Hafta sonu, yağmurlu bir gün, sokaklar tenha, şapkayı kulaklarıma kadar çekip, evden çıkıyorum.
Güvenlik yine uyuyor!
Gece veya gündüz, günün hangi saati olursa olsun, adam hep uyuyor.
Bir defa "sürekli uyuyorsun" diyecek oldum.
Parmağı ile karşı apartmanda yanan ışığı gösterdi; " uyumuyorum, o ışığa bakıyorum!"
Meraklanıp; "ne var o ışıkta" diye sordum.
" Bilmem, sürekli yanıyor!"
" Işığa bakarken horluyorsun" deyince ses etmedi garibim, altmışlı yaşlarda olduğunu tahmin ediyorum, geçim derdine güvenlik görevlisi, oturup anlatsak ne hikayeleri vardır kim bilir?
Ne çok kazık yemiştir!
Ne çok kandırmışlardır!
Öyle olur, iş anlatmaya geldiğinde kimse attığı kazıkları anlatmaz.
Maaşın azlığından yakınır!
E zaten işini yapmıyorsun diyecek olsan "iyi para verseler uyumam" der.
Uyansın diye demir kapıyı hızla çekiyorum, korku ile hopluyor, hali güldürüyor beni, güldüğümü görmesin diye hemen sırtımı dönüyorum…Sövdüğü muhakkak!
İşini iyi yapmayan adamların savunma mekanizması olmuş para.
Ne kaa ekmek o kaa köfte hesabı.
" Zaten üç kuruş alıyoruz…"
" Bana ayda verdiği parayı bir gecede yiyor patron…"
Çıraklık, kalfalık yok!
Adam fakülteyi yeni bitirmiş hemen müdür olsun, şirket altına araba versin, maaş kallavi olsun istiyor…
Sebat etmek, işi öğrenmek, tecrübeye saygı duymak yok!
Okulda öğrendikleriniz iş hayatında pek bir işe yaramıyoooor!
Siz yine bir şekilde diplomayı alın, kenara koyun, etiket etikettir.
Öğrenen adam, okuyan adam olun!
Molla Gürani almış genç şehzade Mehmet'i (Fatih) karşına;
"Bak oğul demiş; bu dünyada iki çeşit insan vardır; Biri; öğrenen, biri; öğreten, üçüncüsü ile işin olmasın zaten!"
&&&
Eller yeleğin ceplerinde, ıslak kaldırımlarda yürüyorum, sararmış ölü yapraklar birikmiş duvar diplerine…
Sonbahar!
'Kasımda Aşk Başkadır' filminin soundtracı çalmaya başlıyor beynimin bir köşesinde, Enya!
İrlandalı Enya…Dokuz kardeşmiş bunlar, babasının tavernası varmış, annesi dans edermiş, neyse…( Filmi izledikten sonra meraklanıp araştırmıştım, aklımda kalmış)
Şarkı; Only Time.
"Günün nereye aktığını, yolun nereye gittiğini sadece zaman söyleyebilir…"
Laf aramızda; farkında olmadan geçiyor mevsimler.
Nasıl demiş şair?
" Baharı görmeden yaz geldi geçti…"
Bu kaçıncı sonbahar?
Kaçı var aklınızda?
"Fikret Kızılok'a Zaman Zamana " bağlamadan değiştirdim kaldırımı…
Önlerini son model arabaların süslediği sıra sıra kafeteryalar. Kalabalık, neredeyse boş masa yok…
Her yaştan süslü, giyimli insan.
Kafeteryaların bu kadar kalabalık olmasının sebebi; evlerimize misafir çağırmıyor olmamız, olabilir mi?