Ahmet Yücegök

Selam Olsun



Oradan …
Çarşı Meydanına kadar yürüdüler… Orada, yapılan, basın açıklamalarını yapan Sendika üyeleri ve temsilcileri  sessizce dağıldılar…  
Evet… Silivri'den de destek vardı TEKEL işçilerine…
***
Tekel İşçileri kar kış demeden aylardır o çadırlarda… Anne babasından, çocuğundan, eşinden ayrı, doğru dürüst uyumadan…
Sinirler gergin…
O manzaralar bizim bile sinirlerini gerdi. Sebep olanları lanetledik. Sessiz kalanları da… Yüreğimiz burkuldu izlerken…
Hatta, zaman, zaman sinirlerimize hakim olamayıp, evimizde slogan attık tıpkı onlar gibi…
Saygı ile selamlıyorum….  

BOĞLUCA DERESİ MESELESİ
İstanbul Büyük Şehir sınırları içine alınmamızla birlikte, 2004 Yılından bu yana her şey değişti demiştim çok sık bu köşede…
Uygulama planları haricinde tüm yapılması gereken planları orası yapıyor. Ana caddeler onun yetki ve sorumluluğunda… Suyumuzu İSKİ... Doğal gazımızı İGDAŞ… Keza, cenazelerimizi defnettiğimiz Mezarlıklar onun… İtfaiye onun… Dolgu alanları onun.
Silivri'nin Orman Köyü var… Oraların tüm yetkili ve sorumlusu yine büyük şehirde. Yerel seçimlerde de oyu İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için kullanıyorlar. Silivri Belediyesi için oy kullanamıyorlar. Çöplerini Silivri Belediyesi alıyor …
Neyse…
Bu gün konu, Boğluca Deresi… Gündemde o var …
Ve, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin sorumluluğunda yürütülüyor…
Ama, Boğluca Deresi, Silivri Belediyesi sınırları içinde. O nedenle Silivri Belediyesi de soruna müdahil olmak durumunda…
Günümüzün en hassas konusu bu… Bir yara..
Çünkü, "mal canın yongası" derler… Kişiye "senin evini yıkacağız" demek kolay değil... Çıkmayı kabul etse bile ederini bulmak kolay değil…
Bu yara ile, ilgili eski yerel yönetim geçtiğimiz yıllarda, birkaç defa toplanılmış…
Şimdi, toplantılar tekrar başlıyor…
Ve, gelinen bu nokta da;
Silivri Belediyesi'nin yapabileceği, vatandaşı bilgilendirmek. Ona destek sağlamak. Ve, sanıyorum, onu yapmaya çalışıyor…

HEP BERABER
Silivri ve Çatalca Orman köylerini içine alan bir sorun tapusuz köylerin TAPU meselesi. Yıllardır yazarım bu köşede… Bu iktidar dönemi öncesi o meşhur üçlü koalisyon döneminde, yerleşim alanı içinde kalan yerlerin düşük bir bedelle satışı yapılmak suretiyle evlerinin, samanlıklarının tapusuna kavuşmuşlardı… Daha, sonra bir adım ilerleme olmadı bu konuda…
Derken…
Zamanın Mal Müdürü köy, köy dolaşarak, kahve toplantıları yaptı… Köyün Muhtarlarını da yanına alarak "bir defa ECRİMİSİL ödeyin bu yeri alma hakkı elde edeceksiniz" gibi sözler ettiler bu kahve toplantılarında… Ve, çoğu inandı ve o parayı ödedi… Oysa, ECRİMİSİL hak doğuran, Mülkiyet doğuran bir şey değildi… Ama, onlar umutlandılar, inandılar ve ödediler …
Beklediler "sorun çözülür" diye.…
Aradan, birkaç yıl geçti…
Bir gün postacı yine kapılarını çaldı…
Postacının elinde TEBLİGAT vardı… Tebligatını yaptı… Bir çoğu "daha önce ödedikleri ECRİMİSİL karşılığı TAPU müdürlüğünden geliyor zannederek sevinerek" aldı tebligatı… Oysa, durum öyle değildi…
Evet, daha önce ödeyenleri arıyordu. Tamam ama, bu defa ayni yerler için kat, kat fazlası, tekrar ECRİMİSİL takdir etmişlerdi… Tebligatta o yazıyordu…
Telaşlandılar…
Siyasilerin kapısını çaldılar. Valiliğin kapısını çaldılar… Sorun, şimdilik buzdolabına konmuş gibi… Neyse…
Nereye geleceğim…
Köylülerin bu çabasına Muhtarlar derneği de büyük katkı sağlamakta.... Bütün Muhtarların ayni sorunu olmamasına rağmen gündeminden hiç düşürmüyor… Silivri içinden ve dışından, Derneği kim ziyaret ediyorsa, Başkan Muharrem Eren önüne hemen bu sorunu koyuyor... Yetkili ve etkili kim olursa olsun sorunu dillendiriyor …
Şimdi…
Bu gün gelinen nokta da…
Derim ki…
Muhtarlar derneği, haricinde bir DERNEK daha kurulmalı. Bu derneğin bütün amacı, bu sorunu çözmek olmalı…
Bu Derneğin Kurucuları da…
Silivri ve Çatalca sınırları içinde kalan, tarlalarının tapularını alamayan orman köyü Muhtarları olsun…
Bu konuda ilerleme olması için de, ilk etapta, Çatalca Muhtarlar Derneği ile temas kurmak gerekiyor... Ve, bu noktada da, ilk iş yine Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı Muharrem Eren'e düşüyor… Gözlemim bu…
Unutmadan…
Sakın yanlış anlaşılmasın. Bütün amacım sorunun çözümüne katkı sağlamak…Ve, Silivri Muhtarlar Derneği'nin yüküne hafifletmek ayni zamanda…

NOSTALJI
Yıl 1984…
Rahmetli Turgut Özal'ın, Anavatan Partisi iktidarda…
Silivri'de seçime katılan her partinin adayı var… Gayet tabi ki, en güçlü CHP olması lazım… Da, 1980 Darbesi partilerin tümünü kapatmıştı. Ayni isimde parti kurma yasağı da var… O nedenle kurulan bir sürü parti var. Her parti de geçmişin köklü partilerinin tabanlarına yöneliyor. En köklü partiler de CHP ve Adalet Partisi… Liderleri tutuklu olmasa bile yasaklı… Yani siyaset yapma yasağı var…
Neyse… Yerel seçimlere, öyle genel seçimde olduğu gibi üç parti değil, daha fazla parti katılıyor… Lakin, adayların tanınmışlığı yok… En tanınmış olanı, Anavatan Partisi adayı Şaban Demiray… O daha önce eskiden Adalet Partisi  İl Genel Meclisi Üyeliği yapmış. Yine Adalet Partisi'nden Belediye Başkanlığı yapmış… O nedenle siyasi olarak en fazla tanınmış aday... Onu zorlayacak olan, eski CHP'nin yerine kurulmuş olan Halkçı Parti ve SODEP adaylarıydı… Bir de bu gün olmayan MDP vardı seçime giren o da eski CHP'li biliniyor… O da SODEP ve HALKÇI Parti gibi eski CHP tabanına yönelik çalışma yapacak. Yani, eski CHP'nin tabanı üçe bölünmüş durumda... Adalet Partisi'nin yerine kurulmuş olan Doğru Yol Partisi var ama iddiası yok… Anavatan Partisi onun tabanı üzerine oturmuş vaziyette…
İşte, bu dağınıklık içinde en derli toplu ve tanınmış olan ve GENEL İKTİDAR sahibi Anavatan Partisi'nin adayı Şaban Demiray… Deneyimli bir siyasetçi olan Şaban Demiray'da çok haklı olarak "bu iş tamam" gözüyle bakıyor…
Seçim takvimi yürüyor…
Partiler adaylarını Seçim kuruluna bildirdi...
Adaylıkların kesinleşmesi için İtiraz süresinin sonuna kadar beklenmesi gerekiyor…
Ve, itiraz süresinin son gününe girdik… Saat 17.00'de adaylıklar kesinleşecek..
Ve saat 16.50… İtiraz süresinin bitimine dakikalar kalmış…
Bir haber; "Anavatan Partisi Belediye Başkan adayı Şaban Demiray'ın adaylığına itiraz varmış." dendi…
Dakikalar kalmış… Heyecan dorukta… Dosyada eksiklik varmış. Saat 17.00'ye kadar tamamlaması gerekiyormuş… Saat doldu, tamamlanmadı…Ve, rahmetli Şaban Demiray aday olamadı… Anavatan Partisi başka adayla seçime girdi….
Ve…O seçimi, ondan az da olsa daha önce Silivri Belediyes'inde çalışmışlığı olan Halkçı Parti Adayı, Seyit Girgin ağabeyimiz kazanmıştı…
Her ikisini de rahmetle anıyorum…

GÜNE UYAN
"Umutsuzluğa düştüğümde tarih boyunca doğruluk ve sevginin her zaman kazandığını hatırlarım. Tiranlar ve katiller olmuştur, hatta bir süre yenilmez sanılmışlardır ancak sonunda her zaman kaybederler." (Mahatma Gandhi)

ÖZLÜ SÖZ
Herkesin ayni düşüncede olduğu toplumlarda, kimse düşünmüyor demektir.    (Walter Lipmann)

YORUM YAP