Kişilere Değil, Chpyi Küçülten Anlayışa Karşıyız

Kişilere Değil, Chpyi Küçülten Anlayışa Karşıyız

11.01.2010 11:32:06



Ekip arkadaşları ile birlikte Hürhaber merkezine gelen CHP Silivri İlçe Başkan Adayı Selami Değirmenci, İlhan Uygun'un sorularını yanıtladı. 27 yıllık siyaset hayatı, 15 senelik yerel yönetim ve son olarak 29 Mart 2009 yerel seçim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Değirmenci, ilçe başkan adaylığının gerekçeli kararını açıkladı.

DEĞİRMENCİ: DİNÇLEŞTİM

İLHAN UYGUN: Silivri'ye üç dönem başkanlık size ne kazandırdı, ne kaybettirdi? Psikolojik olarak sizi çok yorduğu söyleniyor.

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Görev süresi içerisinde sıkıntılar elbette ki insanın psikolojisini bozuyor. Benim 15 yılda etkilendiğimi benden sonraki arkadaş 5 yılda, bugün görev yapan da 9 ay içerisinde yaşadı. Zor koşullar tabi ki insanı yoruyor. Ama son 6 yıl özellikle çok rahat ve dinçleşmiş hissediyorum. Kendimi dinlendirdim, geçmişte yerel yönetimde 15, siyasetteki 27 yılın çok güzel muahkemesini yaparak, yoluma devam ediyorum.

"KİŞİLERE DEĞİL, PARTİYİ

KÜÇÜLTEN ANLAYIŞA KARŞIYIZ"

İLHAN UYGUN: Belli kişilere düşmanlık mı, siyaset ile CHP tutkunuz mu bugün Selami Değirmenci'yi yönlendiriyor?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Kahvede Abdullah Yıldırım ile oturup, oyun oynuyor, sohbet ediyorum. Birbirimize düşman değiliz. Parti içerisinde kimseyle düşman değiliz. Bizim karşı olduğumuz yönetim anlayışı. Bunu kimin yaptığının bir önemi yok. Biz kişilere değil, anlayışa karşıyız. Abdullah Yıldırım, Erdoğan Ataç hele hele Belediye Başkanımız Özcan Işıklar'ın şahsına karşı bir hareketimiz kesinlikle söz konusu değil, olamaz.

"YARARLI OLMAK İSTİYORUZ"

Parti nüfus artmasına rağmen hızla üye kaybediyor, hiçbir şekilde yeni kayıt yapılmıyor. 2007 genel seçimlerinin ardından örgüt toplantıları yapılmadı. İlçe yönetimi örgütle bağlantısını tamamen koparıyor. Bu da giderek partinin zayfılamasına neden olacak bir davranış. Böyle olmamalı, "Ben CHP'liyim diyen", kendisini CHP'de ifade etmek isteyen herkese parti kapısının açık olması gerektiğine inanıyoruz. Talep eden herkesin partiye üye olabilmesi gerektiğini, kişilerin kendi ikballeri uğruna kayıtları değerlendirmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Karşı olduğumuz bu anlayıştır.

1983 yıllarında iyi bir yöneticilik anlayışı sergilediğimizi düşünüyoruz o günkü ekip arkadaşlarımız ile birlikte. Bunun etkisi de tüm Silivri kamuoyuna yayılmıştı, tüm kesimlerden ilgi vardı ve hepsi de kendini partide temsil etme imkânı bulmuştu. Herkes istediği fikri, kendi düşüncesini söyleyebiliyordu, tartışma ortamları vardı. Gittikçe bu durum değişti. O eski günleri tekrar canladıralım, genç arkadaşlara da önderlik edelim onlarla birlikte yola çıkalım istiyoruz. Halk ile diyaloğu kuvvetlendirirsek, bunun yerel yönetime de katkısı olacağı kesin.   

Bir kopukluk da yine, sizin de bildiğiniz gibi, bizim belediye yönetimimiz dönemimizde önemli projeler kamuoyunda mutlak suretle tartışılırdı. Partide de tartışılırdı. Bazen daha da geniş kesimlerin yer aldığı, Yerel Gündem ortamında değerlendirildi. Grup toplantılarına muhalefet meclis üyeleri de davet edilerek artısı eksisi üzerine fikirler ortaya konurdu. Meclise konular oluşturulmuş halde getirilirdi. Bu süreçlerin ardından konular da meclisten yüzde 99 oranında oybirliğiyle çıkardı.

Bu kimsenin kimseye biyat ettiğinden değil, meclis öncesi tüm konuların herkese tüm açıklığıyla anlatılmasından, ikna edilmesinden geçiyordu. Tabi ki siyasal insanların belli duruşları, muhalefet etmesi gereken yerleri var. Biz o kopuklukları görüyoruz. Parti camiasını canlandırmak istiyoruz. Belediyeye etkimiz ne olur? Onların istediği ölçüde katkımız olur. Belediye yönetimi ilçe yönetiminden bir katkı almak istiyorsa biz onlara en yüksek katkıyı verebilecek noktadayız.

Gerek ilçe başkanlığı, gerek yerel yönetim tecrübemizle yararlı olmak istiyoruz.

"NE KENDİ ÇIKARLARIMIZ UĞRUNA

MÜCADELEDEYİZ NE DE BİRİLERİNE

ZARAR VERME HEDEFİMİZ VAR"

İLHAN UYGUN: Abdullah Yıldırım'a veya Özcan Işıklar'a karşı değil de bir anlayış içerisinde adaylık kararı aldığınızı söyleyebilir miyiz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Bir kere Belediyeye karşı asla değil, Abdullah Yıldırım'ın şahsıyla da bir derdimiz yok bizim. Kesinlikle hiç bir kişiyi hedef almıyoruz. Bizim hedef aldığımız partiyi küçültmeye yönelik, üyelere kapatan, yeni üye kaydetmeyen, mevcut üyeleri silen yönetim anlayışı. Bu kim yaparsa yapsın! Kimsenin "Bu bana karşı" diye bir pay çıkartmaması lazım, ama eğer yanlış yapıyorsa bunu üzerine alsın! Karşı çıktığımız yanlışlık konusunda payı olmayan bunu üzerine almasın! Siyasetin kişilere yönelik yapılmasına kesinlikle karşıyız. Ne kendi çıkarlarımız için ilerdeki hedefler uğruna bir mücadele içerisindeyiz, ne de birilerine zarar verme gibi hedefimiz var.

Sadece toplumun bizden beklediği, değerlenip toparlanma, canlanma hareketini gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Siz de takdir edersiniz ki yeni oluşumlar var. Örneğin Mustafa Sarıgül'ün hareketi Silivri'de ciddi bir toparlanma sağladı. Duyum olarak söylüyorum CHP'nin 1300 üyesi varken onların 2000 üyesi olduğu söyleniyor. Eğer bu doğruysa bizim açımızdan bir yüz karasıdır. Çünkü 9,5 ay önce biz Silivri'de yüzde 49 oy almışız. 

İLHAN UYGUN: Yüzde 49 oy alan partinin neden küçüldüğünü düşünüyorsunuz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Neden düşünüyorum? Şimdi yine kişilere yönelik olacak ama siyasi istikbal uğruna, gelecekte göreve talip olacak, onların dışında söz sahibi olacak kimselerin bulunmaması, yetki yine onların elinde olsun anlayışından kaynaklandığını düşünüyorum. Partiyi küçük tutmanın kime, bunun dışında nasıl bir yararı olabileceğini düşünemiyorum. Aksine bir yöneticinin en çok övüneceği şey; 'Ben partiyi büyüttüm, geniş kesimlere yaydım. Bize küskün olan insanları da geri kazandırdım' diyebilmesidir.  

"HALK ÇOK ANLAYIŞLIDIR,

YETER Kİ ONA SIKINTINIZI ANLATIN"

İLHAN UYGUN: Yerel seçimlerin ardından 9 ay örgüt toplantısı yapılmaması ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Belediye Başkanımızdan özellike rica ettim, delege seçimleri öncesinde ilk kez örgüt toplantısı gerçekleştirildi. Sebebi de çok sık halkın karşısına belediye başkanının çıkması gerektiğini düşünmemdi. Çünkü günlük konjöktür ülke genelinde çok kötü, doğal olarak bizim belediyemiz de bundan etkileniyor. Ciddi borçlar ve sorunların büyüklüğünü kabul ediyoruz. Son 5 yılda bunun sıkıntılarını yaşamış biri olarak da Belediye başkanımızı çok iyi anlıyorum. Halk şunu bekliyor; Çok fazla hizmet yapamayabilirsiniz, bunun nedenlerini anlatmanız gerekiyor. Yapılamayanların, eksikliklerin nedenlerini sık bir şekilde halkla bir araya gelerek anlatmalısınız, konuşmalısınız. Emin olun halk çok anlayışlıdır. Size her türlü krediyi vermeye hazır. Yeter ki ondan kaçmayın, uzak durmayın! O zaman göreceksiniz ki çok rahat bir çalışma olacak diye Başkan'a söyledim defalarca. O örgüt toplantısının ardından en mutlu kişi sanıyorum ki Başkan'dı. Toplantı çok geniş katılımlı olmamasına karşı, Silivri kamuoyuna yayılan önemli mesajlar verdi. Belediyenin hazırladığı birçok projeden Silivri kamuoyu o toplantının ardından haberdar oldu. Daha da geniş kesimlere yönelik düzenlenseydi o ölçüde yapılan ve anlatılanlar kabul görürdü. Şöyle de bir gerçek var; yerel yönetimin 10. ayındayız projelerden ziyade insanlar artık hizmetleri görmek istiyor. Bunun da yapılamama gerekçelerinde belediye çok haklı olabilir, burada da yapılması gereken örgüt toplantılarını sıklaştırmak, önce kendi örgütünü ikna etmek bazı şeylere ondan sonra örgüt halkı bilinçlendirecek, bilgilendirecek ve ihtiyaç duyulan hoşgörü dalga dalga gelişecektir. Hoşgörü azaldı bu da çok tehlikeli.

"MUHALEFET GRUP SÖZCÜSÜNE

SÖZ VERİLMEMESİNİ AYIPLADIM"

İLHAN UYGUN: Sizin döneminizde yerel yönetim kararları Kent Konseyi'nde tartışılırdı. Ancak bugün aynı etkisi yok!

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Şu anda Kent Konseyi çok anlamsız bir şey. Bizim geçmişte düşünüp, planladığımız yerel gündemle hiçbir alakası yok olayların. Bir şeyi de çok ayıpladım. Tüm siyasi ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşları veya sade vatandaşlara yasada olmamasına rağmen biz mecliste söz verirdik. Ocak ayı ilk oturumunda Silivri Belediye Meclisi'nde muhalefetin grup sözcüsüne bile söz verilmedi. Bunlar hoş şeyler değil. Kamuoyunda tepki alan şeyler. Ama Başkanımızın da mutlaka geçerli sebepleri vardır ve açıklarsa öğreneceğiz.

"AKP'NİN KARANLIĞINA KARŞI TEK

ALTERNATİF GÜÇLÜ BİR CHP"

İLHAN UYGUN: CHP'nin yılmayan savaşçısı olarak görünüyorsunuz gerçekte Selami Değirmenci'nin yaşadıkları, hissettikleri neler? Neyin mücadelesini veriyorsunuz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Bence herkes üzerine aldığı görevin, mesleği ne olursa olsun, hakkını vermesi gerekiyor. Siyasete başlamışız, halkımız da güven duymuş, politikada bizden bir beklentileri var.  Biz de en dürüst şekilde, halkın beklentilerine cevap vermeye çalışıyoruz, CHP'nin ilkeleri doğrultusunda mücadelemizi sürdürüyoruz.

"CHP'DEN HİÇ AYRILMADIM"

Sizin de başka arkadaşların da aklına gelebilir; "Böyle söylüyorsun ama sen Genç Parti'ye geçmedin mi?" diye. Herkes şunu çok iyi biliyor Genç Parti'deki seçim kampanyam boyunca 'Ben CHP'liyim. CHP'den koparıldığım için burada mücadele ediyorum. Ama seçimi kazandığım gün CHP'ye döneceğim' dedim.  Dolayısıyla ben CHP'nin ilkelerinden asla ayrılmadım, hiç taviz vermedim. Günümüz koşullarında bu ülkenin AKP iktidarı karşısında dik duran güçlü bir partiye ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Bu partinin de CHP olduğunu düşünüyorum. CHP'yi bölgemizde güçlendirmek için, Genel Başkanımızın, Genel Merkezimize yardımcı olmamız gerekiyor. Bu da üye kayıtlarını kapatarak, partiye gelen insanları uzaklaştırarak, partiyi kapalı tutarak olmaz. Genel Başkanımızın verdiği mücadeleye en alt birimden destek sağlamamız gerektiğini düşünüyorum.

"CHP'YE KIRGIN DEĞİLİM"

İLHAN UYGUN: Tüm yaşadıklarınızın ardından CHP'ye kırgın değil misiniz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Böyle bir şey aklımdan bile geçmedi. 2002'de milletvekili olamadım diye CHP'ye kırgın olduğumu söyleyenler var. Ama bu konuda CHP'nin hiçbir kusuru yok. Genel Başkanımızın hele hele hiç bir kusuru yok. O tamamen benim hatam. Belediye Başkanlığını bırakıp aday olsaydım ilk 5'in içinde kesinlikle yer alır ve seçilirdim. Ondan sonraki gelişmeleri değerlendirmek istemiyorum. İhraç edilmemde haklı/haksız konusu, 2009 yerel seçimlerinde Merkez Yürütme Kurulu'nun 21 üyesinden 17'si benimle ilgili oy kullanmasına, yine aday açıklanmasından 3-4 gün önce telefonla Genel Merkezin yaptırdığı kamuoyu araştırmasında yüzde 75 ben, yüzde 25 Özcan Bey çıkmasına rağmen Özcan Bey aday gösterildi. Hiç bir şekilde kırgınlığım söz konusu değil. Genel Başkanımızın takdiridir öyle uygun görülmüştür, hele hele sonuç da başarılı olduktan sonra zaten söyleyecek hiçbir sözümüz olamaz. Kırgın olsam zaten 29 Mart'ta kenara çekilir otururum, gider sadece seçim günü oyumu verirdim.

"NE BAŞKA PARTİDEN ADAYLIK

NE DE DESTEK VERMEM

SÖZ KONUSU OLMADI"

İLHAN UYGUN: 29 Mart sürecinde yaşananları açabilir miyiz? Bu dönemde yaşananları bir de sizden dinleyelim!

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Bir defa kesinlikle ne DSP ne de bir başka partiden adaylığım söz konusu olmadı. Ben buna ilişkin de anket falan yaptırmadım.

İLHAN UYGUN: Mustafa Sarıgül, Silivri'de miting düzenlediğinde sizi meydanda görmek istediğini söyledi.

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Evet, mitinge katılmam konusunda ısrarcı oldu. Bugün de kurduğu partiye girmem konusunda halen ısrarı devam ediyor. Biraz önce belirttiğim gibi AKP ülkemizi bir karanlığa taşıyor ve buna karşı çıkacak tek güç güçlü bir parti. Bu partinin de CHP olduğuna inanıyorum. Bunun için CHP'yi çok güçlü tutmamız gerekiyor. Genel Merkez'de olduğumuz bir gün Silivri'de benim DSP adaylığım ile ilgili bir anket yapıldığını duydum. Ne DSP'ye adaylık konusunda bir ilgim olduğu ne de AKP'ye destek verdiğim kesinlikle doğru değil. Ben 17 Mart'a kadar çıkmadım. Çıkmayacaktım da. Sadece oyumu verecektim. O gün Özcan Bey ilk defa benimle konuştu. Uzak kalmam belki bir başka partiye destek verdiğim algısına yol açtı. Ama öyle bir şey olamaz. Şimdi mesela belediyedeki bazı arkadaşlardan da duyorum; 'Bakmayın siz otobüsün üstüne çıktığına, telefon etti sağ-sola AKP'ye oy istedi'. Bir insan kaç kişiye telefon edebilir 100-200-300-500...

"IŞIKLAR'IN BAŞARILI OLMASINI

ONDAN ÇOK BEN İSTİYORUM"

İLHAN UYGUN: Size yakın olan kişilerin AKP'ye destek vermesi sizin yönlendirmeniz olarak yorumlandı.

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Benimle ilgisi yok. Eğer yaşasaydı Rahmetli Selma Perçemli en güzel örnek oluştururdu. Kendisine yalvardım, 'Eğer böyle bir niyetin de varsa 29 Mart yerel seçimlerinde oyunu ver sonra git' dedim.

Diğer arkadaşlar da biz de o dönemde hakikaten çok üzgündük, onları kontrol edecek durumumuz yoktu. Herkes kızgınlıkla birşeyler yaptı. Benim ekibimdeki bir arkadaşımın yaptığı benim yaptığım anlamına gelmez. Ben Genç Parti'de 4 bin 400 oy almışım. Şu seçimde AKP'ye çalışmış olsaydım 2-3 bin kişiyi ters tarafa çekerdim ve seçimi alırlardı. Ki 2004'te Silivri oyları arasında beldeler ve köyler yoktu. Biliyorsunuz belde ve köylerde insanlar beni daha çok severler. Dolayısıyla CHP'nin kazanması dışında yaptığımız birşey yok. Şimdi de Özcan Bey'e, Başkanımıza da söyledim; 'Senin başarılı olmanı senden çok istiyoruz'.

İLHAN UYGUN: Sizin böyle söylemenize inanıyor mu?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Pek inandığını sanmıyorum. İnansa bugünkü davranışı içerisinde olmaz, bunları sergilemez. Bize inanıp inanmaması kişisel sorunu. Siz de bilirsiniz ben inanmadığım bir fikri kolay kolay ifade edemem. Davranışlarımla da zaten bunu belli ederim.

"ATANAN İNSANLARIN BELEDİYE

BAŞKANIMIZI BİLGİ BİRİKİMİYLE

DESTEKLEMESİ GEREKİYOR"

İLHAN UYGUN: 15 yıl Başkan Yardımcılığınızı yapan Özcan Işıklar, 9 aydır Silivri'yi yönetiyor. Yerel yönetim konusunda tecrübeli biri olarak, bu süre zarfında yerel yönetimin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Gerçekten kimsenin tahmin edemediği ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya kaldı yeni yönetim. 37 Milyon çok büyük bir borç. Borç çok korkutmuyor ama Başkanımız ve yönetimin en büyük dezavantajı imar durumlarının kapalı olması. Köylerde ve beldelerde yeni 1/5000'lik plan çalışması yapılıyor imar uygulayamıyorlar.  E-5'in kuzey tarafında 1/5000 çalışması yapılıyor imar uygulaması yapılamıyor. İmar uygulaması yapamazsanız belediyeye gelir elde edemezsiniz. Gelir olmadan borcu neyle ödeyeceksiniz? Doğal olarak arkadaşlarımız bu kısır döngü içinde çırpınıp duruyorlar, mücade etmeye çalışıyorlar. Sıkıntıları çok büyük.

Hiç mi hataları yok? Tabi ki var. Başarılı bir kadro oluşumundan söz etmek mümkün değil. Değerli insanlar var, ama hepsi işinin ehli insanlar değil. Özcan Bey'in atadığı bir çok insan onun taşıdığı kişiler. Oysa atanan insanların belediye başkanımızı bilgi birikimiyle desteklemesi gerekiyor. Mesela ben Ayhan Bey'in çok isabetli bir karar olduğuna inanıyorum.

"DİĞER PARTİLER BÜYÜRKEN,

CHP KÜÇÜLEMEZ"

İLHAN UYGUN: CHP'nin ilçe başkanı olmayı neden istiyorsunuz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Bunun üstte belirttiğim nedenleri dışında diğer partiler ciddi bir toparlanmaya girmişken, CHP'nin daha fazla içine kapanması ve küçülmesine tahammülümüz, böyle bir lüksümüzün de olmadığını düşündüğüm için. En önemlisi yaşanan süreci tersine çevireceğime ekibimle birlikte inanıyorum. CHP'nin kapılarını halka açmamız lazım. Silivri'de yaşayan tüm insanların beklentilerini değerleyip toparlayıp yerel yönetime iletmede bir köprü olması lazım ilçe yönetiminin. Belediyenin işine karışmak değil bu.

Delegelerimiz bize oy verirse bu söylediklerimi en iyi şekilde yapacağımızı söylüyoruz. CHP'yi Silivri'de en yüksek noktaya en geniş açılıma getirebileceğimize, halk ile belediye arasında tam anlamıyla bir köprü kuracağıma inanıyorum. Çünkü ben ilçe başkanlığı da belediye başkanlığı konusunda da tecrübeliyim. İlçe başkanı ile belediye başkanının ilişkisinin ne olduğunu çok iyi biliyorum. İlçe başkanlığı belediye başkanlığına talimat verilecek bir yer değil. Ama halkın beklentilerini değerleyip belediyeye ilitme alanı, yerine getirip getirmemek belediye başkanının işi.

"BELEDİYE YÖNETİMİNİ

ASLANLAR GİBİ SAVUNACAĞIZ"

İLHAN UYGUN: 'Selami Değirmenci, ilçe başkanı olursa bazı CHP ve AKP grubundaki meclis üyeleri ile birlikte Belediye Başkanını görevden indirir' gibi bir söylenti var.

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Böyle bir şey olabilir mi? Biz diyoruz ki CHP'ye hizmet etmemiz gerekiyor. Bizim belediye başkanı veya yönetimini sıkıntı içine sokmamızı kim bekleyebilir?! Kötü niyetliyseniz bunu dışardan zaten daha iyi yaparsınız. Hem ilçe başkanı olacaksınız hem kendi belediye başkanıza karşı mücadele vereceksiniz böyle birşey olabilir mi?! Tam tersine onların en büyük savunucusu göreceksiniz biz olacağız. Şunu çok iddialı olarak söyleyebilirim belediye yönetimini en çok rahatlatacak yönetim bizimki olacaktır. Onları kamuoyunda aslanlar gibi savunacağız.

ATAÇ'IN ADAYLIK SÜRECİNE

İLİŞKİN YORUM

İLHAN UYGUN: İlçe Kongrenizde rakibiniz Erdoğan Ataç ve adaylığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Adaylığımı açıklamadan son gece büyük bir toplantı yaptık. Ondan önce de Erdoğan Ataç ile 1,5 saatlik başbaşa bir görüşmemiz oldu. O zaman bana "Kesinlikle aday değilim ona göre sana bazı eleştirilerim var onları söyleyeceğim" dedi konuştuk.

Adaylık açıklamamdan önceki son akşam da yine 20-25 kişi vardı galiba, Yavuz Bey'in (Çengel) grubu dahil bizimle beraberdi orada konuştuk, fikirlerini aldım. Hatta Erdoğan Bey'le diğerlerine "Beraber gidelim, büyük de bir toplantı olmasın, gövde gösterisi olmasın. Buradaki arkadaşlarla gidelim" dedik. Erdoğan Bey, "Ben yarın gelemeyeceğim işim var" dedi. Bazı arkadaşlar "Senin de orada bulunman lazım" dedi. "Çok istiyorsanız geleyim ama ben gelmesem iyi olur" dedi. Gelmedi. Erdoğan Bey'le son görüşmemiz bu oldu.

Abdullah Yıldırım, ilçe başkanlığını bıraktıktan sonra atama sırasında Erdoğan Ataç'la yemeğe gittik. "Ben ilçe başkanı olmak istiyorum. Ne dersin?" diye o zaman söylemişti.

Son aşamada delege seçimleri öncesi ve sonrasında ilçe başkanı olma konusunda en ufak bir imada bulunmadı bize.

"İDEALİMDE MİLLETVEKİLLİĞİ VAR"

İLHAN UYGUN: Siyaset sahnesinde tekrar Milletvekillği veya belediye başkanlık hedefiniz var mı?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Hiç bir görev belli insanların tekelinde değildir. Siyaset yapan insanların tabi ki bir beklentisi olur. 3 dönem belediye başkanlığı yapmış biri olarak tabi ki milletvekilliğinde şansımı denemek istiyorum.

İLHAN UYGUN: Belediye Başkanlığını istediğiniz ile ilgili söyenti var.

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Ben milletvekili adayı olmak istiyorum yaparlar veya yapmazlar. Çünkü artık milletvekili veya belediye başkan adayı olmanız halkın beklentilerine göre belirlenmediği için o günkü yönetim nasıl bakar onu bilemem. Önseçim olmadığı için karar yönetime kalıyor. Önseçim olsa ben bölgemden rahatlıkla çıkabileceğime inanıyorum. Milletvekilliği benim bir idealım ama ilçe başkanı olmamla uzaktan yakından ilgisi yok. İlçe başkanı olsam da olmasam da talebimi Genel Merkez'e zamanı geldiğinde iletirim. Benim dışımda bir ilçe başkanı olduğunda milletvekilliği şansımın etkilendiğini düşünmüyorum. Benim halkla olan diyaloğum bitmiyor ki. Bunu en son 29 Mart süreci de gösterdi. Şunu kesinlikle vurgulamak istiyorum İlçe Başkanlığımızın, millevetilliği beklentimizin uzaktan yakından alakası yok. 

İLHAN UYGUN: 2000 senesinde verdiğiniz bir yemekte "Bundan sonra benim belediye başkan adayım Özcan Işıklar" demiştiniz. Bu düşünceniz neden değişti?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Kesinlikle bir değişiklik olmadı. O dönemde de de özellikle 2004 yerel seçimlerinde ben iki defa Özcan Bey'e rica ettim, "Gel CHP'den aday ol biz de bu sıkıntılara girmeyelim" diye. "Ben yapamam" dedi. O zaman kendini hazır hissetmemiş olabilir geçen beş yıl içinde hazırladı demek.

"IŞIKLAR, KENDİNİ

SAVUNABİLECEK DÜZEYDE"

İLHAN UYGUN: Işıklar'ın halen bu göreve hazır olmadığını düşünenler var.

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Bir konuda herkes farklı düşüncede olabilir. Özcan Işıklar kendini savunabilecek düzeyde. Bu konuda benim değerlendirme yapmam doğru olmaz.

"CHP'Yİ BÜYÜTECEĞİZ, YEREL

YÖNETİME İSTEDİKLERİ

ÖLÇÜDE KATKI SUNACAĞIZ"

İLHAN UYGUN: Son olarak delegelerinize ne söylemek istersiniz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Çıkış noktamızı, gerekçelerimizi anlattık. Temelde düşünce ve hedefimiz partiyi geliştirmek, büyütmek, içine kapanan CHP'yi halkla bütünleştirmek. Bu çalışmaları da yaparken iktidarda olan CHP'li yerel yönetime istediği ölçüde (kimse onların işine karışacağımızı sanmasın) katkı sunmak üzere göreve talip oluyoruz. Kimseyle çekişmek, kavga etmek, kimsenin şahsını hedef alma gibi bir düşüncemiz yok. Bu düşüncelerimize inanırsa insanlar destek verirler. İnanmazsa "Diğer arkadaşımıza daha güzel yapar" düşüncesiyle oylarını ona verirler. Sonuç ne olursa olsun saygı duyarız.

"HÜRHABER BAŞARISINI

KANITLAMIŞ BİR GAZETEDİR"

İLHAN UYGUN: Hürhaber Gazetesi ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

SELAMİ DEĞİRMENCİ: Hürhaber, Silivri'nin en eski gazetesi. Başarısını kanıtlamış bir yayın organı. Açıkça itiraf etmeliyim ki sizinle aramızın kötü olduğu zamanlarda bile kendimizi ifade etme imkânı tanıdınız bize. Zaman zaman bizim de talebimiz olduğunda düşüncelerimiz gazete sayfalarınızda yer aldı. Teşekkür ediyoruz.

YORUM YAP