Adil Sirkecioğlu

Yeniden merhaba


Başlıkla birlikte yazımı okumaya başlayanlara merhaba. Okurken tebessüm edenlere de, yüzü kasılıp türlü mimiklere gark olanlara da merhaba. Satırlar ve günler ilerledikçe "helal olsun” diyeceklere de, işine gelmeyen, düşüncesine uymayan yazılarım nedeniyle kızıp söveceklere de merhaba. Merhaba Silivri, merhaba Silivri’nin güzel insanları. Ne diyor Işıklar? "Silivri’de yaşamak güzel”. Katılıyor ve abartıyorum. Silivri’de yaşamak daha da güzel olacak. Bu istikamette zerre kadar katkım olursa mutlu olacağım.
Kırk yıllık dostum; sigarayı bıraktıktan sonra "Yazamam” diyordum. Bu konuda zorlanacağımı biliyor, yardım ve desteklerinizi bekliyorum. Yazmaya başlamamda en büyük etken dostlarımın ısrarı. Fakat çok daha önemlisi geçenlerde dükkanıma gelen müşterinin "Çizgimiz farklı ama dik duruşunu ve yazılarını takdir ediyordum”. Yaklaşımı oldu. Şaşkınlıkla "Sağ ol” diyebildim. İsmini bile soramadım, okuyorsan tekrar sağ ol dostum. Ama bilesin ki olacaklar hep senden ötürü!
Ayrı olduğumuz zamanda gelişen olayları özetlemeye kalkarsam sayfalar, günler yetmez. ‘Nereden, nereye geldik’ di-yerek, çok kısa bir vurgu yapayım da, siz onu ister olumlu ister olumsuz algılayın. Yazılarıma devam etme şansı buldukça ve yeri geldikçe saplama yapmak üzere nokta koyalım. İlk yazımda damardan girme niyetimi frenlemeye çalışsam da olmayacak. Yaradılışımın ve benden beklenenin gereğini yapacağım. Dilerim beş yıl sonrasına değil de, bugünlere faydalı olurum. Buyurun efendim başlıyoruz. Ya Allah, Bismillah…
***
Bıraktığımdaki siyasi tablo aynen devam ediyor. Seçmen aynı partilere oy vermeye mahkûm. Üç dönemdir tek başına iktidar olma başarısını gösteren Ak Parti’ye oy verenler halinden memnun gözüküyor. Gürültü ve patırdı diğer partilere oy verenlerden ko-puyor. Türlü bahanelerle sokağa dökülmeyi alışkanlık yapanlar, oy verdikleri partiden daha çok şikayetçiler. Kendilerinin yeteri kadar temsil edilmediklerine inanıyorlar. Demek ki, memleketimde muhalefet sorunu devam ediyor. Son bir gelişme DSP. Kendi küllerinden değil de CHP’nin küllerinden yeniden doğma hesapları yapıyor. Tutar mı bilmem! Rahmetli Ecevit’in başarısını, vaktiyle Kemal Derviş’e tercih edilen Masum Türker’in tekrarlaması çok zor. Aynı niyet ve gayretler Ak Parti kökündeki partide de varsa bile tebessüm ve sırtları sıvazlanarak geçiştiriliyor.
Önümüzdeki yerel seçimleri kazanmak için Ak Parti çok istekli gözükürken, CHP kazanmamak adına her türlü çabayı gösteriyor. DSP olağanüstü sıçrama yaparken (% 3), tüm isteksizliğine karşın MHP ikinci parti çıkarsa şaşırmam! Bu satırlarım Türkiye genelindeki tablo için geçerli. Silivri’de farklılık gösterdiği düşüncesindeyim.

En zayıf halka MHP’den başlamakta fayda var. MHP Yönetimi "Seçim var” dendiğinde ödü kopuyor. Kendilerinin iddialı partilerin arka bahçesi olarak görülmesinden kurtaramadılar. Seçimlerde aday çıkarıp, listeyi eksiksiz ve zamanında hazırlayabilmeyi başarı kabul ediyorlar. Dava adamı olmanın raconu seçim sonrasındaki mazeretleri şimdiden maddeler halinde sıralamaktan geçiyor. İstinasız herkesin ve her kesimin iyi geçinme mecburiyeti duyduğu "kardeşlerimiz” olarak saygın yerlerini muhafaza etmenin mutluluğu yeter!

CHP ankette çıkan Işıklar’ın başkanlığında, örgütten çıkan listeyle seçime giriyor. İlk defa şahit olduğum bir durum. Seçime etkisini, seçimden sonraki gelişmeleri kestirmek emin olun ki çok bilinmeyenli denklem. Sonuçlarının iyi olup olmaması tamamen kişilerin niyetine bağlı. Başkan ve meclis üyesi adayları kendilerini iyi partili, iyi Silivrili kabul ediyorlarsa sonuç hayırlı olacaktır. ‘Biz belli kişilerle, bildiğimiz gibi siyaset yaparız’ anlayışının zararı çok olacaktır. Şahsi hırs ve ihtiraslar hep Silivri’ye ve sahiplerine zarar verdi. Önümüzdeki dönemde yeni Kandemir - Işıklar çekişmesinin belirtileri seçimin kaybedilmesine neden olur.

Ak Parti Karakaş - Turan çekişmesiyle aradan sıyrılan Sert’in başkanlığında seçime giriliyor. En az tepki gören aday adayı olarak gözükmesi partiye ve Silivri’ye yabancı olmasından kaynaklandı. "Karakaş gitti parti bitti” düşüncesine katılmıyorum. Karakaş partiyi bitirdi ve gitti. Tersine çevirebilmek Sert’e kaldı. Bu beceriyi gösterebilir mi? Çok zorlanacak çok! Liste hazırlandıktan sonra partideki kanaatin "İlk üç sıranın yüz oyu yok” olması gerçeği her şeyi özetliyor. Yerinde bir tespit olduğunu düşünüyorum. Ak Parti’de son durum başkan adayı da, meclis üyeleri de, ilçe yönetimi de, parti üyeleri de hallerinden hiç memnun değil. Her türlü malzeme hazır, buyurun helva yapın. Saldım çayıra mevlam kayıra güzergahında hızla yol alınıyor. Tamer Şişman’ın günah keçisi olması kaçınılmaz. Gelinen son durumla ilgili gurur duyuyor olmalı. Timur’u görebilseydim "Bir yetmez, üç Tamer Şişman gerekir” derdim. İşin özeti ve görünen tablo: Turan’ın başkanken ayağı yerden kesilmişti, Sert’e ise adaylık bile yetti. Keçi sohbetinden kaçanlar, dilerim Silivri’den kaçmak zorunda kalmaz!

Ak Parti büyükleri 2004 seçimlerini nasıl kazandırdığını anlatıyor. Kazandırdım diyebilmek için adaya benim adayım, listeye benim listem diyebilmek gerekir. Bugünkü aday ve meclis üyelerine bakınca "Benim” diyemiyorum. Seçimden sonra "Kazandırdım” diye başa kakmayacağımın teminatını verebilirim. Yazılarım nedeniyle "Kaybettirdin” eleştirilerini şimdiden iltifat kabul etmeye hazırım.
Şimdilik bu kadar.
Metin’siz, Selami’siz, Hüseyin’siz kaldınız !!!
Işıklar’sız kalın, Şişman’sız kalmayın !!!!!

YORUM YAP