Hüseyin Kuru

Sektörde yaşanan son gelişmeler...

İnşaat sektöründe her geçen gün farklı ve yeni gelişmeler yaşanıyor...
Basından derlediğim ve aşağıda ki başlıklarda sizlere sunduğum gelişmeler bu tür kaotik dönemler için bile sektörün ne kadar dinamik olduğunu, yeni gelişmelerle büyüme trendini takip ettiğini, arzusunu ve çalışma azmini göstermesi bakımından da olumlu düşünülmelidir.
Sonuçta yatırımcılar, mülk sahipleri ve şirketler açısından avantajlar, yasa düzenlemeleri ve gelişmeleri doğru bir şekilde yansıtırsak geleceği tahminimiz, yatırım kararımızda kolaylaşır.
Arsa ve inşa maliyetlerinin bu kadar yükseldiği bir dönemde gayrimenkul ve emlak sektörünün bizlere sunduğu fırsatları da doğru değerlendirmek ve kullanmak sizlerin insiyatifinde...

***
Devam edelim... Bankalar konut kredisi faiz oranlarını düşürmeye yanaşmıyor.
Her geçen gün artan faizler vatandaşın daha fazla para ödemesine neden oluyor.
Yeni güncellenen verilere göre 4 banka faiz oranlarını artırdı, lakin konut kredisi faizlerindeki artış durmuyor.
Bankalar önce faiz oranlarını indirdi, vatandaşın ağzına bal çaldı.. ancak şimdi faiz oranları yüzde 2'yi geçmiş durumda.
Ev almak isteyen vatandaş hayalini ertelemek zorunda kalıyor.
Temmuz ayının sonuna geldiğimiz şu günlerde faiz oranları yeniden güncellendi ve 4 banka faiz oranlarını artırdı... Faiz oranını düşüren banka sayısı ise 0.

Hangi bankalar faizleri artırdı?
İş Bankası 5 ve 10 yıllık konut kredisi faizini yüzde 1,48'ten yüzde 1,60'a çıkardı.
ING Bank 5 yıllık konut kredisi faizini yüzde 1,59'dan yüzde 1,68'e, 10 yıllık konut kredisi faizini yüzde 1,55'ten yüzde 1,65'e çıkardı.
Akbank 5 ve 10 yıllık konut kredisi faizini yüzde 1,63'ten yüzde 1,81'e çıkardı.
QNB Finansbank 5 ve 10 yıllık konut kredisi faizini yüzde 1,55'ten yüzde 1,70'e çıkardı.
Ancak başta Alternatif bank olmak üzere banka 5 ve 10 yıllık kredi kullanacaklara yüzde 1,35 faiz oranı uyguluyor.
Halkbank ile Ziraat Bankası da yine 5 ve 10 yıllık kredi kullanmak isteyenlere yüzde 1,38 faiz oranı uyguluyor.
Türkiye Finans Bankası da 5 yıllık kredilerde yüzde 1,51, 10 yıllık kredilerde ise yüzde 1,56 faiz oranı uyguluyor.
En yüksek konut kredisi faizini yüzde 2,19 ile Şekerbank veriyor.. banka 5 yıllık kredilerde yüzde 2,12, 10 yıllık kredilerde ise 2,19 faiz oranı uyguluyor.
Garanti Bankası'nda da kredi faizleri çok yüksek.. banka 5 ve 10 yıllık kredi kullanmak isteyenlere yüzde 2,15 faiz oranı uyguluyor.
HSBC de 5 ve 10 yıllık kredilerde yüzde 2 faiz oranı uyguluyor .

***
Bitmiş konutlar tercih ediliyor..
Gayrimenkul sektörünün büyümesi için maketten satışlar oldukça önem teşkil ediyor. Ancak Haziran ayında maketten konut satış verilerinde azalma görüldü.
Konut alıcılarının tercihi bitmiş konutlara yöneldi. Gayrimenkul sektörünün büyümesi için maketten satış son derece önemli. Çünkü bu modelle müteahhitler proje daha başlamadan önden satış yaparak finansman ihtiyaçlarının önemli bir kısmını giderebiliyorlardı. Böylece daha az ve öz kaynak harcayarak projelerine başlayıp, kısa sürede tamamlama imkanı yakalıyorlardı.
Ancak REIDIN-GYODER tarafından haziran ayında açıklanan Yeni Konut Fiyat Endeksi sonuçlarına göre sektörün bu önemli finansman kaynağında gerilemeler başladı. Aslında Mart ayında başlayan maketten satışlardaki düşüş konut satışlarının yüzde 22 oranında arttığı haziran ayında da devam etti.
Verilere bakıldığında haziran ayında satışı gerçekleştirilen konutların yüzde 36'sı bitmiş konut stoklarından oluşurken, yüzde 64'ü ise bitmemiş konut stoklarından oluştu. Bitmemiş konutların satışlarında 3 puanlık düşüş görüldü. Buna karşın bitmiş konutların satış oranında ise yine 3 puanlık bir artış yaşandı. Yani alıcılar tercihlerini artık bitmiş konuta kaydırmaya başladı.

Konutu canlandıran kitle hangisi?
Yine sektöre göre bu durum en çok yüzde 10'luk bir kitleyi etkiliyor. Bu kitle konut piyasasını ayakta tutuyor. Çünkü metrekare fiyatı 1000 dolar aralığında olan yani metrekare fiyatı 4.500 TL'nin üstündeki konutları alıyor.
Dolayısıyla pazarda üretimin yoğunlaştığı orta ve orta üstü segmente üretilen konutları alıyor. Bu kitle alıma geçtiğinde piyasa canlanıyor. Alımlarını durdurduğunda ise piyasa sıkıntıya giriyor.
Ancak son dönemlerde bankaların mevduat artışlarına bakıldığında bu aralar bu kitlenin de tasarruflarını gayrimenkul yerine bankalardaki TL ya da dolar ya da euro hesaplarında değerlendirdiğini görebiliyoruz.
Şimdi gözler faiz ve kur politikalarında. Şayet faizler ve döviz kurları geri dönmezse şöyle bir tablodan bahsediliyor. Maliyetler hızla artıyor. Ancak konut fiyatları ve satışlar aynı oranda artmıyor. Dolayısıyla gayrimenkul firmalarının yeni konut üretimlerini düşürmesi bekleniyor. Hatta bu yıl içindeki projelerini 2019'a erteleyen, 2019'daki tabloyu bekleyen firmalar olduğunu da duyuyoruz. Ancak hareketlilik olduğu an ertelenen yatırımların hayata geçirilme imkanı da yüksek. Tabi fiyatlar güncellenerek satılacaktır.

***
Kaçak yapı kanunu mu var?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, imar Barışı ile ilgili denetimlerin yapıldığını, yasanın yeni kaçak yapı yapma kanunu olmadığını söyledi.
Başvuruların 3.1 Milyona ulaştığı açıklandı.
AA'nda yer alan habere göre, vatandaşların "İmar Barışı"ndan 31.Ekim'e kadar faydalanabileceğini hatırlatan Kurum, "Bugüne kadar bununla ilgili 3 milyon 158 bin başvuru oldu. İzmir'de de 275 bin başvurumuz var ve yaklaşık 1 milyar lira da hazineye kaynak sağlanmış oldu. İzmir'deki yapılara baktığımızda 2,5 milyon yapımız var ve bu yapı stokunun yaklaşık yüzde 65'i de riskli. Bu başvuru sayısının yüksek olmasının en önemli sebebi de budur diye düşünüyoruz. Bugünkü gündemimizde bu riskli yapı stokuyla alakalı Bakanlığımız olarak hızlı, pratik kararlar alıp uygulamaya nasıl geçebiliriz, açıkçası tüm genel müdürlüklerimizle buradayız yapılması gerekenler neyse bunların kararlarını burada alıp hayata geçirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
***
Türkiye'de hane sahipleri kira topluyor mu?
Türkiye'de yer alan 23 milyon hanenin 13.2 milyonu kendi sahip olduğu evde oturuyor. TÜİK verilerinden derlenen rakamlara göre 6 milyon hane oturduğu evde kiracı. Yaklaşık 3.5 milyon hane kendi evinde oturmamasına rağmen kira bedeli ödemiyor.
Türkiye'de 15 yıl önce yüzde 73 olan kendi evinde oturan hanelerin oranı 2017 sonunda yüzde 57'ye düşüş gösterdi. 2002 yılında 12 milyon aile kendi evinde otururken, bu sayı 2017'de 13.2 milyona yükseliş gösterdi.
Ancak son 15 yılda artan toplam nüfus ve hane sayısı nedeniyle, kendi evinde oturanların oranı geriledi. Habertürk'ten Erdem Aktürk'ün haberine göre, gayrimenkul sektörü uzmanlarına göre kendi evinde oturma oranının 16 puan düşmesinde, yatırım amaçlı emlak alımları da etkili oldu.
TÜİK Hane halkı Tüketim Harcamaları 2017 verilerine göre Türkiye'de yer alan 23 milyon hanenin 13.2 milyonu kendi sahip olduğu evde oturuyor.. 6 milyon hane ise yaşadığı konut için kira ödüyor.
Oturduğu evin sahibi olan hanelerin oranı 2002'de yüzde 73 iken, 2017'de yüzde 57'ye indi. Aynı dönemde oturduğu ev için kira ödeyen hanelerin oranı ise yüzde 18'lerden yüzde 26'ye yükseliş gösterdi. 2002 yılında 12 milyon hane ev sahibi, 3 milyon hane ise kiracı iken; bu hanelerin toplam hanelere oranı sırasıyla yüzde 73 ve yüzde 18 olmuştu.
Verilere göre 2002'de 1 milyon seviyesinde olan bu hanelerin sayısı, 2017 sonunda yüzde 222'lik artışla 3.5 milyona dayandı. Bu artışla birlikte kira bedeli ödemeyen hanelerin Türkiye genelindeki hanelere oranı da aynı dönemde yüzde 6'dan yüzde 15'e kadar çıkmış oldu.. bu istatistiğin, söz konusu evlerde oturanların, kira ödemeden hısım akrabalarının üzerine kayıtlı evlerde ikamet ettikleri açıklandı.

***
Yargıtay kararı; Eş rızası olmadan mülk satılamaz..
Ekonomik olarak rahatlamak için evini borcu karşılığında devreden vatandaş yargı frenine takıldı ve yüksek mahkeme, eşin rızası olmadan aile konutunun devredilemeyeceğine karar verdi.
İstanbul'un Avrupa Yakası'nda borcunu ödeyemeyen bir vatandaş, ailesiyle yaşadığı evi borcu karşılığında devretti. Borçlunun karısı se devre razı göstermediğini belirtti. Eş, İstanbul 12. Aile Mahkemesi'nde tapu iptali davası açtı.
Mahkeme huzurunda ifade veren davacı kadın, taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebinde bulundu.
Mahkemede savunma yapan davalı ise dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını ve iyi niyetli olduğunu söyledi ve Davalı, davanın reddini talep etti.
Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, mahkeme davayı reddetti.
Davacı kadın kararı temyiz edince konu Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne taşındı.
Yargıtay emsal bir karar hükmetti.
Emsal bir karara imza atan daire, eşin rızası olmadan aile konutunun satılamayacağını belirterek, "Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu sebeple söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin 'açık' olması gerekir. Somut olayda taşınmaz aile konutu olup, davalı eş dava konusu aile konutunu davalıya devretmiş .Bu işlem sırasında davalı eş tarafından davacı eşin açık rızası alınmamıştır. Açıklanan kurallar çerçevesinde eşin 'Açık rızası' alınmadan yapılan işlemin Hukuk Genel Kurulu'nca da açıkça ifade edildiği üzere 'Geçerli olduğunu' kabul etmek imkansızdır. Eş söyleyişle eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin geçersiz olduğunu kabul etmek zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece Hukuk Genel Kurulunca benimsenen yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkelere uygun değerlendirme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

***
3 katlılara Asansör zorunluluğu..
Resmi gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına' dair yönetmeliğe göre, 3 katlı binalara asansör yeri bırakma zorunluluğu getirdi.
Yönetmeliğe göre, tek bağımsız bölümlü konutlar hariç uygulama imar planına göre kat adedi 3 olan binalarda asansör yeri bırakılması.. 4 ve daha fazla olan binalarda ise asansör tesisi zorunlu olup, iskân edilen ve ortak alan bulunan bodrum katlar dâhil kat adedi 4 ve daha fazla olan binalarda asansör yapılması zorunlu oldu.
Kullanılabilir katlar alanı tek katlı olan binalar hariç 800 metrekareden veya kat adedi birden fazla olan umumi binalarda en az bir adet asansör yapılması zorunlu oldu.
Ayrıca; kat alanı 800 metrekareden ve kat adedi 3'ten fazla olan umumi binalarda,
uygulama imar planına göre 10 kat ve üzeri binalarda ve zemin kat üzerinde 20 den fazla konut kullanımlı bağımsız bölüm bulunan yapılarda ikinci fıkrada belirtilen asgari ölçülere uygun ve en az 2 adet olmak üzere binanın tipi, kullanım yoğunluğu ve ihtiyaçlarına göre belirlenecek sayıda asansör yapılması zorunlu oldu.
Bu asansörlerden en az bir tanesinin herhangi bir tehlike anında, arıza veya elektriklerin kesilmesi halinde zemin kata ulaşıp kapılarını açacak, yangına dayanıklı malzemeden yapılmış, kuyu içinde, duman sızdırmaz nitelikte, kesintisiz bir güç kaynağından beslenecek şekilde tesis edilmesi gerekiyor.
İyi haftalar..

YORUM YAP