Şahin Dirik

Şov zamanı

Kurban Bayramında İstanbul'da yaşanan aşırı yoğun sağanak yağmur çok şükür ki bir felakete dönüşmeden minimum hasarla atlatıldı. Bunda hiç şüphesiz en büyük pay İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üç yıldır itinayla sürdürdüğü altyapı çalışmalarınındır. Yıllardan bu yana kronikleşmiş sorunları bulunan, bırakın seli en ufak bir yağmur çiselemesinde bile hemen taşkın yaşanan belli bölgelerde bu sefer tık yoktu. Üsküdar bunlardan birine örnek olarak gösterilebilir mesela. Vatandaşlar da bu konuyla ilgili memnuniyetlerine sosyal medyada fazlasıyla değindiler. Ancak başka bir konuya daha değinenler de vardı; yine İstanbul'un zor bir gününde Ekrem İmamoğlu'nun tatilde olması!
Tatil hakkı mı? Yerden göğe kadar hem de! Onun şu AKP'lilerden çektiği stresi hesaba kattığımızda yılın yarısını tatilde geçirmeye kalksa yine hakkıdır derdim. Gelin kısa bir soru-cevap sekansı ile bu sağanak yağmur ve İmamoğlu'nun tatili meselesinin kısaca değerlendirmesini yapalım. Bu Kurban Bayramı'nda İstanbul'da (AKP dönemine kıyasla) sel namına büyük bir felaket yaşandı mı? Hayır. Yaşanmaması için İmamoğlu ve ekibi yıllardır hummalı altyapı çalışmaları yürütüyor mu? Evet. Altyapı çalışmalarına rağmen yine de sel felaketinin yaşanabilme ihtimaline karşın İBB gerekli anlık önlemleri almış mıydı? Evet. Can kaybı yaşandı mı? Hayır. Maddi zarar görenlere İBB gerekli yardımları yapacak mı? Evet. Yani kısacası İmamoğlu bu konuyla ilgili elini taşın altına sokmuş mu? Hem de gövdesine kadar sokmuş. Peki, kendisinden beklenilen tam olarak nedir Allah aşkına? Koskoca İBB Başkanı vidanjörün direksiyonuna geçip suları bizzat kendisi mi çeksin? Küreği sırtlayıp balçık mı küresin? Ha evinde ofisinde oturmuş, ha ailesiyle şehir dışına çıkmış. Aman ne büyük etken…
Ama bizim millet popülizmi sever. Ekrem Başkan'ın sosyal mecralarda gördüğü tepki de işte tam da bu yüzden. Hiç altyapı çalışması yapmasa, sel olduğunda da sarı lastik çizmeleri çekip bir iki poz verse, can kaybı yaşanan ailelere taziye ziyaretinde bulunup yakınlarına iş sözü, bir-iki de hediye verse bu milletin gözünde ondan kralı yoktu! Popülizmin değil işinin peşinde koştuğu için, algıdan değil icraattan yana olduğu için alıyor bu tepkileri. Aslında Ekrem Başkan'a kızıyorum! Hem de çok kızıyorum! Neden çaktırır ki şehir dışında olduğunu, hiç ses etmeseydi keşke diyeceğim ama devletin Mobese kameralarına varıncaya kadar gözetlendiği için sanırım böyle bir şansı yoktu.
Benim İmamoğlu ilgili vereceğim tavsiye şu; artık popülist olmanın, algı kovalamanın, millete görmek istediği profildeki başkanı göstermesinin zamanı gelmiştir. O gün tatilde olmak hakkı mıydı? Bal gibi de hakkıydı. Ancak artık daha büyük mecralara oynamak ya da en azından mevcut konumunu korumak istiyorsa başta AKP'nin trolleri olmak üzere hiçbir vatandaşın eline kara propaganda malzemesi ver-me-ye-cek! Millet ne görmek istiyorsa tam da onu gösterecek, öyle bir başkan MIŞ GİBİ YAPACAK. Çünkü üzülerek söylüyorum ki başka türlüsünden anlamayacaklar. 3 yıldır İstanbul'un başına gelen her afet başkanın tatil dönemlerine denk geldi ki bu da büyük bir talihsizlik. Tamam, tatil herkesin hakkı ama bu kez AFAD uyarıyı yapmış bir zahmet tatilini kes çık gel. Ben bile sade bir vatandaş olarak olabileceklerin hesabını önceden yapabiliyorsam siz de yapmalısınız Sayın Başkan. Zaten yandaş medya vuracak yer arıyor siz de onların eline malzeme verecek her şeyi yapıyorsunuz. Fox haber bile eleştirecek seviyeye geldiyse şapkayı önünüze koyup bir düşünün Sayın Başkan.
Konuyla ilgili çok popüler bir sosyal mecradaki yorumlara şöyle bir bakayım dedim; Öncelikle İmamyan diyerek algı kasmaya çalışan Aktrollere, sonra da İmamoğlu'na yapılan her eleştiriyi Aktrollere laf yetiştirip sorunu görmezden gelen CHP trollerine içimden saydırarak okudum yorumları.
Hadi AKP'lileri anladık artık ama laf yetiştiren CHP'li arkadaşlara ne demeli? Siz şu gerzekçe olayda bile Türkiye'nin sayılı umutlarından olan, imajını koruyamamasının bedelinin ülke açısından ne derece ağır olabileceğini üç aşağı beş yukarı kestirebildiğimiz şu adamın, İstanbul'un neredeyse yaşadığı her büyük sıkıntıda halkın gözünde bir falso vermesini savunmanız sizce normal mi cidden? Yemin ediyorum ülke açık hava tımarhanesine döndü. Sizin körü körüne savunduğunuz her şeyin, büyük resmi göremediğiniz her saniyenin bedelini hesaplamaktan yoruldu artık ben ve benim gibi insanlar.
Bu adam ülkenin cumhurbaşkanlığına oynuyor mu? Evet. İBB Başkanı olarak İstanbul her sorun yaşadığında bir “saçmalıkta” adı geçiyor mu? Evet. Kardeşim, bayram mayram. Afet uyarısı var yahu, elbette kalkıp gelecek! Sanki 6 aydır tatil için para biriktiren mavi yakalı ya da yıllık iznini kullanmış 2 günü birleştirip 9 gün yapmış falan biriymişçesine imaj çizmeyin Allah aşkına. Gerekirse özel uçakla, helikopterle gelecek, gerekirse bir günde işi çözüp geri dönecek. Bu iş ekip işi de olsa sen siyasi isen, ekibin maestrosu isen gelip görüneceksin. Bu halk bunu bekliyor. Şov görmek istiyor şov! Artık bunlara istediklerini göstermenin zamanı geldi. Türkiye'nin kaybedecek bir yılı daha yok. Nefes alamıyoruz…

YORUM YAP