Kulüplerin çoğunda ne iş olsa yaparım abi diyen kerameti kendinden menkul birileri vardır…
Her taşın altından çıkarlar.
İnsanlar bu nedenle kulüplere biraz mesafeli duruyorlar.
Bu önyargıyı kırmak değiştirmek için yeni yüzlere ihtiyaç var.
Mesela Silivrispor ne çektiyse bizim olduğumuz yönetim bu takımı çıkarır anlayışından çekmiştir.
Çıkaranlar oldu ama çare olmadı.
Oysaki kulübün teknik ve fiziki altyapısı, mali tablosu, itibarı, tabanıyla bağı bağlantısı, imkânlarından yararlanan ve takip eden insanların sayısı takımın hangi ligde oynadığından çok daha önemli ama hep göz ardı edildi.
Yenilenmek, yeni şeyler söylemek lazım.
Önceki dönemlerde zaman zaman görüyorduk, eskiler anılıyor, yaşlılar saygı görüyor, formalı sporcular anneler gününde, sevgililer gününde çiçek veriyor, Milli Bayramlarda törenlere katılıyordu.
Çok güzel hareketlerdi sonra unutuldu!!!
Kulübün tabanıyla bağı inceldi!!!
Koptu kopacak derken, “Size küçük bir hediyemiz var” ziyaretleri başladı.
Yeni transferlerden, yeni sezon hazırlıklarından daha fazla ilgi çeken daha çok konuşulan bu hamle incelen bağı tekrar güçlendiriyor.
Ziyaretlerin EGE gibi ŞAHAN gibi yeni yüzlerle, gençlerle yapılması önemli zira sportif başarı anlamında zirveyi de dibi de görmüş insanlar artık yeni yüzler, farklı aktiviteler görmek istiyor…
Ayrıca Silivrispor Sevdalısı olmak için yönetmek, çalıştırmak şart değil ki, hayatı paylaşmak kadir kıymet bilmek yeterlidir…
Ziyaretler bu bakımdan değerlidir…
Hayatın ne getireceği bilinmez.
Bakın beklenmedik bir şekilde Cafer Öpçin'i kaybettik.
Neşeli, esprili, saygılı, sevilen bir Silivrispor ve Beşiktaş Sevdalısıydı.
“Silivri'nin Başkanı Var” sloganı, “TERBİYELİ” markası onun buluşuydu.
Bir Beşiktaş maçı sonrasında kalbi daha fazla dayanamamış, aramızdan ayrıldı gitti…
Allah Rahmet Eylesin yakınlarının ve camianın başı sağ olsun.
Fazla kurcalamayın hayatı
Vicdanınız temizse
Yüreğiniz de güzelse
Yaşayın gitsin işte…
