi sonrası önemi daha da artan barınma ihtiyacı için tüm kurum ve kuruluşlar elini taşın altına koymalı. Gerileyen kentsel dönüşüm projeleri tekrar başlamalı… Kirada oturanlar yüzde 25,6, lojmanda oturanlar yüzde 1,3, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 14,3 olarak gerçekleşti. Barınma sırasında ortaya çıkan en önemli problemler ise izolasyondan dolayı ısınma sorunu, sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri, hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar” denildi.

Evsizlere Konaklama Projesi Devam Etmeli

“Pandemi öncesi dünya çapında yaklaşık 1,8 milyar insan yetersiz konutlarda yaşıyordu. Ülkemizde de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı COVİD-19 hastalığının en çok etkileyebileceği kesimler arasında bulunan evsiz, mekânsız ve kimsesiz kişilerle ilgili “Evsizlere Konaklama Projesi” başlatmıştı. Bu projede öncelikli olarak kamu kurumu misafirhaneleri kullanıldı. Lakin bunların ihtiyaç duyulması halinde devam etmesi sağlanmalı. Yurtdışında olduğu gibi yerel yönetimler evsiz bireylerin barınma ihtiyaçlarına kalıcı çözümler için projeler geliştirmeli. Sosyal ihtiyaçlara yönelik temel hizmetlere ve altyapıya sahip evler yapılmalı, yapısal eşitsizlikler azaltılmalı” açıklamasında bulundu.

                                                        ***

Ev alırken dikkat

Gayrimenkul almak, gerek yatırım gerekse oturum amaçlı yola çıkıldığında incelik isteyen bir süreç. Oturum amaçlı bile olsa, herkes "Bir gün satarsam ne kazanırım" düşüncesiyle en doğru kararları vermek istiyor. Türklerin ev sahibi olma sevdası, ülke sınırları da aşmış durumda... Birçok ülkenin emlak danışmanı, uluslararası müşterilerini sayarken Türkleri de ilk sıralara koyuyor. İnşaat sektörünün son birkaç yıl ki performansı, talepte sıkıntı olduğunu gösteriyor ancak özellikle pandemiyle birlikte farklı hedeflerle gayrimenkul edinme hevesinin yine arttığını belirtiyor uzmanlar. Öyle ki, araştırmalar konut edinmede yaş ortalamasının 43'lerden 34'lere gerilediğini gösteriyor.

Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre; pandemide "Evde kal” süreci, yaşam alanlarımızla ilgili beklentilerimizde farklılaşmaya neden oldu. Değişim talebinin nedenlerinden biri olarak bu gösteriliyor. Bir diğer neden eğitimden iş yaşamına kadar dijitalleşmenin hayatımıza nüfuz etmesinin sonuçları oldu.

Örneğin öğrenci evleri bu yıl dolmadı, toplu taşıma noktalarına yakınlık çok ilgi çekmedi gibi bilgiler veriliyor. Her alanda olduğu gibi pandeminin yarattığı krizin, gayrimenkul açısından da fırsatları var. Peki, emlakçınıza gitmeden önce neler bilmeniz gerektiği hakkında fikriniz var mı?

Sektörün deneyimli isimlerine göre ister kiralama, isterse satın alma amacıyla olsun, alıcı ya da satıcı tarafta yer almak fark etmeksizin emlakçıya gitmeden önce aklınızın bir köşesinde olması gereken bilgileri anlattı. Bu başlıklar 2.el konut piyasasına yöneliktir.

1- Fındex raporu çıkarın..

Eğer satıcı taraftaysanız, evinizi elden çıkarmak ya da kiraya vermek niyetiyle emlakçınıza gittiğinizde mutlaka muhtemel alıcıların Findex raporlarını isteyin. Yetkili emlakçıların bunları öğrenme imkanı vardır. Kiracı o kirayı gerçekten ödeyebilir mi, satın alan krediyi ödeyebilir mi bunları araştırın. Eğer alıcı taraftaysanız da ilgilendiğiniz evin bütün ipotek, icra, borç yükü gibi finansal geçmişini, hukuki sıkıntılarını emlak danışmanınız öğrenebilir. Bunları emlakçınızdan mutlaka talep edin ki, ileride başınız ağrımasın. Kendinizi finansal olarak sağlama alın.

2- Evi gün ortasında inceleyin..

Ailenizde özel durumu olan birileri yoksa giriş ve en üst katlardaki daireleri tercih etmeyin. Fiyatı daha uygun bile olsa alırken size belki cazip gelir ama satarken zorlanırsınız. Dairenin pozisyonuna dikkat edin. Mutlaka gün içinde daireyi gezin, karanlıkta değil. Çünkü ışık alan bir konumda olması çok önemli. Eğer coğrafya bilginizden emin değilseniz gün ortasında evi inceleyin.

3- Eski bir 120 m2 mi, yeni bir 80 m2 mi?

Eğer bir mahallede yatırım yapacaksam, ben her zaman mühendislik geçmişi iyi bir eski 120 m2'yi tercih ederim. Deprem öncesi yapılmış olsa bile, mahallelerde yeni yapılmış bir 80 m2'lik dairedense, eski ama sağlam bir binadaki 120 m2'lik daireyi tercih ederim. Kapalı otopark ve asansörü de varsa o binanın, kesinlikle eskisinden yana tercihinizi kullanın. Çünkü oturum açısından iki daire asla aynı olmaz. Yeni yapılan evlerde mutfaklarda yaşam alanı dardır, balkonlar yoktur. Oysa pandemiyle birlikte yaşam alanları verimli dairelere ilgi arttı. Satarken 120 m2'lik daireye daha kolay müşteri bulursunuz.

4- Bahçe katı keyifli ama..

Pandemide bahçe katlarına ilgi arttı. Karantina döneminde insanlar nefes alacakları alanlar yaratmaya odaklandı çünkü. Bahçe katları keyiflidir ama rutubet meselesine dikkat etmek gerekir. Katın toprakla teması nereden başlıyor bu çok kritik. Pencereniz toprağa ne kadar yakın? Evi size göstermeden önce rutubet izleri kapatılmış, badana yapılmış olur. Burada kritik bilgi kokudur. Kokusuna dikkat edin. Bunu da evi havalandırarak halletmiş olabilirler. Bu nedenle tüm pencereleri kapattırıp, evi bir sonraki gün erken saatte görmeyi talep edin. Elinizi duvarın alt kısımlarına koyun, bekleyin. Rutubeti hissedersiniz. Koku da değişmiş olacaktır.

5- Depozito da yanılgıya düşmeyin..

Eğer ev kiralayacaksanız, ister ev sahibi isterseniz kiracı tarafta olun mutlaka iyi bir kontrat yapın. Kontratta depozito meselesini ince işlemeniz gerekiyor. Şöyle ki; evi bir yıllığına kiralarsınız ve bir aylık kira bedelini depozito olarak ödersiniz. Sonra iyi bir ilişki yürütülmüşse 5 yıllık yeni bir kontrat imzalamalısınız. Öncelikle depozito, verildiği günkü kira bedeliyle değil, çıkarken ki kira bedeli üzerinden geri ödenmeli. İkincisi ve daha önemlisi depozitonun ne amaçla kullanılacağını mutlaka sorgulayın. Bazı ev sahipleri kiracı faturaları ödemezse diye kendini garantiye almak için talep eder. Bu yasal değil. Eve girerken tüm demirbaşların listesini yapın, fotoğraflarını çekin ve kontrata belge olarak ekleyin. Çıkarken de aynı işlemi yapın ki zarara uğramayın. Eğer bir banyo-mutfak gibi onarım yaparsanız ve bunlar evin değerini artıracak unsurlarsa mutlaka ev sahibi ödemeli. Siz ödemişseniz bunu da kontrata ekleyin.

                                                        ***

İyi haftalar..

YORUM YAP