Ahmet Yücegök

DÜŞMANA İNAT!


Tarih : 28 Ekim 2013
Saat : 13.00
Atatürk Anıtının önündeyiz…
Bekliyoruz …
Kaymakam gelecek …
Ve, geliyor…
İlk olarak…
Saygı duruşu …
Ardından …
İstiklal Marşı…
Ve,ardından…
Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Silivri Belediye Başkanlığı çelenginin koyulması...
Bittiii…
Cumhuriyet’in 90. yıldönümü kutlamasında ilk günü gördüklerim bunlar …
***
Siyasi Partiler ve diğer toplum kuruluşlarına çelenk koymak hala yasak …

Neden yasak ?.
Dünyada başka bir ülkede böyle bir yasaklama var mı , bilmiyorum.Kimi rahatsız eder çelek koymak , saygı sunmak, anmak onu da bilmiyorum. Anlayamıyorum…
Anladığım, yasakları kaldırıyoruz diyen birilerinin , bir zihniyetin , koydukları yasakların sayısını unuttum…
***
Ve, 29 Ekim günü …
Sabahın ilk saatlerinde yaya olarak, sahile indim. Sırf sokaklardaki durumu görmek için ...
Bu gün, dünden ne kadar farklı, onu gözlemek istiyorum...
Silivri Adalet Sarayı’nın arka tarafından Varyemezin Kahvesi yanından sahile doğru yürüyorum.Yürürken de, eski bir siyasi önderin sözlerini hatırladım "siyaset sokakta yapılırsa başarılıdır, sokak insana çok şey öğretir. Sokağın tozunu tatmayan siyasette başarılı olamaz” diyordu…
Aslında,yalnız, siyaset yapanın rehber edineceği veciz sözler değildi bunlar. Birlikte yaşadığınız o mahalle de, her hangi bir etkinlik için gerekli olan insan malzemesini temin etmenin yolunu tarif ediyordu. Karmaşık insan yapısından bahsediyordu…
***
Yürürken pencerelere asılan bayraklardan, dükkanların camlarına yapıştırılan Atatürk posterlerinden bu günün, dünden daha coşkulu geçeceğini anladım …
***
90.Yılında Cumhuriyet Bayramı kutlamaları…
Her yıl olduğundan çok daha fazla coşkuluydu...
Her yerde, geçen yıla göre bu yıl daha fazla bayrak, daha büyük bayraklar asılıydı diyebilirim…
Ve…
Diyebilirim ki…
Silivri’de faaliyet gösteren tüm partiler, tüm Sivil Toplum Kuruluşları etkinliğin yapıldığı meydandaydı bu bayram…
Partiler ve diğer kurum ve kuruluşlar , ne kadar gücü varsa hepsini meydana dökmüşlerdi. Bir tek Silivri AKP hariç. O biraz zayıftı…
Ve…Yürüyüşe katılan Tüm Sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin heyecanı yüzlerinden okunuyordu…
Kısaca, tam bir bayram havasıydı gördüklerim…

***
Saat 18.30
Yürüyüş saat 19.00’da başlayacak …
Yani, toplantı yerine yarım saat önce geldim…
Ama…
O ne , o ne öyle ?
Yürüyüşe yarım saat var ama her taraf tıklım , tıklım…

***
Herkes öne geçmek için bir birini iteliyor ama gayet nazik biçimde de gülümseyerek özür diliyordu…
Kısaca "görülmeye değer” bir manzaraydı…
***

Belediye Bandosu günün anlamına uygun marşlar çalıyor… Heyecan dorukta… Herkes elindeki bayrağı sallıyor…
Kaymakam ortalarda yok ama Valilikte yapılan bir etkinlikte olduğu haberi ulaşıyor..
Sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Silivri Belediye Başkanı ile birlikte en öndeler…
Ve, yürüyüş başlıyor…
***
Uzunluğu 300 Metreyi bulan Türk Bayrağı , yürüyüşe katılanlarca sahipleniliyor.
Yürüyüşe katılan herkes , bayrağın altına giriyor. Bayrağın bir ucu Otogarda…
Saat 19.00 …
Ve…
10.Yıl Marşı …

Değirmen Durağı ,Adem Baba Çeşmesi ve eski Devlet Hastanesi yanından aşağıya doğru apartmanların arasından yürüyoruz…
İnsanlar pencerelerde…
Kimi…Bayraklarını sallıyor…
Kimi… Fotoğraf çekiyor bu anı ölümsüzleştirmek için.
Kimi de…
Belediye Bandosunun çaldığı müziğin ritmine uygun kafasına göre takılıyor…
***
İnanın Silivri, Silivri olalı böyle kalabalık görmemiştir …
Dalga,dalga İskele Meydanına iniliyor…

Atanın etrafına diziliyoruz…
Belediye Başkanı Özcan Işıklar günün anlam ve önemine uygun, çok güzel bir konuşma yapıyor. Mahşeri kalabalığa (3) defa " ne senden vazgeçeriz, ne de eserinden” dedirtiyor ve sırada Kıraç Konseri ile Havai fişek gösterisini anons ediyor…
İnsanlar…
Festival alanına sel gibi akıyor …
Velhasıl …
Düşmana inat güzel bir 29 Ekim kutlamasıydı…


BENDEN SÖYLEMESİ
Silivri’yi bilmiyor. Sokaklarını tanımıyor. Onu tarihi Kale Park’ dan salsak, çarşıya gideceksin, desen, çarşıyı bulduramaz.
Bir zamanların seçim kampanyasında rakibine karşı üstünlük sağlamak için söylenen sözlerdi bunlar…
Bu sözlerin kabul gördüğüne de tanığım…
Lakin…
Bu gün artık, Yerel seçimde, yerel aday , söylemine de uygun düşer bu sözler,o kadar…
Nedeni…
Silivri’nin nüfusu arttığı kadar alanı da arttı…
Benden söylemesi…


NORMALLEŞİYORMUŞUZ
Ortalık toz, duman …
Ağzım burnum derken…
İşçilerin Kıdem tazminatı ellerinden gidiyordu...
Ve…
Silivri’nin de (3) köyünü içine alan tapu meselesinden ses seda yok. AKP İlçe sorumlularına buradan duyrulur…
***
Silivri Hapishanesi tıklım ,tıklım gazetecilerle, iktidarı protesto etmiş öğrencilerle dolu…
Yetmiyor büyütülmek isteniyor…
Ülkenin her yanında, işçi memur, öğrenci , iş adamı, iş kadını demeden, fellik, fellik Gezi Parkı eylemine katılanlar aranıyor…
Neredeyse, insan başına bir polis düşerken Ülkenin her yanında, her gün yapılan biber gazı sunumlu protestolar var …
Bacağı ve göğsü açık diye bayanlar işten atılıyor…
Ve…
Gün geçmiyor ki, bir kadın boğazlanmasın…
Ve…
İktidara gelmeden önce dünyanın en yoksul lideriyken bu gün dünyanın en zengin yöneticileri arasına giren yöneticilerimiz var…
***
Çok şükür türban meselesi halloldu …

***
"Normalleşiyormuşuz.”
Sayın, Başbakan yardımcımız Bülent Arınç öyle söyledi …


İSTER İNAN / İSTER İNANMA
"Diktatör, elinde gereğinden fazla güç bulunduran ve tek başına karar alıp ülkesini yöneten " kişi imiş...

YORUM YAP