
Dinimizin bize yasakladığı temel ahlaki kusurlardan biride hiç şüphesiz ki iftiradır. İftira bütün dinlerin kötü gördüğü ve bağlılarına yasakladığı, uzak durmalarını istediği bir olumsuzluktur. Bir kimseye işlemediği bir suçu isnat etme anlamında bir ahlak terimi olan iftira, inanca, mezhebe, etnik kökene, siyasi görüşe bağlı olmaksızın duru vicdanlı her insanın şiddetle reddettiği bir insanlık suçudur. Sözlükte "yalan söylemek, uydurmak, asılsız isnatta bulunmak” gibi manalara gelen iftira, terim olarak ise "bir kimseye asılsız olarak suç, günah yahut kusur sayılan bir söz, davranış veya nitelik isnat etmek” anlamında kullanılmaktadır. Her akıl ve temiz vicdan sahibi insan böyle münkir bir durumun karşısında olur. Masum bir insana iftira atmak, işlemediği bir fiili ona yüklemek gerçekten çok korkunç bir iştir. Bu yüzden Hz.Peygamber bir hadislerinde bizleri yedi büyük günah konusunda uyarmıştır. Bu hadisi şerifi sizlerle paylaşmak istiyorum: "Allah’a ortak koşmak, kötülükten habersiz iffetli bir kadına zina iftirasında bulunmak, büyücülük yapmak, haksız yere adam öldürmek, tefecilik yapmak, yetim malı yemek, savaştan kaçmak”. Görüldüğü gibi hadiste ifade edilen her konu hem bireyin hem toplumun, kısacası tüm insanlığın, dünyanın huzuru için olmazsa olmaz şartlardır.
Yüce Allah’a, ahirete, hesaba, cennete, cehenneme, ceza ve mükâfata ve hele hele Kur’an-ı Kerim’in Zilzal Suresinin 7 ve 8 numaralı ayetlerine ( Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür, Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.) inandığını söyleyen biz Müslümanların bütün bu ilahi uyarılara rağmen anlamadan, dinlemeden, araştırmadan, sorgulamadan, elimizde bir bilgi ve belge olmadan herhangi bir konuda herhangi bir insanı yapmadığı bir şeyle suçlama, karalama, yıpratma vebalini nasıl yüklenebiliyoruz? Bu ne cesaret!!! Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de "Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” ( Nur Suresi-15)
Dinimize göre insanın varması gereken hedef güzel ahlaktır. Gelin hep birlikte ülkesine, ırkına, mezhebine, cemiyetine, cemaatine, tarikatına, siyasi görüşüne, sendikasına, derneğine, rengine bakmadan güzel ahlak temelinde bir toplum oluşturalım. Geçici dünya menfaat ve çıkarları için, küçücük farklılıklar için, geçici makam ve mevki sevdası için, iftira başta olmak üzere gıybet, yalan, hile, rüşvet, adaletsizlik, kul hakkı yemek, kamu malını çarçur etmek, hırsızlık, adam kayırmacılık gibi dini ve ahlaki erdemlerle uyuşmayan davranışlardan uzak duralım. Hırs ve öfkenin, dünyevileşmenin esiri olarak namuslu insanların hayatını karartmayalım, kimsenin ekmeğiyle oynamayalım. Bu güzel ülkeye farklı kulvarlarda dürüstçe hizmet etmiş ve etmekte olan ve daha da edecek olan ve buna da ehil olan yetişmiş değerli dava insanlarına (kadınlarına) iftira gibi büyük bir günahla kara çalmayalım. Unutmayalım ki yaptığımız iyi ve kötü her şeyden hesaba çekileceğiz. Allah o gün bize yardım etsin.
Hayırlı cumalar…
Selam ve dua ile...