Sevginar Sali

5 yıl önce / sonra Işıklar


Evraklarımı karıştırırken geçtiğimiz günler elime bir seçim bildirisi geçti; "Değişen Silivri’de çözüm” diyen…
"Ayrımcılığa, yolsuzluğa, işsizliğe dur demek için” Silivri Belediye Başkanlığına Aday olduğunu açıklayan kişi siyasete 1979 yılında CHP Gençlik Kolları’nda adım attığını ifade ediyor…
Yani ben 1 yaşındayken bugün Silivri Belediye Başkanı olan Özcan Işıklar siyasete başlamış… Neredeyse yaşım kadar siyasi ve yaşamsal tecrübesi olan, bunun yarısı kadar da yerel yönetim deneyimi bulunan bir idareciyle karşı karşıya olduğumu düşününce iki yazıp bir silme huyum, tümden silme üzerine yoğunluk kazandı…
Işıklar’ın vaatlerine şöyle bir göz gezdirince davulun sesinin uzaktan ne kadar hoş geldiği, evdeki hesabın çarşıya uymayabileceği gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz. Çok güzel şeyler düşünmüş belediye başkan adayı, bugün o koltuğun sorumluluk ve zorluklarını 4,5 yıldır tecrübe etmiş biri olarak geçmişte vaatte bulunurken ne kadar naif bir tutum içinde olduğunu kendisi de kabul edecektir. Tıpkı insanlar kendileri için istedikleri her şeyin en iyisi ve doğrusu gibi yöneticiler de idare ettikleri kentlerle alakalı aynı hissiyatı paylaşıyordur. Bunun heyecanı ve tüm iyi niyetleriyle hedeflerini de belirlerler.
Ancak imkânlar ve fırsatlar koşullar çerçevesinde şekillenir. Işıklar’ın vaatlerini 2009’da okuduğumda hayata geçirme şansının çok zayıf olduğunu düşünmüştüm. Açıkça söylemek gerekir seçimlerde çok iyi bir sinerjiyi bana göre hiç beklenmeyecek şekilde ve zamanda yakaladı. "O bir şey yapmadı Silivri halkı AK Parti’ye tepkisini ortaya koydu” diye itiraz edenler olacaktır. Ben başarının tesadüf olmadığına inananlardanım. Hiçbir şeyin de tek taraflı mümkün olduğunu düşünmem.
Lafı fazla uzatmadan; söz verdiklerinin önemli bir kısmını gerçekleştirmekle (Açık Kapı İletişim Merkezi, Saydam Belediyecilik, Kent Bilgi Sistemi, Yaya ve bisiklet yolları, Kariyer İstihdam vs.), kimini biraz değişime uğratarak hayata geçirmekle (Örneğin "Başkan dinliyor” projesi yüz yüze görüşmekten ziyade telefonla uygulanıyor çağın koşullarına uygun olarak!) birlikte Işıklar’ın daha o zaman ikinci dönemin hesabını yaptığı hissi bana geçti.
İlkteki romantik idealisti ikinci dönemde görmeyeceğimiz muhtemel. Yerel yönetim hedeflerinin daha sağlam, ayakları yere basan ve ulaşılabilir olmasına dikkat edecektir. Söz verdiklerinin altında da ezilmedi, hatta ikinci dönem için artı referans konumuna taşımayı başardı… Gelirden, gideri çıkardıktan sonra geriye bir şey kalıyorsa ilk dönemin ‘kar’ı der daha umutlu devam edersiniz…

AYDAN: KİMSEYİ DIŞLAMADIM
2004’te CHP’nin Silivri’de uğradığı malum yol kazasının hesaplaşmasını depreştirdim galiba. Kapanacak bir hesap değil gerçi; hep birileri kendince alacaklı, birileri borçlu kalacak bu süreçte. Dönemin CHP İlçe Başkanı Teoman Aydan aradı, "Kimseyi partiden dışlamadım, gidenlerin hepsi Selami Değirmenci’den korktu” dedi. CHP’nin o dönem tüm olumsuzluklara rağmen Silivri’de 1,5 yıl önceki genel seçimle kıyaslandığında %25 oranında oyunu arttırdığını söyledi. Bugün aday belirlemede önseçim isteyen kişilerin o dönem buna yanaşmadığını da iddia ederek demokratlıkları hakkında epey sert ifadeler kullandı.

YILDIZLAR: DANIŞIKLI DÖVÜŞ YOK
Gündemi yakalamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Naif Yıldızlar ile Metin Karakaş arasında belediye başkan aday adaylığı hususunda danışıklı dövüş olduğu yönünde bir AK Partilinin görüşüne yer vermiştim. Yıldızlar, hemen ertesi gün aradı ve böyle bir şeyin olmadığını, adaylık hedefi ve şansı olduğunu düşünerek bu göreve talip olduğunu belirtti.

HAYIRLI OLSUN
Ve Mustafa Sarıgül CHP’de… Selami Değirmenci’ye mi, Özcan Işıklar’a mı hayırlı olsun demek daha yaraşır karar veremedim. Bir fikrim var tabi de son sözü CHP söyleyecek… Büyük sözü dinlemek gerek bazen…
Silivri’de kimin yüzünün güleceğine Sarıgül’ü tümden karar verme merciine kadar yükseltmiyor CHP’den İBB adaylığı…
Ama 2009’da Kılıçdaroğlu’nun estirdiği rüzgârın daha fazlasını Sarıgül sayesinde partinin ilçe belediye başkanları İstanbul’da bu dönem hissedecek orası kesin.

YORUM YAP