Ali Gülcü

Çocuklarımızın Gelişiminde Disiplinin Önemi


Çocuklarımızla olan birlikteliğimizde en çok belirsizlik yaşadığımız konulardan biri olan disiplin ile onların geleceğe hazırlanması,  yaşam boyu kullanacağı kuralları  öğrenmesi  doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü birbirinden  ayırt etmesi, kendini kontrol ederek  (otokontrol geliştirebilme) ahlaklı olma gibi istendik davranışları  kazandırırız. Disiplin ile çocuklarımızın kendine ve çevresine güvenmelerini kolaylaştırır, sevildiğini, önemsendiğini  hissettirir, kendini ve başkalarını anlamalarını sağlayabiliriz.  Çocuklar ancak ilgi ve ihtiyaçları gözetilerek, yerinde ve zamanında yapılan doğru  en önemlisi de tutarlı yönlendirilmelerle yaşama, olması gerektiği gibi  hazırlanabilir, insanca yaşama ve yaşatma  bilincinin yerleşmesiyle  sorumluluklarının  farkına varabilir,  kendi kararlarını kendi alabilen  sosyal dolayısıyla mutlu  bir bireyler olurlar.,
Geleneksel eğitim anlayışında disiplinden anlaşılan; ceza, ilgiden anlaşılan şımartmayken; çağdaş eğitim anlayışında disiplin; sorumluluk kazandırma, ilgi ise takdir etme, destek verme, yol gösterme anlamındadır.

Çocuğumuzu disipline ederken;
Tutarlılık çok önemlidir. Çocuğunuzun uygun olmayan bir isteğine birkaç kez "Hayır" dedikten sonra sonunda "Evet" diyorsanız, çocuğunuz ısrar etmesinin işe yaradığını öğrenecektir.  Bunun yanında fazla sıkı ya da gevşek tutumlar sergilenmesi sonucunda  nasıl davranacağını bilemeyeceği için  istediğimiz davranışı  kazandırmamız zorlaşacaktır. Çocuğun çevresindeki kişiler  her konuda olduğu gibi  disiplin konusunda da  hem fikir olmalıdırlar. Hayırlar  hayır,  evetler evet olmalıdır. Ebeveynlerden birinin farklı konuşması yada  davranması çocuğun bocalamasına,  aklının karışmasına sebep verir. Çocuğunuza "Yemekten önce oyuncaklarını topla" dediğinizde, eşiniz "Yemekten sonrada toplayabilir bırak zorlama" derse çocuğunuz işine geleni yapacak doğru  davranışı  geliştiremeyecektir.
Çocuklar doğduktan itibaren dış dünyaya uyum sağlamada,  hayata hazırlamada bizleri örnek almaya göre  programlanmışlardır.  En güzel ve kolay öğreti,  model olarak verdiklerimizdir. Çünkü okul öncesi dönemde çocuklarımız en iyi taklit yoluyla öğrenirler  dolayısıyla söylenenden çok  gördüklerini uygularlar.  Onun için onlardan ne istiyorsak kendimizde yapmalıyız. Kardeşine vurduğu için çocuk  dövülüyorsa  vurma davranışının giderilmesi mümkün olmayacaktır ya da  herhangi  bir yiyeceği  yemeyen  aile bireyini gören çocuğun yemek seçmesi beklenen bir sonuçtur. Bu durumda ona yemek kuralları ve beslenme ile ilgili gerekli disiplini yerleştirmemiz güç olur.
Yönerge/ komut verilirken göz teması kurulup sade ve kesin bir dil kullanılmalıdır. Bu yaklaşım verilen yönergenin anlaşılmasını kolaylaştırır.
 Emirler yerine seçenekler sunmak inatlaşmayı önleyeceği için istenilen  davranışın gerçekleştirilmesini kolaylaştırır.
Beklenen davranış ile ilgili önceden uyarıda bulunmak ya da   istenmeyen olası bir davranış öncesi,  uygun bir zamanda  ve  anlayabileceği bir dille konuşmak ve sonuçları hakkında uyarmak o davranışın yapılmasını önleyeceği gibi  yapıyorsa da davranışın sonucuna katlanmasını  sağlamak için iyi bir deneyim sağlar. Duvarı kalemle boyamışsa kendisinin  temizlemesi gibi hatasını nasıl telafi edebileceğini  bilmesi onu daha çok sorumluk sahibi olmaya özendirecektir.  (Sizi farklı zamanlarda tekrar, tekrar test edecek olmasına rağmen  bu kararınızda tutarlı davranmak için  söylediğinizi  mutlaka  yapmalısınız.)  
Çocuğunuz küçükse elinden tutup yapmasını istediğinizi göstererek model olabiliriz.
Her gün olan olaylar için rutinler oluşturmak davranışın yerleşmesini kolaylaştırır.  Yatma, yemek, alışveriş  zamanı  gibi. Bunun gibi  belli  disiplinler oluşturmak  ona  hayatının her döneminde  kendisini güvende  hissetmesine neden olacaktır.  Kızım 16- 17 yaşlarındaydı.  Daha önceden konuşulanın dışında akşam  arkadaşlarıyla sinemaya gitmek istediğini bildirdi.  Ben de ona eve dönüş zamanımızla ilgili kuralımızı hatırlattım. Tabi tepkisi  yaş dönemi özelliği nedeniyle ve de beni sınamak ya da yaptırım uygulamak için  biraz fazla oldu. Ağlama, tepinme gibi ne kadar kızgınlık gösterisi varsa yaptı. Ben hiçbir şey olmamış gibi  akşam  yemeği hazırlıklarına devam ettim. Yaptıklarının işe yaramadığını görünce odasına gitti. Bir süre sonra önce  mutfağın kapısına dikilip, "Anne aslında ben sana şuan çok kızgınım ama  sen eğer bir şeyi yaparım diyorsan yapıyorsun ve alınan karardan asla vazgeçmiyorsun,   işte ben bunun için kendimi  güvende hissediyorum"  dedi mutlu bir şekilde birbirimize sarılırken.    
İstenmeyen bir davranışı değiştirmek istiyorsak  yerine mutlaka yenisini koymalıyız.
Eğer çocuğumuz  beklenilen davranışı gösterdiyse öncelikle bundan çok mutlu olduğumuzu (manevi ödül)  ifade edelim.  "Bu davranışın beni çok mutlu etti.", "Yemeğini bitirdiğin için çok mutlu oldum, bunu yapabileceğine inanıyordum, aferin."  gibi  (maddi ödülden çok daha etkilidir)
Beklentilerimizin çocuğumuzun yaşına ve bireysel gelişimine  uygun olup olmadığını iyi tespit etmeliyiz  Çocuğunuzun  gelişim özelliklerini bilmek  neleri yapıp yapamayacağı konusunda bize yol gösterir. 1,5 yaş öncesi  tuvalet alışkanlığı kazanmasını beklemek çocuğun kasları tam gelişmediğinden seviyesinin üstünde bir beklenti olacağı için onunla  aranızda çatışma oluşmasına  hatta çocuğunuzda  travmaya sebep olabileceği gibi.

Çocuk yüreği dolusu  sevgiler.

YORUM YAP