Adil Sirkecioğlu

SUÇÜSTÜ YAKALANMA TELAŞI

Son yazım ufak çapta da olsa deprem etkisi yaptı. Şiddetini zaman gösterecek ama bırakın Silivri'yi, İstanbul'u memleketimin her köşesi sarsıldı. Aynı yerden emir alarak kahramanlarımı itibarsızlaştırma şerefsizliğini ve de köpekliğini sergileyenler tespit edilmeye başlandı. Sayıları maalesef benim düşündüğümden fazla çıkacak.
Yazımı satırlara dökerken pek de beğendiğimi söyleyemem. Sonrasındaki gelişmelere, tepkilere, övgülere, sövgülere bakınca tekrar tekrar okudum. Her okuduğumda bir kat daha fazla beğendim. Mevkii ve makam sahibi insanların pohpohlandıkça sapıtmalarını anlamaya başladığımı söyleyebilirim. Allah beni o duruma düşmekten muhafaza etsin. Amin. Beğenen, beğenmeyenler tavsiyem siz de tekrar tekrar okuyun. Beşinci okumanızda nereye kadar haklı, nereden itibaren suçlu olduğunuzu daha iyi anlayacaksınız. Suçüstü yakalanmanın telaşıyla yaşadığımız panik atlatılmıştır umarım. Kudurmuşluk atlatıldıysa köpeklik ve uşaklık suçlamaları dururken şerefsizlik peşine düşmenin anlamsızlığı ortaya çıkacaktır.
Ölene kadar darbeci suçlaması ve şüphesiyle yaşamak en büyük zulümdür. Bu durumda olanlara acıyorum desem abartmış olmam. Pişmanlık arz edene, “Olayın vahametini anlayamadık” diyenlere yardım elini uzatalım. Körü körüne aldığı emirleri uygulayıp, kahramanlarımızı aşağılayarak vicdan temizlemeye çalışanlara acımak anlamsız. Bastonuyla Saraçhane'de dolaşan aksakallı dede; bastonuyla şerefsizleri, köpekleri, uşakları tek tek gösteriyor. Bilesiniz, benden söylemesi. Umarım onun için “tinerci” dememişsinizdir!
Önümüzdeki kurban bayramı hızlı gelişmelere gebelik yapacak. Ya kurban olacağız ya da kurban vereceğiz. İkisi arası kalmak sonraki bayramları huzur içinde yaşamamızı engelleyecektir. Akacak kurban kanları; darbe, savaş, terör gibi her türlü belayı defedecektir inşallah.
***
Bayramdan önceki son yazım olabilir. Bu vesile ile bayramınızı kutlarken, ülkemize ve bütün dünyaya barış ve huzur getirmesini diliyorum. Özellikle de Ak Parti'nin ve Ak Partililerin kesecekleri kurbanlarla düzlüğe çıkacaklarına inanıyorum.
***
Yazımın okunma çokluğu beni hayrete düşürdü. Okuduğu zaman altına imzamı atarım diyenlerin tamamına gönülden teşekkür ediyorum. Karamanları aşağılamayı, itibarsızlaştırmayı normal kabul edebilecek Silivrili düşünmüyorum. Okuduğunda yüzünü ekşiten, çeşitli nedenlerle karşı çıkanların sayısı tespitlerime göre on beş (rakamla 15). Haklı gerekçeleri ve mazeretleri varmış. Bu durum darbe utancı içinde boğulmalarını sağlayacak. Çırpındıkça batacaklar.
Hal böyle iken yazımın beğenilme azlığı dikkat çekici. Doğru diyenler bunu deklare etmeye korkuyorlar. Darbecilerin korkusu darbe başarısız olsa bile ne yazık ki devam ediyor. Darbe yanlıları diktatörlüklerini her şartta devam ettirebiliyorlar. Bu korkaklık ve çekingenlik Silivri'ye yakışmadı. Piri Mehmet Paşa'yı rahmetle anıyorum. Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte bizden delikanlı çıktı diyor, noktalıyorum.
Yazım hakkındaki en abartılı değerlendirme bir dosttan geldi. “Yazın gündemin önüne geçti. Program, ziyaret ve müjdeler önemsizleşti.” Yorumuna başlangıçta katılmıştım. Ama yanılmışım. Bu konuda Belediye Başkanımızın eline su dökemem. Yaptığı hoş geldin konuşmasıyla her şeyi gölgeledi maşallah. ‘Gündemin figüranı olmam, gündem yaparım' iddiasının devamlılığını görmek çok hoş. Allah söyletmiş diyor, destekliyorum.
***
Patronumun siyasi çizgisinde son geldiği noktayı takip ettiğinize eminim. Çoğunuz kızsanız da, bir kısmınız tebessümle karşılıyor. Vereceği oy konusunda en ufak bir çabam olmadığının bilinmesini isterim. Kimse benim günahımı almasın. Kadir Topbaş'a oy verme sevdası tamamen kendi özgür iradesi. İBB başkanı Sevginar'ın oyunu alabilmek için CHP adayı olma çabasına girerse şaşırmayacağım. Şahsi oyları Ak Parti oylarına fark atmaya başladığına inanmak ikinci bir Bedrettin Dalan vakası yaşatabilir!
Bayramda üzülecekleri, sevinecekleri daha fazla rahatsız etmek istemiyor; kısa kesiyorum. Bir önceki yazımdan sonra her yazı gölgede kalacak.
Dürüst ve doğru kalmak varken;
Şerefsiz kalmayın.

YORUM YAP