Hüseyin Kuru

Sektörel notlar

Bu hafta inşaat sektörüne yönelik bazı başlıklardan devam edelim.

Ev tapusunda ‘kat irtifakı' veya ‘kat mülkiyeti' gibi ifadeler bulunuyor.. tapudaki ‘kat irtifakı' ifadesi, inşaat ‘resmen' tamamlanmadığını yani iskanının alınmadığını belirtir. Peki iskan almamış bir konut almanın riskleri nelerdir?

Konutta bölgelere göre seçicilik ve taşeron bankacılığı konularında yayınlanan haberleri bilgilerinize sunuyorum.

                                                        ***

Binalarda iskana dikkat..!

Bir ev satın alınacağında, tapusunda ‘kat irtifakı' ya da ‘kat mülkiyeti' gibi ifadeler bulunabiliyor. Bu ifadelerin ne anlama geldiğini bilmeden ev alan vatandaşlar da var. Tapudaki bu iki farklı ifade, binanın iskanına ilişkin kullanılır. İnşaat ‘resmen' tamamlanmamışsa yani iskanı alınmamışsa tapuda kat irtifakı, iskan alındıysa kat mülkiyeti ifadesi kullanılır. İskan almamış bir konutu satın almanın ise riskleri vardır.

Posta Gazetesi'nden Meltem Kara Söyleyenoğlu'nun haberine göre, ev alırken iyi araştırma yapılması gerekiyor. Gözden kaçan en ufak bir detay, ileride büyük sorunlara sebep olabilir. Örneğin, mal sahibinden bir ev alınacak, tapusuna baktığınızda ‘kat irtifakı' ya da ‘kat mülkiyeti' olarak farklı ibareler gördünüz. Bu ikisinin arasında önemli farklar var. Kat irtifakı, inşaatın başladığını ancak bitirilmediğini, kat mülkiyeti ise inşaatın tamamlandığını belirtir. İnşaat bitmiş, oturum başlamış ve tapu kat irtifakından kat mülkiyetine çevrilmemişse o binanın iskanı alınmamış anlamına gelmektedir. Bu durum da ileride sorun çıkarabilir.

 

Belediyeye sorun

Kat irtifakı, arsa üzerinde başlanacak inşaata yönelik mülkiyet hakkını tanımlar ve henüz tamamlanmamış inşaatlarda hak sahiplerinin paylarını belirtir. İnşaat sırasında alınan kat irtifakının inşaat bitirildiğinde kat mülkiyetine çevrilmesi gerekir.

Bunun için müteahhit belediyeye iskân ruhsatı için başvumalı. Eğer ‘kat irtifakı' tapulu bir ev satın alınıyorsa, öncelikle belediyeye giderek, iskan müracaatının yapılıp yapılmadığını ve inşaatın projeye uygun olup olmadığı öğrenilmelidir. Belediyeden alınan bilgiye göre hareket etmek daha doğru olacaktır.

 

Yıkım bile çıkabilir

Eğer henüz iskan müracaatı yapılmamışsa, temkinli olmak faydalı. Çünkü birçok sorun çıkabilir. Örneğin, müteahhit proje dışında hareket etmişse, belediye yıkım kararı alabilir. Yapı projeye aykırıysa banka, ekspertiz raporunu hazırlarken, bu bilgiyi görüp kredi vermez. İskanı olmayan bir evde yaşarken, kullanılan elektrik ve su da şantiyeden bağlanır. Bu da normal değerlere göre daha fazla fatura ödenmesine sebep olur.

 

Müteahhit sorumlu

Bazı müteahhitler, iskanı olmayan dairelerde yaşam başladıktan sonra iskan başvurusu yaparken, burada oluşacak bedeli ev sahiplerinden talep edebiliyor. Yani ev masrafınızın üstüne bir de iskan masrafı karşınıza çıkabilir. Ancak binanın iskanının alınmasından müteahhit sorumludur. Bu masrafları kat malikleri kabullenmeyeceği için sonradan iskan almak daha zor. Eğer müteahhit proje dışında inşaat yapıp, belediyeden iskan alamıyorsa, ev sahipleri olarak Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde bunu tespit ettirip, aykırılıkların giderilmesi talep edilebilir.

                                                        ***

Hafele Türkiye tarafından yayınlanan 'Konutta Bölgelere Göre Kullanıcı Alışkanlıkları' araştırması, yedi farklı bölgede konut yatırımcılarının tercihlerini ve mevcut tüketici alışkanlıklarını ortaya koydu. Ekonomist'ten Levent Gökmen Demirciler'in haberine göre;

  • Ege Bölgesi'nde en çok geniş balkona önem verilirken,
  • Yemek kültürünün çok güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da birden fazla mutfağın olduğu mimari tasarımlar öne çıkıyor.
  • Marmara bölgesinde yavaş yavaş kaybolan oturma odası kültürü, İç Anadolu'da halen daha devam ediyor.

Hafele Türkiye ve Bölgesi İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, yaptıkları araştırmanın, kişisel tercihlerin gayrimenkul yatırımındaki önemini gösterdiğini söylüyor.

                                                        ***

İnşaat sektörünü buluşturan 'Consubcon' sistemine ilgi artıyor!

AA' ndan Sevgi Ceren Gökkoyun'un haberine göre, inşaat sektöründeki taşeron firmalar, ekipler ve müteahhitlik firmalarını dijital ortamda bir araya getiren Türk girişimi "Consubcon" bu kez 5-7 Mart'ta Suudi Arabistan'da düzenlenecek StartSmart Konferansı ve Sergisi'nde görücüye çıkacak. Girişimci Emrah İnanç, "Taşeron Bankası" ismiyle gerçekleştirdiği projeyi, dünyanın dört bir yanından gelen uluslararası yatırımcılara sunacak.

Suudi Arabistan Krallığı ile ABD'deki Massachusetts Institute of Technology (MIT) Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen, dünyanın dört bir yanından 80 civarında girişimcinin davet edildiği StartSmart Konferansı ve Sergisi'nin 5-7 Mart'ta Mekke'de yapılacağını ifade eden İnanç, etkinlikte "start-up" firmaları ve küçük işletmelerin Suudi pazarına açılma ve yatırımcılarla tanışma fırsatı yakalayacağını belirtti.

Kendisinin burada Consubcon uygulamasını anlatacağını söyleyen İnanç, 2013'te inşaat sektöründeki taşeron firma ve ekipler ile müteahhitlik firmalarını dijital ortamda bir araya getirmek ve katma değeri yüksek, istihdama katkı sağlayan dijital bir girişim ortaya koymak hedefiyle bu sistemi oluşturduklarını açıkladı.

İnanç, "Taşeron Bankası" ismiyle başlayan proje sayesinde her yıl binlerce inşaat çalışanına Türkiye ve 22 farklı ülkede istihdam sağladıklarını, yaklaşık 6 bin yerli ve yabancı müteahhitlik firmasının projelerine taşeron ekip ve firma tedariki yaptıklarını belirtti.

Türkiye'nin küresel inşaat sektöründe en tanınmış ülkelerden biri olduğunu işaret eden İnanç, şunları söyledi:

"Uluslararası birçok büyük inşaat projesinde Türk firmalarının imzası var. Biz de Türk müteahhitlik sektörünün gücünü arkamıza alarak küresel bir marka olmak için 2017'den bu yana operasyonlarımızın yüzde 80'ine yakınını Orta Doğu ve diğer ülkelere taşıdık. Dünyanın en büyük müteahhitlik firmalarına hizmet sunmaya başladık. Bu yıl itibarıyla isim değişikliğine giderek müteahhit-taşeron-inşaat üçlemesinden oluşan "Consubcon" adıyla hizmet vermeye başladık."

 

Sektördeki sorunlara değinen İnanç, "Yasal olmayan kişi ve şirketlerin işçiler üzerinden haksız kazanç elde ettiğini ve işçilerin ailelerine yollayacakları paralara el konulduğunu gördük" şeklinde konuştu.

İnanç, uluslararası kuruluşların dünyadaki göçmen işçilerle ilgili hazırladıkları raporların da bu durumu kanıtlar nitelikte veriler ortaya koyduğuna dikkat çekerek şunları belirtti:

"Çok vahim ve üzücü bir durum olan bu sorunu çözebilmek ve aradan aracıları kaldırmak için ticaret müşavirlerimizin destekleriyle faaliyet gösterdiğimiz ülkelerden tüm iş taleplerini ülkelerdeki inşaat çalışanlarına haftalık ve aylık bültenler halinde ulaştırıyoruz. Böylelikle inşaat çalışanı iş bulma vaadiyle kandırılmıyor, iş bulan kişi ya da şirketlere aracılık ücretleri ödemiyor, iş bulmadan ülkesini terk etmek zorunda kalmıyor. Bu çalışmamız Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki ülkelerde yoğun ilgi gördü ve StartSmart Konferansı ve Sergisi'ne davet edildik. Etkinlik kapsamında projelerimizi, çalışmalarımızı anlatma ve birçok yatırımcıyla görüşme fırsatımız olacak. Girişimimizi Orta Doğu'da daha fazla büyütebilmek için önemli adımlar atmamızı sağlayacak ve en önemlisi genç bir girişimci olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek imkanı bulacağız."

                                                        ***

İyi haftalar..

YORUM YAP