Yılmaz: CHP seçmeni korkutularak, istismar edilmiş!

Yılmaz: CHP seçmeni korkutularak, istismar edilmiş!

11.01.2022 13:46:22

Akşam TV'den Ayşen Gültekin'in sorularını yanıtlayan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, yerel yönetim çalışmalarını anlatırken kendinden önceki dönem ile ilgili ilginç bir tespitte bulundu.

Akşam TV'de yayınlanan ve Ayşe Gültekin'in hazırlayıp sunduğu Yerli Yerinde Programı'na konuk olan Başkan Volkan Yılmaz Silivri'deki çalışmalarını ve 3. yıla yaklaşan görev sürecini anlattı. Yılmaz'ın değerlendirmeleri arasında kendinden önceki CHP iktidarında seçmenlerin korkutularak, ‘Ceketimi koysam kazanırım' yaklaşımından hareketle seçmenin hizmetsizliğe mahkum edildiği yorumu dikkat çekti.

“KİMSENİN TAHMİN ETMEDİĞİ SÜRPRİZ SİLİVRİ'DEN GELDİ”

Siyasi yaşamı ve Silivri Belediye Başkanlığına seçilmesini Volkan Yılmaz şöyle özetledi: “Ülkeye, millete, doğup büyüdüğüm topraklara hizmet aşkı hep bir adım öne çıktı. Genç yaşımda siyasetle tanıştım. Önce Silivri MHP İlçe Yöneticiliği, ondan sonra üç dönem MHP İl Başkan Yardımcılığı, üç dönem Genel Merkez yöneticiliği yani MYK üyeliği görevlerinde bulundum. 2019 yılı Mart seçimlerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin olurları ve talimatlarıyla Cumhur İttifakı'nın Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Başkan Adayı olarak ilan edildim.

Silivri özellikle sağ partiler açısından çok zor bir seçim bölgesi. Yerel seçimlerde herhalde sadece iki defa sağ partiler ipi göğüslemiş, onun dışında hep CHP burada belediye yönetimini elinde bulundurmuş. Özellikle manevi olarak omuzlarıma yüklenen yük çok ağırdı. Hem Cumhurbaşkanımızın, hem Genel Başkanımızın takdiri… Hep şunu ifade ettim; ben bu yükü taşıyacak güç, kararlılık ve azimdeyim. Üç ay boyunca hiç durmadan, AK Parti ve MHP teşkilat yöneticileri tarafından sahiplenildik. Uyumlu bir seçim çalışması sonucunda hiç kimsenin tahmin etmediği sürpriz Silivri'den geldi. MHP'nin İstanbul'da seçilen ilk belediye başkanı oldum. Bu haklı gururu yaşamak beni ayrıca mutlu ediyor.

Silivri'de oluşan konjonktür bir değişim istiyordu. Kendime çok fazla anlam yüklemek istemiyorum. Tabi ki partilerin çabası oldu, tabi ki benim çok ama çok çalışmamın etkisi oldu ama Silivri'deki o değişim arzusunu doğru yakalayabilmek, doğru pencereler açabilmek önemliydi. Hanımefendilere çok önemli bir pasaj açıyorum, “Size elimi uzatıyorum, benim elimi havada bırakmayın. Elimi yakalayın ki size hizmet edebileyim” dedim. Gençler ve kadınlarla çok önemli bir çıkış yaptık. Bir kutuplaşma, gerginlik, huzursuzluk ortamı yerini huzura, kardeşliğe, rahatlamaya yol açtı.

Bizim iktidarımızda hiç kimse siyasi görüşünden dolayı ötekileştirilmedi. Ötekisi olmayan bir Silivri var. Dini inancı, sosyal statüsü, mesleği, hayata bakışı ne olursa olsun herkesi kucaklayarak bir yönetim anlayışı gösteriyoruz. Vatandaşla beraber olmaktan, onlara dokunmaktan çok mutlu oluyorum.

Genel Başkanım Devlet Bahçeli'nin bana bir öğüdü olmuştu; “Evladım artık Silivri'nin Belediye Başkanısın, Reis beysin, yakandaki üç hilal rozetini çıkartıyorsun artık Silivri'de yaşayan tüm vatandaşların Belediye Başkanısın. Eşit, adil ve şeffaf bir yönetim sergilemeni istiyorum.”

Ben diyorum ki, pergelin Silivri'deki sabit ucuyum, dairenin tam merkezindeyim ve herkese eşit mesafedeyim.”

“TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAKİ YEREL YÖNETİMLERDEN TARIM FAALİYETLERİMİZİ ARAŞTIRMAYA GELİYORLAR”

Tarımsal üretimin teşviki ile sosyal yardımlaşmayı birleştiren yerel yönetim teşvikini Başkan Yılmaz şu şekilde anlattı: “Silivri Belediyesinin ekilmeyen arazilerine ya da siyaseten birilerine peşkeş çekilen, kira almadan ekilen belediyenin yerlerinde tarım faaliyetleri yapmaya başladık. Göreve 2019 yılında geldik ve o zaman salgın yoktu. Tarım, milli bir stratejik güç. Tarıma yatırım yapmalıyız. Yerli milli, sertifikalı tohumlara yatırım yapmalıyız. Yabancı tohumları Türkiye'den yavaş yavaş çıkarmalı, yerine milli ve yerli tohumları tekrar tarımın hizmetine sokmalıyız. İlk yıl 600 dönüm, geçen yıl 2500 dönüm, bu yıl 3500 dönüm arazide zirai faaliyet yapıyoruz. 3500 dönüm araziden kazandığımız ürünü, paraya çevirmeden ürün olarak Silivrili dar gelirli çiftçilerden, hayvancılardan başlamak üzere tamamen onlara dağıtıyoruz. Geçen yıl 400 tonun üzerinde yerli, milli tohumluk arpa, 50 bin balya saman dağıttık. 1000 ton silajlık mısır dağıttık. Bu yıl yem bezelyesi ekiyoruz. Kamuoyunda en çok Ayçiçek ses getirdi. 500 dönümlük arazimize ektik. Antalyalı yağı fabrikası bila bedel sıkımını yaptı, Sarten Ambalaj fabrikası bila bedel 20 bin tenekemizi hazırladı. Bu arada Ayçiçek tohumlarını da bila bedel aldık. Sıfır maliyetle 50 bin litre yağı 5'er litrelik dilimlerle 10 bin aileye ücretsiz dağıtmaya başladık.

Siz basınımızın bu konudaki ilgi alakası diğer belediyelerin de ilgisini çekiyor. Türkiye'nin dört bir yanındaki yerel yönetimlerden tarım faaliyetlerimizi araştırmaya geliyorlar. Tarım Üretim ve Araştırma Merkezimiz var. Tarım Lisemiz var. Bu konuda yapmış olduğumuz AR-Ge çalışmaları söz konusu. Hepsinden en önemlisi artık Silivrili çiftçi ve dar gelirli hayvancı şunu biliyor; Silivri Belediyesi benim arkamda. Biz onlara ses, soluk, nefes oluyoruz. Eli nasırlı, gönlünü bu topraklardan ayırmayan, miras değil emanet gören çiftçi arkasında Silivri Belediyesinin olduğunu hissediyor.

“HERKES BURADA AKTÖR OLMALI”

Tarım Bakanlığının çok ciddi destekleri var. Yerel yöneticiler şunu dememeli; Tarım Bakanlığı bu işi Tarım Bakanı yapsın. Herkes burada aktör olmalı, bu yemeğe bir soğan atmalı, biri salça, diğeri tuzunu eklemeli ama bu yemek olacaksa hep beraber olacak. Biz Silivri için üretmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz.

Benim bir sözüm vardı: dedim ki Silivri'de ben iktidar olduğum gün Silivri'nin kalbinde bir köy pazarı kuracağım üretici ile tüketicinin buluştuğu. Daha çok genç ve kadın üretici, çiftçinin ürettiklerini sattığı ama marka olmuş Beşiktaş'tan köy tavuğu, Kadıköy'den tarhana almaya gelen insanların ziyaret ettiği bir köy pazarını çok kısa bir sürede inşa ettik.

“SİLİVRİ MARKA BİR ŞEHİR OLMA YOLUNDA EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR”

Silivri her geçen gün artan cazibe merkezi ile bir kaçış rotası olma özelliğini arttırarak marka bir şehir olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Biz İstanbul'daki hemşerilerimize diyoruz ki; ‘gelin hafta sonunu Silivri'de geçirin. Silivri'nin ormanı, doğası, göletleri, 44 km sahili var. Biz sizi misafir edelim dönüşte de size tarhananızı, eriştenizi, salçanızı, karpuzunuzu, domatesinizi, karpuz, bamyanızı verelim sizi İstanbul'a uğurlayalım.”

“ÜZERİNDEN GEÇİLMEYEN KÖPRÜ VE KİMSENİN UĞRAMADIĞI ÇEVRESİ ŞU ANDA ŞEHRİN EN CAZİP ALANI”

Kısa sürede seçimlerde söz verdiği çalışmaları hayat ile buluşturduğunu belirten Yılmaz, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Biz Silivri'de göreve geldiğimizde Boğluca Deresi rahmetli Kadir Topbaş'ın İBB Başkanlığı döneminde ıslah edilmiş, çevresinde kamulaştırmalar yapılmıştı. Ama sonrasında etrafı pejmürde bir biçimde kaderine terk edilmiş. 11 yıldır üzerindeki tarihi kısa köprü kapalı kalmış. Sözümüzdü hem buradaki Tarihi Kısa Köprüyü hem de Tarihi Mimar Sinan Köprüsünü iki yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirdik. Vatandaşımız umudunu kesmişti. Göreve gelir gelmez İstanbul Valimiz Ali Yerlikaya, Ulaştırma Bakanımız Adil Bey çok yardımcı oldular, Allah onlardan razı olsun. Çok kısa sürede restorasyon tamamlandı ve çevrelerindeki düzenlemeleri gerçekleştirdik. Boğluca çevresinde 200'e yakın evi sponsorlarla boyadık. Üzerinden geçilmeyen köprü ve kimsenin uğramadığı çevresi şu anda şehrin en cazip alanı.

“BİZ İLK GÜNKÜ AŞKLA ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ”

Geçmiş dönem CHP'li Belediye Başkanını suçlamak için söylemiyorum ama ne yapılmamışsa ‘İBB engelliyor”, “Hükümet engelliyor”, “AK Parti engelliyor” sütresinin arkasına gizlenmişler. Ama bunlar doğru değil. Kadir Topbaş zamanında birçok CHP'li belediyeye yapılanları, hiçbir ayrım gözetilmeden götürülen hizmetleri biliyoruz yeter ki siz işinizle dertlenin. Biz ilk günkü aşkla çalışmaya devam ediyoruz.”

“EKREM BEY'İ VAAT ETTİĞİ ÇİZGİDEN ÇIKMASINDAN RAHATSIZ OLMAK YERİNE BU YÖNDE ONU POMPALIYORLAR”

İBB ile ilişkiler konusuna da söyleşide değinen Başkan Yılmaz, “Benim iki tane elbisem var. Birincisi Cumhur İttifakının MHP'li Silivri Belediye Başkanı, diğerini de İBB'de MHP'nin Grup Başkan Vekili. Ve bu sıfatla her ay çıkıp İBB'nin iş ve işlemlerini anlatıp, eleştirip, yol göstermek, yönlendirmek gibi de bir misyonum var. Lakin Sayın İmamoğlu seçildiğinde söylediklerinden seçimden sonra her geçen gün uzaklaşan bir siyasetçi portresi çiziyor. Ekrem Bey herkesin kendini bulacağı 16 Milyonluk bir belediye vaat etmişti. Adalet kelimesinin altını çizmişti. “Bana yaşatılanları (iddiasıdır biliyorum) 39 ilçe belediye başkanıma yaşatmayacağım” demişti. Ekrem Bey artık bizim yapıcı eleştirilerimizden bile rahatsız oluyor. Arkadaşları da Silivri'dekiler de ne hikmetse Ekrem Bey'i vaat ettiği çizgiden çıkmasından rahatsız olmak yerine bu yönde onu pompalıyorlar. Yaptığımız yapıcı eleştirileri dahi kabul edemiyorlar. Sanki Ekrem Bey dokunulmaz, hiçbir şey söylenemeyecek bir insan… Biz doğruyu, inandığımızı söylemeye, İstanbullu vatandaşların hakkını, hukukunu her konuda korumaya devam edeceğiz. İstanbul'da MHP Grup Başkan Vekili olarak ben dezavantajlı ilçeler ve grupların sesiyim. Şile, Çatalca, Arnavutköy, Beykoz, Silivri'nin sesiyim… Unutulan dal gelirli hayvancı, çiftçinin sesiyim.

“İBB'DE VAAT EDİLEN TASARRUFU DA MI BİZ ENGELLEDİK!?”

Ekrem Bey “Engelleniyoruz” diyor. Son bütçe toplantısında engellemediğimizi bilakis İstanbul halkının yararına olan her şeyin önünü açtığımızı Tevfik Göksu çok güzel anlattı. Ben de şunu söyledim İBB'de ‘Her şeyi kabul ediyoruz. Bütün söylediğiniz engellemeleri yaptık! Peki, İstanbul bütçesini tasarrufla, israfı önleyerek %50 arttırma sözünü yerine getirmenize de biz mi engel olduk?'. Tasarruf olmadığı gibi sürekli borçlanan bir bütçe var şu an gündemde.

İMAMOĞLU YÖNETİMİNE ADALET ELEŞTİRİSİ

Adaletli yönetim anlayışına riayet edilmediğini, ilçeler arasında ayrımlar yapıldığını kentsel dönüşüm hamlelerinde görüyoruz, rekreasyon, park bahçelerde görüyoruz, hizmetlerde görüyoruz. Ekrem Beyle kavga edeceğim ama yapacağım tek kavga hizmet kavgası olacak. İstanbul'un çeperlerine hizmetlerin ulaştırılması olacak. Ekrem Bey'in şu ana kadar İstanbul'un çeperleri, dezavantajlı gruplarına yönelik yaptığı tek hizmet yok. Silivri'ye yapılanları da sürükleyerek getiriyorum.

“AFET KOORDİNASYON MERKEZİ OLAN İSTANBUL'DA İKİ İLÇEDEN BİRİYİZ”

Ekrem Bey 5 yılda 100 bin konutu dönüştüreceği sözünü verdi. 2,5 yılı doldu. 250 konut bitirip teslim ettiler mi? Bin konutun Silivri'de dönüşmesi lazımdı şimdiye kadar bir tane bile dönüşmedi. Ben Ekrem Bey'i eleştirince kabahatli mi olacağım şimdi? Biz şu anda Silivri'de 122 tane konutu dönüştürüyoruz. Biz bir hamle yaptık ama Ekrem Bey'in Silivri'de sözünü verdiği çalışmalara dair attığı bir adım bile yok. Silivri taşkın, sel, heyelan ve deprem ile karşı karşıya olan çok kırılgan bir bölge. İçişleri Bakanlığı da 2021 yılını afetle mücadele ilanı ilan etti. Biz de Afet Koordinasyon Merkezimizi inşa ettik. Bu merkezimizde Arama Kurtarma Ekiplerimiz var; SAK, araç, gereç, ekip, ekipmanımız hazır. Buraya ayırdığımız bütçe ile biz Silivri'ye park bahçe alanları da yapabilirdik. Ama biz dedik ki afete karşı sorumluluğumuz var ve İstanbul'da Afet Koordinasyon Merkezi olan iki ilçeden biriyiz.  Geçen günler de AFAD'a akredite olduk. Türkiye'de AFAD'a akredite olan ikinci ilçe belediyesi Silivri. 2021 yılı içinde en fazla, 45 bin insanımıza eğitim veren İstanbul'da ilk ve birinci belediye biziz. Manavgat'a yangındaydık, İzmir'de depremdeydik, Bozkurt'a seldeydik. Silivri'nin tarihinde şehirler arası aramaya ekip gönderen ilk belediye başkanıyım. Niyetimiz yurt dışında da insanlık adına bu vazifeyi yapabilmek” şeklinde konuştu.

“SİLİVRİ BELEDİYESİ HER GEÇEN GÜN GÜÇLENEN FİNANSAL YAPISI İLE HEM ÖRNEK HEM ÖNCÜ”

Silivri Belediyesinde sergilediği mali yönetim konusuna da değinen Yılmaz, “Bu şehre hizmet edeceğiz bunun için de sağlam bir ekonomik yapınızın olması lazım. Finansal yapınızın sağlam olması gerekir. Şikayet için söylemiyorum bir realiteyi aktarıyorum; 300 Milyon'a yakın bir borç vardı. 200 Milyon'u devlete olan (Vergi, SGK) borç. İşçiye 5 Milyon borç; kıdem tazminatı, ikramiyeler, denge tazminatları… Biz şunu söyledik; ‘Biz bu bütçeyi düzeltiriz'. Muhasebe, hesap işlerinde çalışan arkadaşlar bile, ilk başta, buna inanmadı. Göreve geldiğimiz yıl denk bütçe, ikinci yıl Silivri Belediye tarihinde bir ilk %12 artı bütçe verdik; yani geliri giderinden fazla olmuş. Benden önceki belediye başkanı her yıl 35 Milyon borçlanarak devam etmiş. Biz borçlanmadığımız gibi geçen yıl 33 Milyon, bu yıl da 40 Milyon'a yakın bir bütçe fazlası vereceğiz. Ek bütçe yapmak durumunda kaldık gelirimiz bütçeyi aştı.

Silivri şu an İstanbul'da vergi ve SGK giderlerini günü gününe ödeyen 3-5 belediyeden biridir. Eskiden gelen yapılandırmaları ödediğimiz gibi artık borçlarımızı da günü gününe ödüyoruz. Biz devleti yaşatmamız gerektiğine inanan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Silivri Belediyesi her geçen gün güçlenen finansal yapısı ile hem örnek hem öncü. 1 TL faiz ödemedik, kredi kullanmadık, yer satmadık kaynakları doğru kullandık tasarruf ettik, Silivri Belediyesi'nin her kuruşunu aziz bildik ve durum ortada hiçbir kaynak sorunumuz yok, çok da ciddi projelere imza atıyoruz” dedi.

“SİLİVRİ'YE SAKIN OLA SAKIN KAÇAK BİR ŞEY YAPMAYIN; YIKACAĞIM”

Kaçak yapılaşma ile mücadele kararlılığı üzerinde duran Başkan Yılmaz, “Orman, maliye, tarım arazisine kaçak yapılan yapıları yaşadığımız toprakların emanet değil, korumanın namus borcu olduğundan hareketle tek tek yıkacağım” dedi ve yineledi: “Kart vizitinde ne yazarsa yazsın yıkacağım.” “Kaçak yapı ile mücadele konusunda Türkiye'de birinciyiz. 400 yapı yıktık. Atalarımızdan gelen tarım topraklarını koruyacağız. Silivri'ye sakın ola sakın kaçak bir şey yapmayın milli servettir uyarıyorum. Bütün kaçak yapıları yıkmaya devam edeceğiz” diye de konuya yönelik tavrına açıklık getirdi.

Siyasi anlayış ve yönetim hassasiyetleri içerisinde kadınlar kadar gençlerin de önemli rol oynadığını belirten Yılmaz, “Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesini hedef ve bunu başarmada geçleri adres çok göstermesi çok kıymetli. Gençlerimizin bilim, ilimin yanı sıra adet ve örflerimizden kopmadan yetişmesine ihtiyacımız var. Ruh köklerimiz, maneviyat ve Türk aile yapısına uygun, başkalaşmadan gençlerin yetişmesinin önemli ve fırsat olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“BU ŞEHİRDE KANAYAN BİR YANA VARSA MERHEM OLMAK GÖREVİM;  BENİM ALANIM DEĞİL DİYEMEM”

Yapılacaklar ve yapılan kültür ve spor alanlarına ilişkin yatırımlarına değinen Başkan Bey, “Kültür, spor sanat yönünden unutulmuş ‘ceketimi koysam kazanırım'a sırtını dayayarak, insanları korkutarak bir iktidar kurulmuş Silivri'de bizden önce. Ülkücülerin geldiği yerde huzur ve barış, vatana, millete, devlete sevgi hürmet olur. Korku imparatorluğu kurup CHP'ye gönül veren seçmene haksızlık edilmiş ve istismar etmişler. Spor sahaları kültür merkezleri, kütüphaneler yapmamışlar. Bizimle birlikte Silivri kültür, sanat, sporla bezenmiş bir ilçe olarak İstanbul'da öne çıkacak. O kadar çok ihmal edilmiş ve ötelenmiş ki göreve geldiğimiz günden itibaren insanlar hayret içinde…” derken Hükümet yatırımlarını saydı, belediye olarak gerçekleştirdikleri eğitim, sağlık, tarım çalışmalarını anlattı… Yerel yönetim olarak sorumluluk alanlarının dışında da birçok çalışmaya imza attıklarını da paylaşan Yılmaz, “Bu şehirde kanayan bir yana varsa merhem olmak görevim;  benim alanım değil diyemem” şeklinde konuştu.

 

 

YORUM YAP