Ahmet Yücegök

OLAĞAN SİLİVRİ

15 Temmuz 2016 Günü ve gecesi.
O insanlık dışı.
O korkunç görüntüler.
Geçen hafta. Bu köşeden “geçmiş olsun” demiştim…
Lakin. Bazıları. “henüz geçmedi” diyor.
Da. Bana göre geçti ...
&&&
Gördük ki.
Bu ülke insanı “demokrasi” dışında yönetim şeklini kabul etmiyor…
Tam olarak olmasa da.
Yarım yamalak olsa da.
Kör topal uygulansa da …
Gelişmiş ülkelerde gibi yaşanmasa da...
Tadına alışmış.
Ondan vazgeçmek istemiyor...
O gece. Gayet net ortaya koydu.
&&&
Silivri yerel anlamda da iyi sınav verdi.
Türkiye olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde gurubu bulunan tüm Siyasi partiler bir araya gelebiliyorsa Silivri'de de olabilirdi.
Nitekim. Öyle de oldu.
İlk olarak Silivri Belediye Meclisi, Pazartesi günü olağanüstü toplandı. Ortaya çıkan fotoğraf güzeldi.
Keza. Ondan sonraki görüşmeler ve ve-rilen fotoğraf. Güzeldi.
&&&
Hafta içinde TBMM'nde “Olağanüstü Hal Yasası” kabul edildi …
Bundan sonra hiçbir şey “15 Temmuz 2016” gününden öncesi gibi olmayacak…
&&&
Ortalık sakinleştikçe.
Belge nitelikli görüntüler ortaya çıktıkça.
15 Temmuz 2016 günü ve gecesi ile sonrası gelişmeler için daha sağlıklı görüşler ortaya çıkacaktır...
Demem.
Her gün yeni görüntüler ortaya çıkıyor.
Her birini izledikçe.
Kafamız karışabiliyor.
&&&
AKP'liler liderlerinin ve Genel Başkanlarının talimatıyla, İstanbul'un diğer ilçelerinde olduğu aynısını Silivri'de de tekrarladılar, hafta boyu meydanlardaydılar.
&&&
Hafta içinde .
Silivri'de “Demokrasi” mitingi vardı.
Mitinge.
Başta, Silivri Kaymakamı ve Belediye Başkanı olmak üzere, Silivri'deki tüm siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri katılmıştı…
Böylece. Ele güne karşı.
Birlik ve beraberlik fotoğrafı verildi.
Onun için. İlk olarak.
Uğur Mumcu Meydanından toplanıldı.
Oradan. Hep birlikte.
İskele Meydanına yüründü …
Meydanda ilk konuşmayı.
AKP İlçe Başkanı yaptı.
Ardından .
CHP İlçe Başkanı.
Ardından.
MHP ilçe Başkanı.
Ardından.
Vatan Partisi İlçe Başkanı.
Partilerden sonra.
Silivri Belediye Başkanı..
En son olarak .
Silivri Kaymakamı konuştu...
Konuşmacıların tamamı.
“Darbe girişimini ve darbecileri” lanetledi...
Ardından.
Silivri Müftüsünün yapmış olduğu dua ile tören son buldu …
İyi haftalar …

KISIR DÖNGÜ
(Bir çevrecinin not defterinden)
Ege'de küçük bir adaya yerleşenler gürültülerinden rahatsız oldukları için ilk olarak martıları yok etmek istiyorlar…
Ve. Hemen uygulamaya geçiyorlar.
İlk olarak. Martıların “çoğalmasını durdurmalıyız” diyorlar.
Onun için.
Başka bir adadan TİLKİ getiriyorlar.
“Tilkiler martıların yumurtalarını yiyecek” martıların sayısı artmayacak.
Plan bu !
Nitekim. Martlar azalmaya başlıyor...
Lakin. Bu defa
“Yılanlar” adayı sarmış.
Tekrar. Düşünüp taşınmışlar.
Bu defa. Tilkileri öldürmeye başlamışlar.
Yani. Başa dönmüşler.

SİLİVRİ'DE İZİ OLANLAR
Sabahın körü.
Her zaman olduğu gibi sahile doğru yola çıktım.
İlk olarak.
Yolumun üzerindeki bakkaldan gazetele-rimi ve yoğurdumu alıyorum.
Elimde poşet.
Pirimehmetpaşa Mahallesi, kasaplar sokağı dediğim yerden Uğur Mumcu Meydanı'na doğru ilerliyorum…
&&&
Çarşının müdavimlerinden .
Halen esnaflık yapmayan ama çarşının eski esnaflarından Nihat Hatipoğlu ile karşılaşıyorum…
“Günaydın” diyorum.
O da “günaydın” diyor.
Ardından .
“ne var, ne yok faslı”
Nihat Hatipoğlu ile “uzak bir zamanda” şu an SESAN adıyla çalışan çuval fabrikasının en parlak günlerinde birlikte çalıştık…
Onun babası fabrikanın ortağı.
Kendisi teknik eleman olarak çalışıyordu.
Yani. Ben idari kısmındayım.
O fabrika içinde .
Sesan Çuval Fabrikası...
Anonim Şirket .
Ortak sayısı 100'ün üzerindeydi…
Çok güzel çalışıyor.
Çokta güzel para kazanıyordu…
&&&
Nihat Hatipoplu ile sohbete dalmışken, Feridun Sarıoğlu çıkageldi...
Aynı yıllarda Sesan Çuval Fabrikasında birlikte çalışmıştık.
Ona da “ne var ne yok” dedik .
Sohbete daldık.
Ha. Tanımayanlar için Ferudun Sarıoğlu için “O kim ?” demeden açıklayayım.
Halen Pirimehmetpaşa Mahallesinde oturur.
&&&
Anılar. Şarkıda olduğu gibi.
Belki de. Yaşlanmanın getirdiği bir şey.
Hepsini sıraladık karşılıklı.
&&&
Sabahın ilk saatleri çarşıda pek kimseler yok.
Sohbete öylesine dalmışız ki, etrafımızda olup bitenin farkında değiliz.
Gelen geçen bize bakıyor.
Neyse. O yıllarda Silivri'de yaşanan o “girişim” isteğini yaratan insanlardı.
İlk olarak.
Şimdi yerinde yeller esen Silivri Yem Sanayi A.Ş. ortaklığı ile başlayan bu gün hayatta olan Kemal Aydınlıyurt, Ahmet Altınçapa ve Fahrettin Aldemir ile hayatta olmayan Süleyman Bilir, Aliş Sorucu, Memiş Değirmenci, Ziya Sarıbaşak İlyas Çetinler, Seydi Erener ve babam dahil irili ufaklı ortaklım payı olan ve şimdi aklıma gelmeyen ama saygı ile andığım daha bir çok insan...
Bunlar o dönemin sanayiciliğe soyunan insanlarıydı.
Bu güne baktığımda.
Öyle bir rüzgar estirdiler ki inanılacak gibi değil..
Sesan Çuval fabrikası çalışıyor. Çok güzel para kazanıyor. Yeni yeni iş sahalarına yatırım yapmayı planlıyor. Onun öncülüğünü yapıyor. İlk önce İPLİK fabrikası girişimi oluyor. Sonra KİREÇ fabrikası. Sonra UN fabrikası. Bu arada bazı ortaklarla birlikte yine Anonim kuruyor İnşaat Malzemeleri bayiliklerini alıyorlar. Bu arada Aydınlıyurt Holding kuruluyor. Aynı yılda kimi ortaklarla birlikte Kemal Aydınlıyurt öncülüğünde BALKAN KOLEJİ girişimi oluyor ...
SESAN çok güzel kar ediyor, demiştim.
O karı Ortakları ile paylaşıyor, yani kar payı dağıtımı yapıyor ...

SÖZÜN BİTTİĞİ YER
Ülkede OLAĞANÜSTÜ HAL ilan edildi.
Ve. Tapu ve Ecrimisil sorunu hala çözülmüş değil.
Ne diyeyim !

GÜNE UYAN
“...
Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak
Unutma ayni gökyüzü altında bir direniştir yaşamak.”
(Nazım Hikmet Ran )

VE, DANAMANDRA GÖLLER
CHP İstanbul İl Başkanlığı Çevre Komisyonu hafta içinde Silivri Çevre Derneği Başkanı ali korsanı İl!e davet etmişti.
Sanırım konu Danamandra Gölleriydi.
Bakalım.
Ne olacak.

YORUM YAP