Ahmet Yücegök

YEREL SİYASET - 13 NİSAN 2015

Hafta içinde…
Tüm, İlçe Belediyelerinde olduğu gibi, Silivri Belediyesinin de Nisan ayı çalışmalarının yapıldığı Meclis toplantıları vardı...
Haftanın ilk günü olan Pazartesi günkü oturumunda...
Kapalı oylama ile…
Encümen seçimi yapıldı...
Açık oylama ile de…
İmar Komisyonu ile Plan Bütçe Komisyonu seçimi vardı...
Ayrıca tarım komisyonu kurulması üzerine, muhalefetle mutabakat sağlandı...
Tarım Komisyonu Silivri için  önemliydi. Muhalefetin, koşulsuz destek vermesi daha da önemliydi...
Gündemdeki en önemli madde 2014 Yılı Faaliyet Raporu görüşmeleriydi. Adet olduğu üzere bu madde bir sonraki toplantıya, yani Cuma gününe bırakıldı…
Diğer maddeler ilgili komisyonlara havale edildi.
***
Cuma Günü yapılan ikinci oturumun en önemli gündem maddesi  2014 Yılı Faaliyet Raporu idi…
Her yıl...
Her İlçede…
Faaliyet Raporunun görüşüldüğü  bu madde, her ilçede en sert tartışmaların yaşandığı bir maddedir...
2014 Yılına ait… Yapılan veya yapılması planlanıp yapılmayan veya yapılamayanların konuşulduğu bir gündem maddesi bu.
Nitekim...
Komşu ilçelerin birinde sert tartışmalar yaşanmış, ardından,  bazı meclis üyelerinin toplantıda bulunmaması nedeniyle, yapılan oylamada iktidar azınlıkta kalmış. Yani,  RET oyları fazla çıkmış. Sonucun   yasal anlamda her hangi bir yaptırımı yok ama siyasal anlamda yaptırımı  büyük. Ve, bir belediye Başkanı için moral bozucu bir sonuç...
Neyse...
Yerel yönetimlerin Faaliyet raporlarını, ben TBMM’nin bütçe görüşmelerine benzetirim hep. Muhalefetin hesap sorma anıdır o an...
İktidarın, bir yıllık faaliyeti ile ilgili, en zorlandığı andır.
Yerel yönetimlerin bu toplantılarında Belediye Başkanı gündemin bu maddesine gelindiğinde, toplantıyı yönetmek  için, yerini Başkan Vekiline devreder. Meclis sıralarına geçer. O an bana  Meclise teslim olduğu an gibi gelmiştir hep...
Belediye Başkanı, artık her hangi bir meclis üyesi gibidir...
Ve…
O anlarda…
Yalnız ve sadece Siyasetin kuralları işler...
Demem iktidarın bir yıl içinde yaptıkları veya yapamadıklarının  Muhalefet tarafından en sert biçimde  eleştirildiği görüşmedir "Faaliyet Raporu” görüşmeleri...
***
Silivri’ye tekrar dönüyorum…
Pazartesi günkü Nisan ayı çalışmalarının ilk oturumunda gündemde, bazı Mahallelerin İmar Planlarına yapılan itirazların görüşmeleri vardı. Komisyonda görüşülen itirazlar ve sonuçları tek, tek okundu o nedenle, raporlarının okunması uzun sürdü. Bence, raporun içeriğine bu kadar girilmesinin anlamı yok. Çünkü, itirazların tek , tek incelendiği yer, İmar Komisyonu, orada, Muhalefetten temsilci de var. Dolayısıyla, İktidar veya Muhalefet, kendi gurup toplantılarında o raporları inceler ve tartışır ona göre de  Mecliste takınacak tavrını belirler. Guruplar Meclise geldiğinde, raporlar, artık, her meclis üyesi tarafından okunmuş ve incelenmiştir...
Dolayısıyla…
Gündemin o maddesine gelindiğinde de, Meclis Başkanı "Raporu Görüşmeye Açıyorum” der ve rapor hakkında görüş bildirmek isteyen olup olmadığını sorar, varsa söz verir yoksa raporu oylamaya sunar. Dolayısıyla, mecliste yapılan o uzun, uzun okumalar yapılmamış olur…
Neyse…
Cuma günkü oturumun Faaliyet Raporu ile ilgili maddesine gelindiğinde nefesler tutuluştu. Belediye Başkanı Özcan Işıklar yerini Melih Yıldız’a bıraktı. Melih Yıldız ilk sözü muhalefet adına Rıfat Kutlu’ya verdi.
Rıfat Kutlu konuşmasına başlamadan önce "az biraz”   "konuşma süresi” sorunu yaşandı. Belli ki, söz isteyen olmadığı için, süre konusu pek konuşulmamış. Sonuçta, süre sınırlaması yapılmadı... Hatipler istediği kadar konuştu.
Gözlemim...
2014 Yılı Faaliyet Raporu üzerine Rıfat Kutlu’nun yapmış olduğu eleştiri çok yavandı. Ne hikmetse, en fazla, "Neden 160 sayfa kitapçık” dedi. Onun üzerinde durdu. Ardından, Denetim Kurul Raporu üzerinden biraz yüklendi. Az biraz "Silkent A.Ş.” üzerinden vurmaya çalıştı. Ki, onu da, ayakları yere basan köklü eleştiriler yerine "eskiden karlıydı, kar ediyordu, şimdi neden zarar ediyor” gibi sığ cümlelerle geçiştirdi.
Üniversiteler üzerinden biraz yüklenmeye çalıştı. Yine o meşhur Ortaköy Mahallesindeki arsa satışına getirdi ama, sanırım ifade etmekte zorlandığı için itirazlarını geri aldı. Biraz, bütçe gelirleri ve giderleri üzerinde durdu.
Konuşması sona erdiğinde…
İçimden "Nerede o Metin Karakaş’ın ağır suçlamalar içeren ve nereden bulup çıkardığı bir sürü ıvır zıvır ayrıntıları” dedim…
Değişim…
Yeni…
Yenilenme…
Mutlaka ama siyasette tecrübenin önemi hafife alınmamalı…
Neyse…
Belediye Başkanı eleştirileri cevaplamak için söz aldı…
Muhalefetin Faaliyet Raporu ve Bütçe üzerine yapmış olduğu  eleştiriye karşılık "Aramızdaki fark,   bakış açısı farkı” dedi. Ardından,  muhalefetin, bütçe rakamları üzerinden yapmış olduğu eleştiriye cevap olarak, genel siyasete varana kadar, savunmasını yaptı…
Kısaca…
Silivri Belediyesinin, 2014 Yılı Faaliyet Raporu görüşmeleri üzerine, iktidarın ve muhalefetin yapmış olduğu konuşmalarda, tarafları tahrik eden inciten bir yan yoktu, diyebilirim...
En son…
Muhalefet sıralarından gelen, gündem dışı bir konuşma talebi vardı. Meclis Başkanı ona sözü verdi. Konuşmacı Bayan, hiç gerek yokken neredeyse ortalığı geriyordu. Konuşmasına çok berbat bir girişle başladı...
Böylece...
Toplantı, gürültüsüz patırtısız bitti…

BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ?
Aldığım duyumlar öyle…
Bazı AKP’liler, sanki babalarının çiftliğiymiş gibi, İstanbul Büyük Şehir Belediyesine bağlı İSKİ, İtfaiye, İSPARK gibi kurumlardan çalışanlara baskı uyguluyorlarmış…
Bu saydığım işletmelerde çalışanlar "adının duyulmasından korkuyorlar” ama olayları da  duyurmak istiyorlar…
Sanki kamuya ait bir işte değil de , AKP’li kişilere ait işletmelerde  çalışıyorlarmış gibi muamele görüyorlarmış. Seçim zamanlarında bu durum tavan yapıyormuş…
Seçimlere kısa bir zaman kaldığı bu günlerde kendilerini diken üstünde gibi hissediyorlarmış…
Yani…
Seçimlerde AKP görevlisi gibi çalışmaya zorlanıyorlarmış…
Mesela…
• Mitinglere gitmek gibi…
• Mitinge giderken yanında belli sayıda insan getirmek gibi…
• AKP adına, sandıklarda görev almak gibi…
• Seçim günü, sandıklara seçmen taşımak gibi, gibi…
Seçimlere yaklaştığımız şu günlerde, saydığım baskıların daha da artacağından endişe ediyorlar.
Kısaca, diken üstündeler, deniyor...
Seçimlere epey var…
Sandıktan nasıl bir sonuç çıkar bilinmez…
O nedenle…
Aldığım duyumlar doğru olmayıp, söylenti bile olsa  hiç hoş değil…
İlçe yönetimini uyarıyorum…
Önceleri de başka bir şekli ile kulağıma geliyordu...
• Parti toplantılarına zorunlu katılma, başka partililerle sıkı fıkı olma, partiye belli sayıda üye kaydet…
• Çalışanın şahsi bilgileri üzerinden, istihbarat sonuçları üzerinden sorgulamak gibi…
Şu kadarını söyleyeyim…
Orası kimsenin babasının malı değil...
O işyerinin sahibi herkes, işinden etmekle tehdit ettiğiniz bahsi geçen  kişi dahil...
Bilmem anlatabildim mi?

YORUM YAP