Arızalı Ve Zerre

Okuyanların memnuniyetine karşın, benim mutluluğum söz konusu bile olmaz. Yazdıklarım geçmişte faydalı olmadığı gibi bu günde olmadı. Gelecek içinde umudumu yitirmeye başladım.
“Yazılarını ilk günden itibaren takip ediyorum, hislerimize tercüman oluyorsun, okuduğumuzda anlamamıştık üzerinden zaman geçince daha iyi anlaşıldı, hep yazıyorsun ne oldu bundan sonra ne olacak?” diyenler haklısınız. Bunlar gibi yüzlerce cümle kurup; bana söyleyemeyenler, ulaştıramayanlar sizler daha çok haklısınız. Söyleyecek söz, yazacak kelime bulamıyorum.
“Ak Parti’de deprem oluyor keskin sirke geçmişte dolaşıyor” diye düşünenler yanılıyor. Silivri Ak Parti’nin yeni yapılanmasında yazmasam da, parti üyesi olarak elimden yapmaya çalıştım. Karakaş’la anladığı ve inandığı dilden konuştum. İkna edemediğim ortada. Karakaş inandığı değil, avantajlı gördüğü yola saptı. Kimin yanıldığını zaman gösterecek. Yakınlarımla paylaştığım için sitem ettiğine göre, o pek duyulmasını istemedi. Duyuldukça ibrenin o yöne dönmesinden çekinmiş olabilir. Yazmayışım pişmiş aşa su katmak istemediğimdendir. Bu yazmayacağım anlamına gelmez. İktidar partisi Ak Parti’ye yakışır danışmalar hiçbir zaman yapılmayacağına göre, ben daha çok yazacağım demektir. Karakaş hata yapmaya devam ettikçe, bu köşede duble kararacaktır.
Bana yakıştırılan isimler ve lakaplar çok olmuştur. Aykırı, dik kafalı, keskin sirke, doğrucu Davut, ayı, salak, aptal. Zamana ve zemine göre yapılan yakıştırmaların çoğuna memnun olmuşumdur. Sonuncusu sevgili yayın yönetmenim tarafından bulundu; “Arızalı adam” Ses tonundan iltifat mı, tahrik etmek mi istediğini pek anlayamasam da; uysal bir şekilde kabullenişimin hayal kırıklığı oluşturduğuna eminim. Saymayacağım ve benim için sayılabilecek tüm özelliklerimden dolayı arızalı adamı aldım, kabul ettim, teşekkür ediyorum. Arıza olan yerde, arıza var demeye ve arıza çıkarmaya devam…
Aday olmuş bir Ak Partili kısa sohbetimizde; diğerleri hakkındaki olumsuz düşüncelerini sıraladıktan sonra “sen bir zerresin ” dedi. Kendinin zerre olma niyeti olmadığı kesin. Bana verdiği görevleri, yazmamı istediği konuları yerine getireceğime şüphe etmesin. Zerre olmaktan da memnuniyet duydum. Zerre olmaya cesaret edemeyenler, aynaya baktıklarında gördüklerini benimle paylaşırlarsa sevinirim.         
Ben yaradılışımdan dolayı bana yüklenen görevleri yerine getirmekte hiç tereddüt etmedim. Bundan sonra da geri adım atacağım düşünülmesin. Haklı çıkmaktan bıksam da ben buyum. İlçe başkanlığı için yeterli ve gerekli referansları alamayanlar, dilerim ileride katli vaciptir fetvası peşine düşmezler.
SUS hep destek, tam destek pozisyonunun fayda sağlamadığını anlamaya başladı. Bana örnek gösterilen “ kendi karnıma yumruk atmam ” konumundan, ufak ufak tokatlar aşamasına geçti. SUS durumundan SUSMA koduna hazırlık var. Kaktüsten arızalıya giden yolda başarılar diliyorum.
PUS, Ak Parti’deki gelişmeleri överek, kader bağı kurduklarına aba altından sopa gösteriyor. PUS halini muhafaza ediyor. Görevini yapıyor. Açılımını unutmuşlar için tekrarlayalım efendim. PUS (Psikolojik Usul Sorumlusu). Ne diyeyim, büyük adamsın patron.

BUSH - CLİNTON  
Gazetelerde okumuş, televizyonlarda yavaş çekim haberlerinde izlemişsinizdir. Bir de benden okuyun istedim.  
Obama tarafından depremle sarsılan Haiti için görevlendirilen Bush, Clinton’la birlikte ülkeyi ziyaret eder. Halkla tokalaşıp güzel ve samimi görüntüler veren ikili, Bush’un yaptığı iğrençlik yüzünden zor durumda kaldılar. Terden, tozdan, topraktan kirlenen elini Clinton’ın omzunda temizleyen Bush; bütün dünyayı görmez, görse bile ses çıkaramaz rahatlığının son örneğini sergiledi.
Bush denilen insan; ABD Başkanlığı yaptı,  Körfez savaşını başlattı, Afganistan’a müdahale etti. Kısaca dünyayı yönetti. Acaba kirli gördüğü her işten sonra elini nasıl temizledi? Dünyayı nasıl adamlar yönetiyor? Allah gözümüze sokuyor ama biz yinede görmezden geliyoruz. Gel de zerre olma. Buna rağmen arıza çıkarma. Ne karşılığında? Ülke menfaatleri uğruna!
Kıssadan hisse: Senden öncekileri geçtim. Karakaş sakın ola ki, elini silecek Clinton arama. Bush’u kurtaracak süper güç var. Seni kurtarmaya Müezzinoğlu’nun gücü yetmez.

Arızalı kalayım, Bush kalmayın.