Engin Akın

Kaybetme alışkanlığı

Devam eden liglerde çoğu takımın yaşadığı bir talihsizliktir kaybetme alışkanlığı yakalandığın zaman tükenmişliğin başlangıcıdır aslında.

Hani derler ya ‘Kazanmak alışkanlıktır” diye, ‘kaybetmek de öyle' değil mi? Kaybetme alışkanlığı bir kanser gibidir. Bütün vücudu sarar ve sonunda da ölümü getirir.

Art arda gelen kötü sonuçlar karşısında sükûneti elden bırakmamak ve savaşma inancından uzaklaşmamak lazım.

Kaybetme alışkanlığı sizin ne kadar iyi bir takım olduğunuza bakmaz, kıl payı kaçan galibiyetler, hakem hataları bunların hepsi futbolun içinde var olan ve olmaya da devam edecek etkenlerdir. Ardı ardına alınacak iki galibiyet bu alışkanlığı tersine çevirmiştir her daim.Kötü sonuçlar birbiri ardına geldiğinde bir özgüven sorunu yaşanabilir, yaşanıyor da. Herkes kazanmaktan bahsediyor; oysa kaybetmek de kazanmak kadar doğal. Üstelik her kayıp belki de bir kazançtır. Peki, kaybetme durumu nasıl kazanıma çevrilir biliyor musunuz?

Kaybetmeyi bilmek kazanmayı öğrenmekten daha da önemlidir. Kazanmaya şartlanmış birinin kaybetmesi oldukça zor bir durumla karşı karşıya gelmesi demektir. Bu durumda kaybetme durumuyla başa çıkması gerekecektir. Bu da kaybetmeyi ‘bilmeyi' gerektirecektir.

Başarının değerini kaybetmeyi bilen çok daha iyi anlayacaktır. Başarıdan öğrendiğimizden daha fazlasını öğreniriz başarısızlıktan. Kaybetmekten korkmamaktan geçer kazanmanın yolu. Zor bir yoldur bu ve ancak kaybetmeyi bilen, kaybetmekle başa çıkabilen kişiler yürüyebilir bu yolda.

“Neden kaybettim?” sorusunu kendisine soran ve yanıtlayabilecek düşünce yapısına sahip olanlar hatalarından öğrenirler. Herkes hata yapabilir ama aptal olan aynı hatayı ikinci kez yapar. İşte kaybetmeyi bilmek bu yüzden başarıyı getirir.

Hep geçmişle hesaplaşır, geçmişteki yanlışları düzeltmeye çalışırız. Ama bugündür, yarındır önemli olan. Sportif hayatta yüzümüzün hep ileriye dönük olması gereklidir. Yapılan hatadan ders zamanında alınmalıdır.

Cesur olan kişi kaybetmekten korkmaz. Bu körü kürüne bir cesaret değildir. Kaybettiğinde ne yapacağını bilen kişinin kendine olan güveninin verdiği bir cesarettir.

Kaybetmeyi bilmek bu duyguyla hesaplaşmak ve sonuçta kazançlı çıkmaktır. Kaybetmek öğrenilebilir. Ondan çok şey öğrenilebilir.

Her şey kaybedilebilir.

Her kayıp üzücüdür.

Çok önemli bir maç, çok iyi bir arkadaş, gerçek bir dost ve belki de sevdiklerimizi de kaybedebiliriz. Bunlar hayatın gerçekleri ama tek gerçek vardır hayatta hep kayıp bir kazançtır.

İşte bu kazanç zamanında geç kalmadan dersler çıkarabilmektir. Çok kaybettik ve kazanma zamanı geldi de geçiyor bile. Size inanan ve size güvenen çok insan var. Beklentiler belki şampiyonluk değil ama bu kulüp geriden gelip çok kez ipi göğüslemiştir.

YORUM YAP