Hüseyin Kuru

İnşaat sektörü nereye koşuyor

Kamu bankalarının konut kredisi faizlerini aylık bazda 0.64'e çekmesiyle konut sektörü hareketlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açıklamasına göre, 27 günlük dönem de kredili konut satışları 93.704 oldu. Sektör temsilcileri tüm zamanların aylık rekor konut satışının Haziran'da gerçekleşebileceğini belirtiyor. Finansal varlığı olanlar ise konut, arsa, arazi yatırımı yapıyor...

Habertürk Gazetesi köşe yazarı Abdurrahman Yıldırım, köşesinde konut satışlarını konu ettiği 'Canlanmaya çifte doping' başlıklı yazısı ile devam edelim.

                                                        ***

Haziran ayında yurtiçi talepte ciddi bir sıçrama yaşanıyor. Bunda salgın döneminde ertelenmiş talebin belli bir etkisi olduğu varsayılabilir. Mart, nisan, mayıs olarak üç ayda biriken, ertelenen tüketim realize oluyor. Ancak sonuçta üç ay gibi kısa sürede biriken bir talebin boyutu da küçük olur. Üstelik salgın öncesi tüketim iştahı ile salgın sonrası tüketim iştahı aynı değil. Anketlerin ve öncü verilerin ortaya koyduğu gibi belirgin bir azalma söz konusu.

 

  • Canlanma hangi alanlarda var diye baktığımızda, konut, arsa ve arazi olarak gayrimenkul; birinci ve ikinci el olmak üzere otomotiv; koronavirüs nedeniyle değişen tatil anlayışından dolayı tekne ve karavan; ev içi bakım onarım, mobilya, elektronik aletler ev eşyalarını görüyoruz. Market, giysi, kırtasiye, gibi alışverişler de daha çok internet üzerinden gerçekleşiyor.
  • Negatif faizin parayı finansal sistemden itici, alternatif alan aramaya zorlayıcı ve yönlendirici gücü de var.
  • Son olarak TL faizlerinin farklı vadelerdeki ortalaması yüzde 7.45'e kadar indi. Stopajı düşüldükten sonra neti 6.3 faize gelir. Bu da şu anki enflasyonun 5 puan gerisinde ve neredeyse yarısı düzeyinde kalıyor. 1980 sonrasının en düşük reel mevduat faizi.
  • Mevduat faizlerinin itici gücüyle para, tasarruflar, finansal varlıklar gayrimenkule, otomobile, ev eşyalarına yöneliyor. Yüksek negatif faizler hane halkını mevduattan soğutuyor.
  • Paranın satın alma gücünü korumak için, bizzat bugünden alım yapmak ya da harcamak gerekiyor. Finansal varlığı olanlar da bunu yapıyor. Gözü kesenler borsaya ve altına gidiyor. Kesmeyenler konut, arsa, arazi, yat, karavan alıyor. Bir anlamda finansal varlığını şimdiden harcıyor. Ya da finans dışı alanlara kaydırıyor.
  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Haziran ayının 27 günlük döneminde kredili konut satışları 6.658'den 93.704'e çıktı. Kredili konut satışlarında bir rekor gelecek.
  • Bunun dışında peşin veya müteahhit kredisi, mal ve hizmet karşılığı olan diğer satışlar da olacak. Bu da en az kredili satışlar da kadar, hatta daha fazlası olabiliyor. Dolayısıyla emlakçıların beklentisi doğru çıkabilir. Tüm zamanların aylık rekor konut satışı haziranda gerçekleşebilir.
  • Yine bakanlık verilerine göre konut yanında diğer taşınmazlar olarak arsa ve araziler de dahil 284.487 adet satış gerçekleşti. Geçen yılki satış ise 99.125 adetti. Artış oranı ise yüzde 187 veya geçen hazirandaki her bir birim satışı bu yıl 3 birimlik satış yapıldı.
  • Böylesi güçlü bir talep karşısında ise fiyatların yerinden oynaması hatta sıçraması da gayet normaldir.
  • Belirtmeliyiz ki, artışta geçen yıla göre bu haziran' da 7 gün daha fazla iş gününün olmasının da payı önemli. Geçen yılın haziranına Ramazan Bayramı rastlamıştı.

                                                        ***

Kamu bankalarının düşük faizli konut kredisi kampanyası konut satışlarını uçurması ile 27 günde 14 kat artışla 94 bine yakın ipotekli konut satışı gerçekleştirildi. Bu rakam aynı zamanda geçen yılın ilk 7 ayında satılan rakama yakın.

Konut sektörüne yönelik haziran ayına ilişkin ilk veriler açıklandı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, faizlerin indirildiği 1.Haziran'dan itibaren ülke genelinde 94 bine yakın kredili satış işlemi gerçekleştiğini açıkladı.

Akşam Gazetesi'nde yer alan habere göre; bu rakam geçen yılın ilk 7 ayında yapılan 95.949 adetlik satışa yaklaştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre geçen yıl 1-27 Haziran'da ülke genelinde 6.658 kredili konut satılırken, bu yılın aynı döneminde bu rakam 93.704'e ulaştı.

 

  • Böylece geçen yılın aynı dönemine göre 14.07 kat daha fazla kredili satış işlemi gerçekleştirildi. Rakamlar Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesiyle geçen yılın ikinci yarısında başlayan ipotekli satışlardaki hareketliliğin, kamu bankalarının 1 Haziran'da başlattığı kampanyayla patlama noktasına geldiğini gözler önüne serdi. Faiz oranlarının sıfır konutlarda yüzde 0.64'e, ikinci elde ise yüzde 0.74'e indirildiği 1.Haziran'dan bu yana İstanbul'da 14.465, Ankara'da 12.172, İzmir'de 6.220, Bursa'da ise 3.592 kredili konut satışı gerçekleşti.
  • Faiz düşüşü sadece konut değil gayrimenkul satışında da patlamaya sebep oldu. 27 günde tarla, arsa, iş yeri konut ve diğer taşınmazlar da dahil toplam 284.487 satış yapıldı. Hazine'ye, kredili satışlardan 962 milyon TL, tüm taşınmaz satışlarından 1 milyar 966 milyon TL katkı sağlandı.

                                                        ***

Sektörde hareketlenmenin başlaması ile sektörde faaliyet gösteren şirket sahipleri ve yöneticilerin yaptığı açıklamalara göre yıl sonunda 1 milyonlu rakamların yakalanacağı  tahmin edilmekte.

Faizlerin düşmesiyle birlikte insanların alım gücünde yaşanan yükselme, sektörümüze olumlu katkı sağlıyor. Karamsarlığı bir kenara bırakmamız gerekiyor. Türkiye her noktada iyiye gidiyor. Bunu gayrimenkul satışlarından yaşanan gelişmelerden anlamak mümkün.

Pandemi sonrası inşaat sektöründe yeni bir rüzgar yakalanacak. Sektörün ekonomiye sağladığı katkının artacağı ve yatırımların hızlanacağı bir döneme giriyoruz. 2017 yılında sektör 1 milyon 300 binin üzerinde bir satış rakamı yakaladı. 2017 yılında yaşanan rekorun 2021 yılında da kırılacağını öngörülüyor.

***

Arz talep dengesi son dönemde değişti.. yakın zamanda arza sunulan mülklerde arzda biriken mülklerin satılmaması fiyat avantajı sunuyordu. Şimdi ise arzda biriken mülkler hızla eriyor.. lakin artan talep karşısında tabi ki kredi faizlerinin düşmesiyle gayrimenkule talep nedeniyle fiyatların sürekli değişiyor olması. Mal sahipleri ve müteahhitler sürekli fiyat artırımına gidiyorlar. Anlaşma yapılan fiyat üzerinden pazarlık bozuluyor. Bu durum hem emlakçıyı hem de alıcıyı mağdur ediyor.   

                                                        ***

Daha önce de yazdım.. inşaat ve emlak sektörleri bizim gibi genç nüfusa sahip ülkelerde her zaman talebin geldiği, her ne kadar dönemsel krizlerde olumsuz etkilense bile akabinde hem yatırım değeri açısından, hem de ikamet amaçlı olarak daha da güçlenerek çıktığı görülmektedir.

1994, 2001, 2008 yıllarında yaşanan süreçlerini düşündüğünüz zaman ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Dikkat ederseniz her sektörde bazı parametreler vardır.. mesela inşaat sektöründe hem yurt içinde ki evlilik, boşanma, artan nüfus vs. hem de yurtdışından gelen vatandaşlarımız ve yabancıların talepleri bu ülkeye asla bitmeyecektir.

Her kriz dönemi sonrası mutlak surette gelen talepler arzı bitirme noktasına getirmiştir.

Rahmetli hocam Adil ARASLI bana yıllar evvel şunu söylemişti; “Bak evlat, bu ülkede her 10 yılda bir, öyle dönemler olur ki taş koysan satarsın”.

Her kriz sonrası olması mukadder olan böyle bir dönem aslında bekleniyordu.. bu durum süreklilik arz ve devam eder mi bilemem.

Ancak Türkiye'nin Akdeniz politikası eğer semeresini verirse o zaman bu ülkeyi kimse tutamaz.. Rabbim bu ülkeye cennetasa böyle bir dönemi gösterecektir.

İyi haftalar..

YORUM YAP