Şahin Dirik

31 Mart’a doğru...

31 Mart'a sayılı günler kala ilçemizde seçimle ilgili son günlerde ne olup, ne bitti birkaç alt başlık içinde toplayarak size küçük, derleme bir köşe yazısı hazırlayayım istedim.
Meclis Listeleri...
Her konuyu en son, gündemden düşünce değerlendiren olmak gibi bir huyum var, insanlar böyle daha akılda kalıcı olduğunu iddia ediyorlar : )
Meclis listelerinde öyle çok “bomba” isimler yoktu. Hatta ben Cumhur İttifakı'nın da Millet İttifakı'nın da DSP'nin de meclis listelerini çok beğendiğimi söyleyemeyeceğim ne yazık ki… Listeler heyecan yaratmadı kısacası. Üç partinin de meclise sokabileceği potansiyel sıralardaki isimlerin sunabilecekleri tek katkı, getirecekleri oy gibi görünüyor. Seçimi kazanmak önemli ancak iktidara geldikten sonra yapıcı işlerle öne çıkabilecek dinamik ve uzman bir kadroyla öne çıkmak daha önemli değil mi? Ancak listelerde son derece doğru isimler de yok değil. Örneğin Cumhur İttifakı listesinin 1. Sırasında yer alan Sami Barlas ve Millet İttifakı listesinin 1. Sırasında yer alan Bora Balcıoğlu. Her iki isim de bu seçim döneminde “yeni bir siyaset, yeni bir Silivri” anlayışıyla kendi partilerinden Belediye Başkan Aday Adayı olup öne çıktılar ve parti örgütlerinde bir heyecan yarattılar. Bunun sonucu olarak da listelerin başına yerleştiler. Kısmi başarı elbette başarısızlıktan misliyle iyidir ve iki ismin de yarattığı siyasi dalgalanmaların devamı da gelecektir.
Millet İttifakı listesinden devam edecek olursak, Süheyl Kırkıcı da son derece doğru bir tercih. Işıklar'ın ekibinin temel yapı taşlarından biri olan Kırkıcı bence ekibin en nitelikli üyelerinden biri, eğer İBB'ye de gidebilirse orada da güzel işler çıkaracağından şüphem yok. Yine Elif Yılmazer'i seçilebilecek bir sırada görmek beni mutlu etti. Yıllardır CHP'li kadınları örgütlemek için yaptığı hummalı çalışmalar Silivri yönetiminde söz sahibi yapılması, bir meclis üyesi ile ödüllendirildi. Belediyenin kadın politikalarıyla ilgili harika önerileri olduğuna eminim. Ancak bu listeyle ilgili şöyle bir eleştiri de yapmak zorundayım: keşke örgütlerin en ağır yüklerini sırtlayan daha fazla kadın ve gencimizi sırf “kota dolgu malzemesi” olarak değil de seçilebilecek sıralarda görebilseydik!
Selami Değirmenci'nin yani DSP'nin listesine göz attığımızda ise en göze çarpan isimlerden biri ise şüphesiz Murat Ceylan oluyor ki son derece doğru bir tercih. Belediyede böyle dürüst insanlar görmeye halkın ihtiyacı var. Diğer isimlerden de Hüseyin Dertop, Tayfun Zeki Şahin, Ahmet Şefik Ataman ve Şafak Yalçınkaya'yı uzaktan tanıyorum. Hiçbiriyle ilgili olumsuz bir şey duymadım bu güne dek. Hayırlısı bakalım…

Değirmenci Hareketi…
Objektif bir değerlendirme yapacağım, Selami Değirmenci'nin başlattığı “Halk İttifakı” hareketine destek gözlemlediğim kadarı ile her geçen gün büyüyor. Ne yalan söyleyeyim bu kadarını beklemiyordum. Geçenlerde gazetemizin imtiyaz sahibi Sevginar Sali bir köşe yazısında Değirmenci için “Yılmaz'dan kaşık, Işıklar'dan kepçeyle oy alıyor” yazmıştı ya, işte o hesaba geldi gerçekten! Mega Saray'da yaptığı toplantıdaki kalabalık ve konuşmalarındaki kararlılık, onun kaybettirmeye değil de kazanmaya oynadığının bir göstergesi gibi sanki. Önümüzde cidden ilginç bir tablo var…

Yılmaz'ın Bürosuna Yapılan Saldırı...
Seçime sayılı günler kala tam da ne kadar sakin, saygılı bir ortamda seçime gidiyoruz derken Yeni Mahalle Garden arkası olarak bilinen bölgede Cumhur İttifakı Belediye Başkan Adayı Volkan Yılmaz'ın seçim irtibat bürosunun Pazar sabah saatlerinde kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından taşlandığı bilgisi geldi.
Her ne kadar tasvip edilemeyecek bir durum olsa da beklenmedik bir durum da değil fikrimce.
Konuyla ilgili soruşturma başlatılmış, beklemedeyiz…

Abdullah Yıldırım'ın Çıkışı...
Yine bir başka polemik mevzusu da Abdullah Yıldırım'ın, Özcan Işıklar'ın proje ve meclis üyeleri aday tanıtım toplantısında eski CHP İlçe Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşma ve Selami Değirmenci ile ekibine yönelttiği sert ithamlar… Ben bir CHP'li olarak bu çıkışı biraz yersiz bulduğumu belirtmeliyim.
Böyle bir çıkışın gerekli olup olmadığı elbette başka bir konu ancak gerekliyse bile bunu doğrudan Özcan Işıklar ya da en azından mevcut İlçe Başkanı sıfatıyla Suna Göçengil yapmalıydı, Yıldırım değil… Fikrimce bu mevzuyla ilgili en güzel eleştiri eski CHP Belediye Meclis Üyesi ve Belediye Başkan Yardımcısı Elif Bilici'den geldi. “Yıllarca partisine, partililerine ve belediyesine defaten hakaretler ve küfürler yağdıran şahsın, şimdi kürsüde partisi ile ilgili ahkâm kesmesini parti aşkına bağlayamıyorum, üzgünüm! Meğer başkan bey ne kadar haklıymış...” şeklinde konuşan Bilici'nin sözleri, Özcan Işıklar'ın ilk seçildiği dönemde Abdullah Yıldırım'ı Belediye Başkan Yardımcısı olarak yanına alıp da daha bir yıl dolmadan görevden alması olayında Işıklar'ın haklı olduğunu kastettiği şeklinde yorumlandı...

YORUM YAP