Av.Arb.İlkay Doğan

Aşı zorunlu olabilir mi?

Covid virüsüne karşı dünyadaki aşı çalışmalarında sona gelinmesi hepimize bir umut ışığı oldu. Ancak bu sefer de aşının kimlere ne şekilde uygulanacağına dair tartışmalar başladı. Aşılamanın başarılı olması ve toplum bağışıklığının sağlanması için halkın geneli tarafından kabul edilmesi şarttır.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından başlatılan çocuk felcine ilişkin kampanya sayesinde, bu hastalık da %99'luk bir oranla yok olma noktasına gelmişken dünya genelinde aşılama ile ilgili farklı uygulamalar söz konusudur. Avusturalya'da önce çocuğunu aşılatan ebeveynlere ödeme yapan devlet sonraki yıllarda çocukların aşılanmasını zorunlu hale getirmiştir. Kanada'nın ve ABD'nin bazı bölge ve eyaletlerinde çocukların okula başlayabilmesi için aşılanmaları şarttır. Ancak birçok bölgede dini ve felsefi sebeplerle vatandaşlar aşıdan muaf tutulmaktadır.

Türkiye'de ise  1980'lerden itibaren yapılan aşı kampanyaları ile birçok hastalığın önüne geçilmiştir. Ülkemizde yapılması kanunen zorunlu olan tek aşı çiçek aşısı olup dünyada bu hastalığın artık görülmemesi sebebi ile aşılama faaliyeti durdurulmuştur.

Anayasamızın 17'nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, “tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz”. Maddeye göre kişinin rızası dışında vücut bütünlüğüne dokunulabilmesi “tıbbi zorunluluklar” ve “kanunda yazılı haller” olmak üzere iki durumda mümkün olmaktadır. Bu doğrultuda açılan birçok davada Anayasa Mahkemesi vücut bütünlüğünün korunması hakkının, tıbbi müdahaleyi ret hakkını da içermesi sebebi ile ebeveynlerin çocuklarını aşılatmaması halinde , bir idari yaptırımın uygulanamayacağına karar vermiştir.

Hükümet Covid aşısı ile ilgili bir zorunluluğun olmadığını ifade etmektedir. Zaten toplum sağlığı açısından böyle bir zorunluğun getirilebilmesi için ayrı bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır. Çünkü vatandaşın aşıyı reddetmesi durumunda, kişinin vücut bütünlüğünün korunması hakkı ile kamu yararı çatışacak ve yine idarenin bireyin temel hakkı olan vücut bütünlüğüne müdahalesi için sınırların kanunla düzenlenmesi gerekecektir.

Yargı kararlarında özellikle zorunlu aşının  “kişinin hayatı bakımından tehlike yaratmaması” üzerinde de durulmuştur. Yapılan aşı çalışmalarında 3. faz çalışmalarının çok yeni olması aşının yan etkilerinin uzun vadede olup olmadığının bilim insanların tarafından dahi tam olarak bilinmemesi sebebi ile aşının gönüllülük esasına göre uygulanacağı kanaatindeyim.

Yılın son günlerinde bizleri, tüm dünyayı yoran, üzen bu salgından kurtulacağımız umudunu taşımak gerçekten güzel. İnsan her zaman acıdan kaçar ve umut etmek ister. Bu sebeple Edip Canseven' in çok sevdiğim “Umuş” şiiri bu yıla inat gelsin:

Bütün iyi kitapların sonunda

Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda

Meltemi senden esen

Soluğu sende olan

Yeni bir başlangıç vardır

Parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın

Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın

Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır

Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.

Nedensiz bir çocuk ağlaması bile

Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.

YORUM YAP