Ahmet Yücegök

Silivri'den...

SİLİVRİ neredeyse hafta boyu yağmurluydu. İlginç bir Temmuz ayı yaşıyoruz. Bazı günler dolu yağdığına da tanık olduk. Ayrıca, yaz yağmurunun, bir evin bahçesine yağdığını, yan komşunun bahçesine yağmadığını da gördük …
***
Her gece farklı bir Mahallede olmak üzere “Asker Gecesi” vardı. Asker gecesi demek “birkaç gün sonra askere gidecek” gençler için düzenlenen bir tür eğlence…
Her mahallede hafta devam etti dersem abartmış olmam…
Ve, ve, ve…
Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ise seçimler öncesi olmaz denilen ama seçim sonrası ilk akla gelen “Bedelli Askerlik” için tartışmalar vardı…
Kabul edilen maddeye bakınca kışlada kalacakları gün (21), ödeyecekleri para (15) bin yaş sınırı (25) olarak kabul edilmiş…
İlk aklıma geleni …
Bu askerliğini zamanında ve günü gününe yapanlara haksızlık değil de ne?
İkincisi …
Kişiler parayı ödese de “kışlada (21) gün” kalacaklar. Neden? Adı üstünde “bedelli” olduğuna göre, bedeli de ödedikten sonra,neden (21) gün kışlada kalacaklar? Ne bekleniyor, ne hedeflenir?
Bütün bunları anlamış değilim …
Üçüncüsü…
O parayı ödeyemeyenler bundan yararlanamayacakmış, bu da büyük bir adaletsizlik değil mi ?
Dördüncüsü …
Bu güne kadar “vatan görevi” demiş günü geldiğinde “kınalı kuzu” denmiş anası, babası tarafından kışlaya uğurlanmışlar veya “askere girmeyen henüz yetkin olmamıştır, kız vermezler” diyerek evlatlarını askere uğurlamışlar…Tıpkı, bu gün mahalleler de yapılan “asker uğurlamaları” gibi …
Bu açıdan bakınca “artık bütün bunların sonu geldi” diyebilir miyiz? Neyse…
***
Pazartesi gecesi “dolu” yağdı. Gecenin bir saatiydi. Eskilerin deyimiyle “afet” diyebilirim. Balkonumdan etrafa baktım. Komşuların arabaları dışarıdaydı ve korunaksızdı. Yerler buz doldu. Ve, onlar hala arabalarının üstüne halı sermeye çalışıyorlardı. İzlerken , bir defa daha “Mal canın yongası” olduğunu anladım...
***
Selimpaşa Topatan Kavunu ve Bamya Festivali Pazar günü yapılmıştı, Pazartesi günü de her tarafta o konuşuluyordu. Sevindirici yanı, eğlenceden ziyade “topatan kavunu ve bamya üretimi” konuşuldu … Ve, Silivri'deki ekim alanlarının yok edilmesi konuşuldu …

ÇEVREMİZDEN...
Kırkleri'nden sonra bir çığlıkta Silivri Mahallerinden …
Seymen ve Büyük Kılıçlı İsyanda!
“Çöpün Kokusu Çıktı !”
Bunlar, hafta başında Gazetemin birinci sayfasından haber başlıkları …
Ve, acilen bir çözün bekliyorlar.
Kimden?
Oraya o tesisi yapandan…Yaptırandan .
Yani İBB'den … Yani AKP'den… Yani, Saray'dan…
***
Silivri Çevre Derneği, Çevreye duyarlı, oğluna, storununa temiz bir “ÇEVRE” bırakmak isteyen duyarlı vatandaşların desteği ile bu ve benzer sorunların yok edecektir. Halkın yaşamını tehdit eden , ona hayatı zindan edenlere karşı en önde mücadele yürümeye hazırdır...
***
Hafta içinde dolu ve fırtına nedeniyle yıkılan ağaçlar oldu,vatandaşların bir çoğu Silivri Çevre Derneği'ni aramış … Bu güven demektir. Destek demektir v.s…
***
Ve… “Çorlu'da kum ocağı için (180) bin meşe ve fıstık çamı kesilecek”
“Çatalca Ormanlarına maden tehdidi”
Bunlar da ulusal Basında hafta boyu çıkan haberlerden başlıklar…
Çevreye saldırının boyutlarını görebiliyor musunuz ?

YEREL SİYASET...
“Silivri halkı bizi istiyor”
Sözün sahibi AKP Silivri İlçe Başkanı …
İlk kez yerel iktidara yönelik eleştirisini duyuyorum. Okuyunca, Silivri'ye tayin olmuş yeni yetme bir memura benzettim. Çünkü, 24 Haziran seçimlerinin dumanı tütüyor. Sonuçlar ortada. Ve, bu sonuçlara göre Silivri AKP'yi veya onun Cumhurbaşkanı adayını tercih yerine CHP'yi ve onun Cumhurbaşkanı adayını tercih etmiş…

GENEL SİYASET...
İstanbul'un bir semtinde bir bina bitişiğinde ki hafriyattan olsa gerek çöküyor. Bunu tüm ülke seyrediyor. Bazıları sebep “yağmur” deniyor ama önemli değil “göz göre, göre çöküyor” işte. Öğreniyoruz ki bina ruhsatsızmış… Ve, öğreniyoruz ki “imar affı için müracaat etmemişler henüz… Seçim, meçim derken bu ve benzeri aflar kaynadı gitti. Yasaya göre, müracaatı yapılmış olan binalar yasal hale gelmiş oluyor. Artık bu binada oturulabilir…
***
Ülkemde ki “Adalet” rezaleti diz boyu “Rezaletler” bir biriyle yarışıyor desem abartma sayılmaz …
Katiler hırsızlar,dolandırıcılar,adam kesenler,bıçaklayanlar , trafikte katliamların failleri anında dışarıda …
Gazeteciler, Milletvekilleri, yazarlar, karikatüristler, sendikacılar, Belediye Başkanları, parti yöneticileri “bir gerekçe” ile tutuklu yargılanıyor…
Şu an hapishaneler tıklım, tıklım ama yazımın başında saydığım “katil-hırsız – adam kesen-tecavüzcü-dolandırıcı-trafikte katliam yapanlar v.s.” bu suçlardan olanların oranı çok,çok düşüktür…Ve, yeni bir af konusu gündem de . İktidarın kimler için affı gündeme getirecek hep beraber göreceğiz …
***
24 Haziran sonrasında Cumhurbaşkanı her gün “Kararname” yayınlıyor…
***
Bir yandan “OHAL'i aratacak yasa çıkarılmaya çalışırken “iktidar yanlıları” “Olağanüstü Hal kalktı” diyerek sağa-sola mesaj yolluyor …
Da … Ne yani …
Şimdi, biz “Olağan” hale mi döndük ?
Sormakta “haksız mıyım?”

TAPU VE ECRİMİSİL MESELESİ...
İktidarın Silivri ayağındakilerin Çözdük Tapu Meselesi'ne dair, Devletin vatandaşa yapacağı satışa konu olan Müracaatlar yapılıyor. Lakin, vatandaşın ödeyeceği para belli değil. Umarım ödenecek kadar olur. Ki, ben bu mahalle insanlarının “mubadele” görmeden Balkanlardan geldiklerine ve buraları (140) yıldır, dedesinin, babasının ve gayet doğal olarak kendisinin zannettiklerini çok iyi biliyorum. İşte bu nedenledir ki “Çayırdere, Sayalar ve Danamandra” Mahallelerindeki yerlerin ilk hak edenlerine “satış bedelinin” “iz bedeli” olarak belirlenmesinden yanayım. Yani, bedelsiz devir gibi bir şey işte...

İSTER İNAN
İSTER İNANMA
“…
Eyyy Çin dediler, Çin restoranlarını bastılar, çekik gözlü Koreli turistleri bile Çinli sanıp dövdüler, tiyatro sanatçımız Ayumi'ye twitterdan hakaret yağdırdılar, kızcağız “ben Japonum” diye açıklama yapmak zorunda kaldı. Netice? Asrın damadımız Berat Albayrak “müjde” olarak duyurdu, “Çin'den kredi alıyoruz! dedi.
(Yılmaz Özdil/28/07/2018-Sözcü)

İSTER İNAN İSTER İNANMA (2)
“…
Sesimizi ne kadar duyurabilir ve ne kadar çoğaltabilirsek o kadar iyi. Sahnede hep şunu söylüyoruz: Tek değil de çok! Tek bir rengin tek bir biçimin tek bir sesin olduğu bir dünya,bizim dünyamız değil. Böyle bir dünyanın yoksul,zavallı bir dünya olduğunu düşünüyoruz. Biz dünyayı zenginleştirme derdindeyiz. Yoksa bun orada söylemişiz, şurada söylemişiz çok da önemli değil.”
(Fehmiye Çelik/
Kardeş Türkülerden/
28/07/2018-Cumhuriyet)

GÜNE UYAN...
“Coğrafya kaderdir.”
(Ibn Haldun/28/07/2018-Cumhuriyet)

KISA-KISA...
• Şayet uzatılmaz ise vergi ve cezalarla ilgili yapılandırma da son gün 31/07/2018 ...
• Meksika'da aşırı sıcaklar nedeniyle (24) eyalette olağanüstü hal ilan edilmiş...

YORUM YAP