İlçe Özel İdareleri Kapatıldı

İlçe Özel İdareleri Kapatıldı

8.01.2010 11:32:05



İstanbul İl Genel Meclisi 2010 Yılı Ocak Ayı toplantısı 2. Birleşimi dün saat 14.00'da gerçekleştirildi.  Toplantıda Çatalca CHP İl Genel Meclis Üyesi Taşkan Uysal, Silivri CHP İl Genel Meclis Üyeleri Gürcan Albayrak, Şerif Sezen ve AKP İl Genel Meclis üyeleri Halit Girgin, Osman Turan, Sayalar, Akören, Danamandıra, Kurfallı ve Halaçlı muhtarlı da hazır bulunanlar arasındaydı.

Oturumda gündem maddeleri arasında yer alan İlçe Özel İdareleri'nin tasfiyesi ilgili konu görüşüldü.

İlçe Özel İdareleri'nin tasfiyesi hakkındaki İdari İşler Komisyon Raporu şu şekilde okundu; "İdari İşler Komisyonu Raporu

10.12.2009 tarih ve 3196 sayılı İlçe Özel İdarelerinin Tasfiyesi hakkındaki idare teklifi

MÜZAKERE: 10.12.2009 tarih ve 3196 sayılı İlçe Özel İdarelerinin tasfiyesi hakkındaki idare teklifi komisyonumuzca değerlendirilmiş, bu çerçevede İl Özel İdaresi ilgili bürokratları ile konu etraflıca tetkik edilmiş, ayrıca Çatalca ve Beşiktaş İlçe Özel İdareleri ziyaret edilerek mahalde gerekli incelemeler yapılmış, ilçe özel idare müdürlerinden gerekli bilgiler alınmış ve bütün bu görüşmeler ve değerlendirmeler neticesinde komisyonumuz aşağıda belirtilen sonuçlara ulaşmıştır.

AÇIKLAMALAR: Bilindiği üzere İl Özel İdarelerinin İl düzeyinde bir taraftan merkezdeki görevlerini deruhte ederken diğer taraftan belediye sınırları haricinde imar, yol, su, kanalizasyon, yapı ruhsatı, gayri sıhhi müessese ruhsatı gibi bir kısım görev ve sorumlulukları ifa etmektedir. Ülkemizdeki tüm İl Özel İdareleri için geçerli olan bu durum 10 Temmuz 2004 tarihinde yapılan yasal değişiklikler neticesinde İstanbul ve Kocaeli illerimiz için ayrı bir düzenlemeye kavuşmuştur. Buna göre mahalli idarelerin yeniden yapılandırılması kapsamında İl Özel İdareleri için 5302 sayılı kanun, Büyükşehir Belediyeleri için ise 5216 sayılı kanun yürürlüğe konulmuştur. Mevcut yasalardan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu muvakkat 2.maddesi "...büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülki sınırıdır." şeklinde düzenlenerek İstanbul ili belediye sınırlarını İl Mülki sınırları olarak ilan etmiştir. Bu hükmün yürürlüğe girmesi ile beraber İstanbul İl Özel İdaresinin 5302 sayılı İl Özel İdare Kanununun 6.maddesinin (b) bendinde sayılan imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, orman köylülerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin görev ve sorumlulukları İstanbul Büyükşehir Belediyesine intikal etmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda yapılan bu değişiklikle İl Özel İdaremizin belediye sınırları dışındaki görevleri ilgili kanunun resmi gazetede neşredildiği gün olan 23 Temmuz 2004 tarihi itibariyle son bulmuştur. Bu durum ilçelerdeki müesses İlçe Özel İdarelerini işlevsiz hale getirmiştir. Dolayısıyla yasanın yürürlük kazandığı tarihten bugüne kadar süregelen zaman içerisinde ilçe özel idarelerinde görev yapan personelden alınması gereken verim doğal olarak düşmüştür.

Diğer taraftan bu geçiş süreci içerisinde gerekli bilgisayar teknolojisi, e-devlet projesi uygulaması ve otomasyon sistemi İlimiz İl özel İdaresi nezdinde hayata geçirilmiş olup, ilçe teşkilatları tarafından mahalde sunulan hizmetlerin vatandaşlarımızın merkeze gelmeksizin ikamet ettiği yerden bu hizmetleri alabilmesine imkan sağlayacak şekilde bir sistem alt yapısının hayata geçirildiği gözlemlenmiştir.


İlçe özel idareleri halihazırda ilçelerdeki ilköğretim okullarının elektrik, su, telefon, internet faturalarının ödenmesi, madenler, sular ve diğer kira tahsilatları, muhtar maaşlarının tahakkuku, kamulaştırma uygulamalarında değer tespit komisyonu çalışmalarına iştirak gibi görevlerle birlikte, köyü olan ilçelerimiz açısından ise ilçe teşkilatlarının diğer ilçelerden farklı olarak mikro kredi uygulamaları ve taşımalı eğitim ihalelerinin yapılması görevlerini bu geçiş sürecinde yürüttükleri görülmüştür.

İlçe teşkilatlarının tasfiyesinin halihazırda ilçe özel idare müdürlükleri tarafından yerel düzeyde sunulan hizmetlerde bir aksamaya yol açıp açmayacağı ve bu ilçelerde yaşayan vatandaşlarımızın günlük yaşamlarında bir zorluk meydana getirip getirmeyeceği hususları komisyonumuzca aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir. Buna göre; Okulların elektrik, su, telefon-internet gibi aylık borçlarının ödenmesi otomatik ödeme talimatı ile kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Bu durum hem zamandan hem de emekten tasarruf sağlayacaktır. Aynı şekilde muhtar maaşlarının merkezde bordro tahakkuklarının yapılması ve yine merkezden banka havalesi yoluyla ödenmesi de bu çerçevede mümkündür. Maden İşletme, su hakkı ve diğer kira gelirleri bakımından ise tahsilattan ziyade bu bedellerin muhatapları tarafından idaremize ödenmesi hali söz konusudur. Bu tip borçların tahsilatları ilgilileri tarafından idarenin hesaplarına kira bedellerinin yatırılması suretiyle gerçekleştiğinden idarenin bu kapsam gelirlerinin takibi ve tahsilatı için yerelde ayrı bir teşkilat bulundurması kanımızca gerekli olmaktan çıkmıştır.

İlçe Özel İdarelerinin tasfiyesinin köyleri olan ilçelerimizdeki mikro kredi uygulamalarını da olumsuz etkilemeyeceğini düşünmekteyiz. Çünkü ilçe özel idarelerinin tasfiyesi halinde mikro kredi uygulamasına müracaat eden vatandaşlarımızın merkeze kadar gelmelerini gerektiren bir durum söz konusu değildir. Bilindiği üzere halihazırda mikro kredi uygulaması ilçe teşkilatlarımız ile ilçe tarım müdürlüklerinin müşterek çalışması ile gerçekleşmektedir. Tasfiye halinde mikro kredi uygulamaları ilçe kaymakamlığı bünyesindeki tarım müdürlükleri nezdinde yürütülebileceğinden bu durum vatandaşlarımızın mevcut yaşamlarında olumsuz bir durum meydana getirmeyecektir. Kaldı ki Mer'i mevzuata göre il özel idarelerinin mevcut olmadığı yerlerde kaymakamlıklar il özel idarelerinin görev ve sorumluluklarını yerine getirir ve yetkilerini kullanır. Dolayısıyla tasfiyenin bu tür uygulamalar bakımından boşluk oluşturmayacağı ortadadır.

Taşımalı eğitim ihaleleri bakımından ise her ne kadar bu tip ihale uygulamaları ilçe özel idarelerinde yapılmakta ise de uygulamada ihale işlemleri için merkezden görevliler tayin edilmektedir. Dolayısıyla mevcut uygulamanın ayniyle devamı mümkün olduğundan tasfiye bu konuda da sıkıntı oluşturmayacaktır.

İlçe Özel İdarelerinin tasfiyesinin bir diğer yararının ise ilçelerde istihdam edilen personelimizin merkezde daha fonksiyonel ve verimli bir mesai çalışmasına tabi tutulması olacaktır. Halen vakitlerinin büyük kısmını ilçelerinde boş geçiren ilçe personelimizden merkezde azami surette istifade sağlanacaktır.

KARAR: Yukarıda belirtilen neden ve gerekçelerle, ilçe özel idarelerinin tasfiyesi kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını sağlayacağı, bu kapsamda yapılacak tasarrufun gider azaltıcı-gelir arttırıcı bir etki meydana getireceği, gereksiz zaman ve emek kayıplarını ortadan kaldıracağı düşünüldüğünden 10.12.2009 tarih 3196 sayılı idare teklifinin kabulü ile ilçe özel idarelerinin tasfiyesinin uygun olacağı hususunu komisyonumuzun görüşünü meclisin takdirlerine arz ederiz."

UYSAL: YERİNDE YÖNETİM

ANLAYIŞI İLE BAĞDAŞMAMAKTA

İlçe Özel İdareleri'nin Tasfiyesi hakkındaki idari teklifi hakkında Çatalca CHP İl Genel Meclis Üyesi Taşkan Uysal söz alarak şu konuşmayı yaptı: "Konuya bir başka boyuttan bakarsak bu yardımların "Köylere Yardım Yönetmeliği"ne göre uygulanması halinde işlerin daha verimli ve daha ekonomik olduğu ve aynı zamanda zaten ekonomik sıkıntının yüksek düzeyde olduğu ilçede yaşayan insanlara da katkı sağlayacağı aşikardır. Bunu şu şekilde özetleyebiliriz. Bu verilen yardımların mahallinde yapılması hem oradaki ustaya, kalfaya işine göre inşaat işçisine bir iş imkanı sağlamış oluyor hem de kullanılan malzemelerin uygun olanlarının mahallinden karşılanması suretiyle ilçe ekonomisine katkı sağlanmış oluyor ve hem de yukarıda izah edildiği üzere yerel imkanlar da kullanılarak daha ucuza daha verimli işler uygulanmış oluyor.

Yine bu konuyla ilgili köylere merkezden yapılan işlerde muhtarlıklar da müdahil olmadığından yapılan işlerde eksiklikler gördüklerinde işin müteahhidini uyarmalarına rağmen eksiklikler giderilmemekte ve taleplerine cevap alamamaktadırlar. Bu konuda örnekler çok fazladır. Ayrıca yukarıda da bahsedildiği üzere bu eksiklikler muhtarlar tarafından yaptırılmakta ve harcamasını da muhtarlar yapmaktadır.

Zaten 5216 sayılı Kanun ile sıkışan ve çaresiz kalan muhtarlarımız işlerin merkeze alınması ile daha da yalnızlaştıracak ve sorunları ile baş başa bırakacaktır.

Yine ilçede yapılan işlerden olan İlköğretim Okulları onarım ihaleleri ile İlköğretim okulları elektrik, su, doğalgaz, internet ödemelerinin ilçeden yapılıyor olması, işin takibi açısından hem milli eğitim hem de okul yönetimlerine kolaylıklar sağlamakta ve işlerin mahallinde aksamadan yürütülmesi imkanını sağlamaktadır.

Ayrıca Orman Köyü statüsündeki köylerimize İl Özel İdaresi Bütçesinden 2008 yılından itibaren verilen mikro kredilerin, daha talep safhasından itibaren sözleşme ve dosya işlemleri İlçe Özel İdarelerinde yapılmakta ve köylerdeki vatandaşlar bu dosyaların hazırlama aşamalarında bazen birkaç kez İlçeye gelip gitmektedir. Zira bu işlerin merkezden yapılıyor olması halinde bu köylerdeki vatandaşların bu kez İstanbul'a birkaç kez gelip gitmesi gerekeceğinden zaten ekonomik sıkıntı ve işsizlik yüzünden sıkıntı yaşayan köylerdeki insanları yol parası da dahil sıkıntıya sokmakta ve hem de o köylünün bağını, bahçesini ve hayvanını o gün bırakıyor olmasına ve işlerini aksatmasına sebep olacaktır. Ayrıca bu kredilerin yine İlçe Özel İdare Müdürlüğü'nün birebir görüşmeleri sonucu takibi ile geri dönüşümü sağlanmaktadır.

İlçe Özel İdare Müdürlüklerinin ilçelerde artık işlerliği kalmadığından bahsedilmektedir. Geçtiğimiz yıllar itibariyle hizmetlerin kademe kademe merkeze alındığını gördüğümüzde bu ortamı İl Genel Meclisinin hazırladığı görülmekte. Sonuç olarak iş ve hizmetlerin verimliliğini arttırmak için yetkiyi ve imkanı merkeze değil daha çok yerele yaymanın daha ekonomik ve daha faydalı olacağı aşikardır.

Anayasanın 127. Maddesine göre yerel yönetimler il özel idare, belediye ve köy olarak belirlenmiştir.

Açıkça adından da anlaşılacağı üzere bunlar yerinde yönetim şekilleridir. Biz ilçe özel idareleri kapatmak sureti ile merkezi yönetime geçme çabası içine kendimizi sokmuş bulunuyoruz bu da yerinde yönetim anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Yasa gereği kaymakamlara harcırah verdiğimizden bahis ediliyor, oysa kaymakamlara hizmet binası yaptırıyor bunları da biz yaptırdık diye onurla, gururla panolara asıyoruz örnek Küçükçekmece hükümet konağı gibi. Harcırah verilmesi yasa gereği Vali Yardımcıları da alıyor.

Büyükşehir hizmetleri ile il özel idare hizmetleri ayrılmıştır iki ayrı meclis vardır. İkisinin de ayrı ayrı çalışma statüleri vardır 5216 sayılı yasa ile kaldırılıyor ise ilçe özel idareleri o zaman bu idari teklifin meclise gelme sebebi nedir? Neden bizim oylarımıza ihtiyaç duyuluyor il özel idare hizmetleri vatandaşa en yakın yerde ve en uygun yöntem ile sunulur diyor kanun il özel idaresine kanunun verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik de çıkarıyoruz 10. Dönem köy yardımları adı altında 75000 TL'lik üst limit olmak üzere köy yardımı adı altında yönetmelik çıkardık bu meclisten de oybirliği ile geçti hala iptal edilmedi ve yürürlüktedir. Son dakika meclis gündemine gelen gruplarda tartışılmayan idare tekliflerinde mutlaka bir uzlaşmazlık çıkıyor bu konulara dikkatinizi çekmek istiyorum idari teklif meclise son dakika geliyor ama işin enteresan tarafı meclis gündeminden de önce ilçe özel idarelere giden yazı var "hesabınızı kitabınızı kapatın yıl başından sonra faaliyetiniz son bulacak" deniyor. İdari teklifin meclisten geçeceğini kim biliyor? Bu meclisin idari teklifinden önce komisyonlara gitmeden, mecliste tartışılmadan, bugün daha yeni oylayacağımız ve tartışmaya açacağımız bir konuyu hangi güç "Pılınızı pırtınızı toplayın kapanıyorsunuz" diyor böyle bir yazının yazılması bile bu meclisimizin özgür iradesine saygısızlık değil mi? Bana Kocaeli'ni hiç kimse örnek olarak anlatmasın biz de ki orman köyü sayısı ve sınırlarımız ile Kocaeli'nin sınırları ve orman köyü sayısı kıyaslanmaz 5216 ayılı yasa ile yok ediliyor ise ilçe özel idareleri bu meclisin oyuna ihtiyaç niye? 100'ün üzerinde çalışan var 39 ilçede diyor genel sekreter oysa çalışan sayısı 54 bunların yetkilerini görev ve sorumluluklarını artıracağımız yerde, 54 çalışana tasarruf adı altında tahammül edemiyoruz bunun adı tasarruf da değil bana kalsa çünkü aynı kişiler merkezde istihdam edilecek diye söyleniyor tasarruf bunun neresinde görevleri ve yetkileri merkeze toplamaktan başka bir işe yaramayacak olan bu uygulamanın biran önce durdurulması gerekir. E-devlet'in varlığından bahis ediliyor devlet imkânları ile E-devletin nimetlerini güzel kullanabiliriz fakat benim köylüm kasabaya inemiyor, E-devlet'den ne anlar bu ülkede halkın yüzde kaçı teknolojiden yararlanıyor? Meclisimizin yüzde 50'si o e- devlet imkânlarını biliyor mu? Kullanıyor mu ki benim köylerdeki varoşlardaki halkım kullanabilsin? Zaten bu çalışanların maaşını vereceğiz diyorsunuz o zaman kararımız yok ki bırakın yerinde kalsınlar kamu kaynaklarının etkin kullanılması önemlidir ancak bizim önceliğimiz insanımıza hizmettir. Mahalli idarelerin önceliği budur. Önce yetkilerini alıyoruz sonra kapatıyoruz daha sonra sıra mülklerin satışına mı gelecek Şişli'deki binamız gibi. Bu gidiş ile il özel idarelerini de kapatıyoruz derler ise bu meclis oy çokluğuyla onu da mı kabul edeceğiz?

Tarih bunları bir gün gülerek yazacak oylamada şapkayı önümüze koyarak bir daha düşünmemiz gerekiyor bu meclisin sağduyusuna güveniyorum. Çünkü doğru bir tanedir bu ilçelerde ki özel idareler kapanır ise bu köylünün neler çekeceğini çok iyi biliyorum bu meclise gelen arkadaşlarımın bir çoğunun benim gibi köyden geliyor. Bire bir konuştuğumda "sen haklısın, doğru söylüyorsun" dediklerine şahidim en azından köyleri olan ilçelerin açık bırakılmasını oy birliği ile geçirelim bu meclisten çünkü ben Silivri, Şile, Çatalca, Beykoz, Arnavutköy gibi köyleri olan muhtarlar ile muhtarlar dernek başkanları ile il genel ve belediye meclis üyeleri ile, ilçe özel idare müdürleri ile tek tek görüştüm bir daha siz de görüşün çok ciddi olan bu olayı oldu bittiye getirmeyin bizzat sizin grubunuzdaki il genel meclis üyeleriniz de bana bu olayın yanlış olduğunu ifade ettiler. "Grup kararı aldık ne yapalım" demeyin biz CHP olarak bu idari teklife hayır oyu kullanacağız grubunuzdaki hukukçu arkadaşlar ile görüşüp olayı İdari Mahkemeye taşıyacağız. Büyükşehir büyüyor biz küçülüyoruz oysa yasalarımız farklı, biri 5216 diğeri 5302 sayılı. Hizmet satın almak ile daha ucuza gelmez hizmeti yerinde yapmak daha ucuza gelir yerel yönetimin 2. Adı da yerinde hizmet değil midir? AKP iktidara geldiği zaman statükoya karşı olduğunu söylüyordu. Merkezi yönetim anlayışından bir an önce sıyrılarak yerel yönetimlerin görev ve yetki alanlarının genişletilmesi gerektiğinden söz ediliyor, hatta bazı yetkililer çok tehlikeli olmasına rağmen yerel yönetimlerin özerkliğinden bile söz ettiler. Doğru hatırlıyorsam 2004 veya 2005 yıllarında mevcut yerel yönetim anlayışını değiştiren bir de kanun hazırlanmıştı.

Hal böyle iken tam tersi bir anlayışla yetkiyi tek elde toplama girişimi diyebileceğimiz bu uygulamaya nasıl destek verdiğinizi anlamakta güçlük çekiyoruz. Hangi anlayışınız doğru? Statükoya mı inanıyorsunuz yoksa yönetimi yerele yayma gerekliliğine mi? Eğer bu değişikliği destekliyorsanız kendinizle çelişiyorsunuz demektir. 2008 yılında yapılan değişiklikle birçok köyün mahalleye dönüşmesi, köylerin ortak alanlarının köy uhdesinden çıkması, belde belediyelerin kapatılması gibi sonuçlara yol açan bu değişiklikler nasıl mağduriyetlere yol açtığını şimdi keşke yapılmasa idi denildiğini hepiniz biliyorsunuz. Öyle ki köyleri olan bölgelerde çok ciddi huzursuzluk ve sıkıntıyı beraberinde getirecek olan bu uygulamaya da tekrar bir daha düşünün diyorum. Bir gün "Sizin işlerimizi Ankara'da yöneteceğiz. Teknoloji çok gelişti yaptığınız hizmetleri orada bir tuşa basarak yaparız" derlerse birileri o zaman ne cevap vereceğimizi merak ediyorum."

SELMAN: İL ÖZEL İDARELERİ İLÇE

TEŞKİLATLARINI KAPATMAKLA

BİR YASAL HÜKMÜ,

BİR ZARURETİ İFA ETMEKTE

AKP İdari İşlerden Sorumlu Kadir Selman söz alarak konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: "Taşkan Uysal'ın dile getirdiği bir hususu düzeltme gereği duyuyorum. Uysal, burada bir metin göstererek İl Özel İdare'sinin ilçelere bir yazı yazdığı ve zaten ilçe teşkilatlarını kapatacağını önceden deklare ettiği bir metindi. Bu metni ben de gördüm. Metin, yılsonu İlçe Özel İdare'lerinin yılsonu hesap ve işlemlerin tasfiyesini içeren mutat bir yazı. İdaremizin bürokratları bu konuyla ilgili mutlaka söz alıp kendi savunmalarını ifa edeceklerdir ancak ben de yüce meclisin takdirlerine arz etme lüzumu duydum. Buradaki sorun şudur; İl Özel İdareleri ilçe teşkilatlarını kapatmakla bir yasal hükmü, bir zarureti ifa etmektedir."

UYSAL: İNSANIMIZ MAĞDUR

CHP Çatalca İl Genel Meclis Üyesi Taşkan Uysal yeniden söz alarak şu açıklamada bulundu: "Silivri'de, Beykoz'da, Çatalca'da Milli Emlak Daire Müdürlükleri kapatılarak görev ve yetkiler merkeze toplandı. Avrupa Yakası Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün önüne bir gidip bakın, Çayırdere'den, Danamandra'dan bir sürü insan, Silivri ayağının dibindeyken şimdi İstanbul Defterdarlığında. Konu; ecrimisil fiyatlarına itiraz. Gerekiyorsa devlet açmalı. Dalga geçmeyin. Ben mağduriyetlerini dile getiriyorum. Dinlemek istemiyorsanız çıkın. Bütçe görüşmelerimiz esnasında Valimiz buradayken, tahakkuk eden ecrimisil evrak örneğini kendisine verdim. "Ah bu Maliye!" dedi, korumasına verdi ve "Taşkan Bey size döneceğiz." dedi. Bu güne kadar bir haber gelmedi. Çatalca ve Silivri muhtarları şu an Defterdarlık'ta eli yanmış ecrimisil fiyatlarıyla itirazlarını yapmak üzere minibüslerle, kamyonlarla, traktörlerle oradalar. Bu önergemin İstanbul Defterdarlığı'na gönderilmesini talep ediyorum. Gönderilirken de Valimizin bu önergeyi dikkate alması için meclis kürsüsünde yaptığım konuşmamın da önergemin altına eklenerek gönderilmesini talep ediyorum.

"KÖYLERİMİZ TAPUSUZ"

Çatalca'da beş, Silivri'de üç köyde hiç tapu yok. Bazı köylere 1937 yılında tapuları verilmiş. 1953 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği tapular iptal edilmiş. (Önergemle ilgili konuşuyorum, tahammül et). Oradaki bu günkü ecrimisil fiyatları ve tapu fotokopileri önergemin altında var.

"BENİM KÖYLÜM BU BEDELİ

NASIL ÖDEYECEK?"

21bin 700 m2'lik yere çıkan ecrimisil bedeli 8 bin 712 TL. Benim köylüm bu bedellerle topraklarını satıyor. Nasıl üretim yapıp, para kazanacak da bu bedeli ödeyecek. Rakamlar çok yüksek. Bunun göz önüne alınmasını ve mağduriyetin giderilmesini talep ediyor, konuşma tutanaklarının da Valiliğe gönderilmeden önce tutanakların altına eklenmesini talep ediyorum."  Taşkan Uysal'ın konuşması sırasında AKP'li ve CHP'li meclis üyeleri arasında hararetli tartışma yaşandı. Önerge, İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğe oy birliği ile havale edildi.  İlçe Özel İdareleri'nin Tasfiyesi hakkında hazırlanan İdari İşler Komisyon Raporu oy çokluğu ile geçti. Cemile KAYAR

YORUM YAP