Sevginar Sali

Ateşle oynamayın!

Akşam alınan kararların sabahı göremeyişi…
Sabah varılan mutabakatların akşama erişmeyişi…
Son zamanlarda gündemimizden eksik olmayan bu tarz belirtileri, siyasi tansiyonun yüksekliği olarak tanımlayabiliriz… Hani hastayı ameliyata alırken bazı kâğıtlar imzalatıyorlar ya yakınlarına; operasyon esnasında her an, her şey olabilir diye… Gündemimizdeki kimi konular ve olaylara ilişkin bakış açınızı bu yönde düzenleyin…
Son geldiğim noktada “Sen neymişsin be Silivrispor” diyorum ve bugüne kadar kulübe yönelik bakış açımdaki küçümseyişten dolayı özür diliyorum… Resmen bir aydır bu konuyla yatıyor, bunla kalkıyoruz ve bir arpa boyu yol alamıyoruz… Kulüp denildiğinde çoğunuzun aklına üç beş isim geliyor biliyorum… Ne enteresandır ki hiç biri ne oyuncu ne de spor adamı…
Adeta Silivrispor meselesiyle nefes alıp veren bir azınlık var “Takım oyuncularından üç isim sayın” desek yüzde 80'i bu zor sınavı geçemez!
Silivrispor sınavından sadece onlar değil; çakan çakana…
Silivrispor 2. Lige çıkmış; ilçe birbirine girmiş… Ne anladık biz bu başarıdan?!
Kırılan, dökülen, üzülenlere bakıyorum da sevinen göremiyorum…
Yayında, yapımında ve bu eserin oluşumunda emeği geçenler ne kadar övünseler az… Benim de katkım olduysa Allah beni de bildiği gibi yapsın!
“Sporu siyasete alet etmek” ifade olarak ne kadar çirkin düşünün, bir de bunu yapıp da eline yüzüne bulaştırma başarısızlığının yaydığı antipatiyi hesaba katın… Görüntü de gerçekteki durum da berbat. Bir şeyi kendi doğal ortamından çıkarttığınızda nasıl sırıtıyor ve yaşayamıyor, ölüyorsa siyaset ile sporu bu anlamda öyle düşünün… Düğünde giydiğinizde bir abiye kıyafetin yerindeliği ile pazara giderken kullanışınızda doğan sonuç gibi hesap edin! Daha ekstrem örnekler vermekten kaçınıyorum ama sınır ve sabrımızı zorlayanların hayal gücüne güveniyorum!
***
Önümüz bayram… Huzura, toplumsal barışa, mutluluğa ilişkin tüm hasretlerimiz bayram ile birlikte hayatımıza dahil olsun inşallah…
Silivri bir huzur adası olduğuna inanmışken, her sokak başında veya ortamda anında tutuşmaya hazır yangınları geleceğimize döşeyerek kendilerine ikbal hazırladıklarını düşünenler çok fena bir yanılgı içinde…
Ateşle oynamayın; yanarsınız…

GÜNÜN ŞİİRİ
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler…
*Pablo Neruda

YORUM YAP