Adil Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir insan olduğunu bilmem, tanımam. Tepkisinin partiye mi, Baykal’a mı, Kılıçdaroğlu’na mı olduğu konusunda yorum yapamıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda geçerli bir açıklaması elbette vardır. En azından “İkizimi sevme hakkımı elimden alamazlar” diyecektir!
Nazlı Ilıcak’ı tanırım, sevmem. Yazılarını hep şüphe süzgeciyle okumuşumdur. Dünya görüşü, hayat tarzı, olaylara yaklaşımı çoğunlukla bana ters gelmiştir. Yazılarından birinde “işgüzar” kelimesini kullandığı için mahkûm olmuş. Toplumca işgüzarlığın meziyet kabul edildiği bir zamanda, bağımsız yargının hakaret olarak değerlendirmesi çok garip. “Hukuk tartışılmaz” vecizesinin sahibesinin kulakları çınlasın. Hukuk insanoğlu var olduğu sürece tartışılacak efendim. Tartışarak geliştireceğiz, çağa uygun hale getireceğiz. Tartışmasız kabul edecek olursak; herkesin kendi hukuku olacağı gibi, güçlü olanın hukukuna boyun eğme gibi bir garabet ortaya çıkar.
İsmini sevmediğim, beğenmediğim, benimseyemediğim, içime sindiremediğim Ergenekon Davasında yargılama süreci yavaş işliyor gözükse de; tutuklama ve salıverme trafiği baş döndürücü olmaya başladı. Tutuklamayı talep eden, karar veren, salıveren, tekrar tutuklayanların hepsi hukukçu. Hepsi HSYK tarafından birinci sınıfa ayrılmış, üst mahkemelere atanmış hâkim ve savcılar. Bu makamlara yükselebilmiş bağımsız yargı mensuplarının birilerinden veya bir yerlerden emir aldığını ileri sürmek işgüzarlık olur. Demek ki hukuk en üst noktada bile tartışmalı. Öylede olmalı. Düğmesine basılmışçasına tek ses veren bir hukuk sisteminin felaket getireceğini söylemek için kâhin olma mecburiyeti yok. Memleketi yönetme hırslarına gem vurup, saçmalamasınlar yeterli.
Gündelik dertlerimize, siyasetteki çekişmelerimize, otopark kavgalarımıza, mendirekteki yıkımlara daldığımızdan Silivri’mizin değerini göz ardı ediyoruz. Bir zamanlar çok karşı çıktığımız hapishane ve misafirleri nedeniyle Silivri hukuk başkenti oldu haberimiz yok. Bütün dünya Silivri’de görülen davayı yakından izliyor. Bundan sonra yapılacak bütün hukuki düzenlemelerde Silivri’den önce, Silivri’den sonra esası baz alınacak. Dilerim Silivri hukukun parlayan yıldızı olur. O zaman herkesten önce ben, hapishaneye karşı çıkmakla hata yapmışım demeye hazırım. Mahcubiyetimi de kabul ederek.
Yeni belediye yönetiminin birinci yılında yaptıkları veya yapamadıkları çalışmalar; CHP içinde bile sıkıntılara ve çatlaklara neden oldu. Meclis grubunun ilçe merkezinde yaptığı toplantı med–cezir oluşturdu. Bir sonraki yapılacak toplantıya hiçbir meclis üyesinin katılmama niyeti en üst noktada. CHP kazandığını fark etmiş olsa bile, yapamadıklarıyla kazandıranları hayal kırıklığına sürüklemeye devam ediyor.
Sayısını emin olun tam olarak bilemediğim başkan yardımcılarıyla, çalışmaktan daha çok siyaset yapmaya çalışan elemanlarıyla belediye hizmet vermekten hızla uzaklaşıyor. Geçmişteki Karakaş – Öndeş uyumu mumla aranıyor. Bu günkü haliyle başkan yardımcılığı görevi, başkan köstekleyici şekline dönüşmüş halde. Turan zamanında bile toparlanamayan Halkla İlişkiler, Işıklar’la saldım bayıra acizliği içerisinde. Çatalca’nın Halkla İlişkileri geçmişteki iyi çizgisini sürdürürken, Silivri’deki laçkalığın sebebini bulamadım.
Ak Parti yeni yönetimi ben de varım diyebilmek için fırsat kolluyor. Nisan ayı meclis oturumları boy göstermek için uygun zemin olarak görülebilir. Metin Karakaş ve İl Başkanının doğruları istikametinde oluşturulan yapının Silivri için ne fedakârlıklar yapabileceğini zaman gösterecek. Görev alındığında yapılmayan danışma ve dayanışmanın, kısa sürede yapılacağına dair hiçbir belirti yok. Bu süreçteki duygu ve düşüncelerimi partililerle paylaşmak isterdim. Uygun görülmedi. Köşemde paylaştığım zaman ayıplayacakların, utanacaklarını sanmıyorum. Günah benden gitti, vebal başkalarının omuzlarında.
Silivri her yönüyle en karışık dönemini yaşıyor. Okullar tatil olup, nüfus çoğaldığında çok daha sıkıntı yaşanacağı bilindiği halde hiçbir tedbir alma niyeti görülmüyor. Mazeret parasızlık ve yetki karışıklığı. Ha tabi bir de başkan yardımcılarının iç çekişmesi. Tüm kurumlar hukuk başkenti Silivri’ye layık olacak düzenlemeleri yapmak, tedbirleri almak zorunda. Buna siyasette dâhil!
Eldeki imkânlarla, bir türlü halledilemeyen fiziki koşullarına rağmen emniyet teşkilatı tek hazır kurum gözüküyor. Ne zamandır yazmayı düşünüyorum. Çoğaltılan motorize ekipler, görüldükleri her yerde güven veriyorlar. Bu güne kadar nahoş bir olaya şahit olmadım. Yaşlarının genç olmasına karşılık, iyi eğitim almış gözüküyorlar. Dilerim nazarım değmez. Onların başarısı, Silivri’nin huzuru demek.
Sınırda dolaşmak, sınırları zorlamak karakterim olmuş. Aşıp aşmamak çokta umurumda değil. Vicdani sınırlarımı esas alırım. Birilerinin çizdiği sınırlara uyacak olsam, tutucu olurdum.
Dendiği gibi değil, vicdanımın elverdiği gibi…
Sınırsız kalın; hukuksuz, yardımcısız, gözden kaçırmış, huzursuz kalmayın.
